Kütahyalı divan şairi üstadı, vaiz Firaki Abdurrahman Çelebi |
Sultan Beyazıt'ın vaazlarını dinlediği, divan edebiyatı beşiği Kütahya'nın, divan şairi Firaki Abdurrahman Çelebi, Kütahyalı edebiyatı ustaları
KÜTAHYALI DİVAN ŞAİRİ FİRAKİ ABDURRAHMAN ÇELEBİ
Germiyan sahasının önemli şairlerinden biri olarak bilinen Firâkî, XVI. yüzyılda yaşamıştır
Asıl adı Abdurrahman Çelebi olan Firâkî, XVI. yüzyılda kendine özgü tarzı ve sade diliyle adından sıkça söz ettiren şairlerden biridir
Asıl adı Abdurrahman’dır.
Acem diyarından gelip Kütahya’ya yerleşen bir ailenin çocuğu olarak Kütahya’da doğdu.
Kanunî devri şairlerinden olup Zeyniye tarikatınden bir şeyhin oğludur.
İyi bir eğitim gören Firâkî, medrese öğrenimini tamamlayacağı sırada babasının isteği üzerine feragat ederek memleketine döner ve vaizliğe başlar
Bir aralık içki müptelası olduysa da sonradan tasavvufa yönelerek Abdülmümin Zaviyesi’nde çile çıkarır.
Beyânî’ye göre vaaz ve öğüt yolunu seçen Firâkî, dindar bir kişidir.
Şehzade Bayezid, Kütahya’dayken onun vaazını pek çok kez dinlemiştir.
Mecmualarda Firâkî’ye ait tespit edilen bir kaside ve pek çok gazel bulunmasına rağmen dîvânı henüz bulunamamıştır.
Şairin Arapça ve Farsçanın etkisinde fazla kalmayıp Türkçe anlaşılır şiirler yazdığını söylemek mümkündür.
Firâkî’nin eserlerinin bir kısmı Kadir Güler danışmanlığında yapılan tezlerde yeni harflere aktarılıp incelenmiştir.
Asıl adı Abdurrahman Çelebi olan Firâkî, XVI. yüzyılda kendine özgü tarzı ve sade diliyle adından sıkça söz ettiren şairlerden biridir
Asıl adı Abdurrahman’dır.
Acem diyarından gelip Kütahya’ya yerleşen bir ailenin çocuğu olarak Kütahya’da doğdu.
Kanunî devri şairlerinden olup Zeyniye tarikatınden bir şeyhin oğludur.
İyi bir eğitim gören Firâkî, medrese öğrenimini tamamlayacağı sırada babasının isteği üzerine feragat ederek memleketine döner ve vaizliğe başlar
Bir aralık içki müptelası olduysa da sonradan tasavvufa yönelerek Abdülmümin Zaviyesi’nde çile çıkarır.
Sultan Bayezid Kütahya’da şehzadeyken vaazını çok beğenmesi üzerine ona caize verirÖlüm tarihi hususunda kaynaklar ihtilaflıdır:
Beyânî’ye göre vaaz ve öğüt yolunu seçen Firâkî, dindar bir kişidir.
Şehzade Bayezid, Kütahya’dayken onun vaazını pek çok kez dinlemiştir.
Mecmualarda Firâkî’ye ait tespit edilen bir kaside ve pek çok gazel bulunmasına rağmen dîvânı henüz bulunamamıştır.
Dostum el bağlayup divana geldüm yüz sürüp
Bende-i bi çāreyem fermana geldüm yüz sürüp
Sevdi gönlüm göreli devletlü sulṭanum seni
Āşıḳ-ı dil-ḫastenem dermnna geldüm yüz sürüp
Gice gündüz inledüm dinmez figanum bir nefes
Hecr elünden dad içün sulṭana geldüm yüz sürüp
Bülbül-i güya menem gülzār-ı ḥüsnünde senün
Gül yüzün ḳarşusına efgana geldüm yüz sürüp
Yoḳ dime billâh luṭfundan Firaki bendene
Almağa bir buseni bin cane geldim yüz sürüp
Şairin Arapça ve Farsçanın etkisinde fazla kalmayıp Türkçe anlaşılır şiirler yazdığını söylemek mümkündür.
Firâkî’nin eserlerinin bir kısmı Kadir Güler danışmanlığında yapılan tezlerde yeni harflere aktarılıp incelenmiştir.
EVLİYA ÇELEBİNİN AMCASI ŞAİR FİRAKİ
XVI. yüzyıl şairlerinden Firâkî, kendi çağının nevi şahsına münhasır şairlerinden biridir.Evliya Çelebi’nin amcası olarak kayıtlara geçen şair, çoğu şair gibi ahenk unsurlarını son derece etkili kullanmıştır.
Çalışmalar neticesinde ona ait eserler gün yüzüne çıkarıldıysa da divanına henüz rastlanılamamıştır.
Şiir söyleme kabiliyetine bakıldığında onun şiir ve edebiyat bilgisine son derece vâkıf olduğu görülmektedir.
Şiirleri bugüne değin mecmuaların arasında kalmış ve araştırmacıların mecmualar hakkındaki çalışmaları sonucunda gün yüzüne çıkmıştır
Kaynak ve Link : Kütahyalı Firâkî Üzerine Yapılan Çalışmalar ve Yeni ŞiirleriÜzerine DüşüncelerMehmet ALTINOVA1
Şiirleri bugüne değin mecmuaların arasında kalmış ve araştırmacıların mecmualar hakkındaki çalışmaları sonucunda gün yüzüne çıkmıştır
Kaynak ve Link : Kütahyalı Firâkî Üzerine Yapılan Çalışmalar ve Yeni ŞiirleriÜzerine DüşüncelerMehmet ALTINOVA1
1 yorum