Dört semavi dine göre hırsızlık cezası nedir sorusuna cevap olarak, hırsızlık bir malı korunduğu yerden sahibinin bilgisi dışında gizlice almak anlamına gelir.
Kuranı Kerime göre hırsızlığın cezası nedir?
Bu eylem, mala ve mülkiyet hakkına karşı büyük bir suçtur. İslam, emeği ve mülkiyeti kutsal sayar ve hırsızlığı dinen ve ahlaken büyük bir günah olarak kabul eder.
Kur'an-ı Kerim'e göre hırsızlık cezası ise "Hırsızlık yapan erkek ve kadının cezası, yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerinin kesilmesidir." şeklinde ifade edilir.
(Mâide 5/38) ayeti, hırsızlığın had suçlarından biri olduğunu ve uygulanacak cezanın da had cezalarından biri olduğunu göstermektedir.
Had suçları, Allah'ın belirlediği ve Hz. Peygamber'in uyguladığı sabit cezalardır.
Had cezaları ise, suçu önlemek ve caydırmak için Allah'ın rahmeti ve adaleti gereği konulmuş olan şer'i cezalardır.
Ancak hırsızlığın had cezasının uygulanabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekir. Bu şartlar şunlardır:
- Hırsızlık yapan kişinin akıllı ve ergin (baliğ) olması
- Hırsızlık yapan kişinin açlık, zaruret, zorlama gibi bir mazeretinin olmaması
- Hırsızlık yapan kişinin suçu bilerek ve isteyerek işlemesi
- Hırsızlık yapan kişinin cezaî ehliyetinin bulunması
- Çalınan malın hukuken koruma altında olması
- Çalınan malın belli bir miktardan (nisab) fazla olması
Bu şartlar sağlanamadığı takdirde hırsızlığın had cezası uygulanmaz.
Bunun yerine tazir cezası veya diyet cezası verilebilir.
Tazir cezası, devletin veya hakimin takdirine bırakılan ırzî veya malî bir cezadır.
Diyet cezası ise, çalınan malın bedelinin sahibine ödenmesidir.
Hırsızlık yapan bir kişi, tövbe ederse Allah'ın affına kavuşabilir, ancak bu durumda bile çalınan malı geri vermesi veya sahibini razı etmesi gerekir.
Ayrıca, mağdur affetmezse hakkını ahirette talep edebilir.
Kur'an'a göre hırsızlık cezası el kesme şeklindedir, ancak bu ceza belirli koşullar altında uygulanır.
Bu cezanın amacı suçu önlemek ve caydırmaktır.
Hırsızlık yapan kişi tövbe ederse Allah'ın affına kavuşabilir, ancak bu durumda da çalınan malı geri vermesi veya sahibini razı etmesi gerekir.
İncil'e göre hırsızlığın cezası nedir
Hırsızlık, bir başkasının malını izinsiz olarak almak veya kullanmak anlamına gelir ve insanlık tarihi kadar eski bir suçtur.
Bu suç, dünyevi ve uhrevi açıdan ciddi sonuçlar doğurur.
İncil, Hıristiyanların kutsal kitabı olup dört İncil (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna), Elçilerin İşleri, Pavlus'un mektupları, diğer mektuplar ve Vahiy kitabı olmak üzere 27 kitaptan oluşur. İncil'in ilk dört kitabı olan İnciller, Hz. İsa'nın hayatını, öğretilerini, ölümünü ve dirilişini anlatır.
İncil'de hırsızlık suçuyla ilgili birçok ayet bulunmaktadır.
Bazıları şunlardır:
- "Hırsız, sadece çalmak, öldürmek ve yok etmek için gelir. Ben ise insanların yaşamını bulmaları ve bolluk içinde yaşamaları için geldim." (Yuhanna 10:10)
- "On emirde şöyle yazmaktadır: 'Zina etmeyeceksin', 'Öldürmeyeceksin', 'Çalmayacaksın', 'Yalancı şahitlik yapmayacaksın', 'Başkasının karısına göz dikmeyeceksin', 'Başkasının malına göz dikmeyeceksin'." (Markos 10:19)
- "Eğer biri senin elbiseni çalar, paltosunu da ver." (Matta 5:40)
- "Hırsızlık yapan artık çalmamalı; onun yerine çalışmalı ve kazandığıyla ihtiyacı olanlara yardım etmeli." (Efesliler 4:28)
- "Hırsızlar, putperestler, aldatanlar, zina edenler ya da içki içenler Tanrı'nın Egemenliği Ne giremezler." (1 Korintliler 6:10)
Bu ayetlerden anlaşılacağı üzere, İncil'e göre hırsızlık suçu, Tanrı'nın emirlerine ve insanların haklarına karşı bir günah olarak kabul edilmektedir.
Hırsızlık yapan kişi kendine ve başkalarına zarar verir.
Bu nedenle hırsızlık yapan kişi hem dünyada hem de ahirette cezalandırılır.
Hırsızlık cezası, İncil'e göre dünyada hukuki yaptırım ve toplumsal dışlanma şeklinde uygulanır.
Hırsızlık yapan kişi kanunlar tarafından yargılanır ve cezasını çeker.
Ayrıca toplumda hor görülür ve güven kaybeder.
Ahirette ise hırsızlık cezası cehennemde sonsuz azap çekmektir, çünkü hırsızlık yapan kişi Tanrının Egemenliğine giremez.
TEVRAT'taki ayetlere göre hırsızlığın cezası nedir?
Hırsızlık cezası Tevrat'a göre büyük bir günah olarak kabul edilir.
Tevrat'ta hırsızlık yapan kişinin çaldığı malı iade etmesi gerektiği ve ayrıca çeşitli cezalara tabi tutulabileceği belirtilir.
Çıkış kitabının 22. bölümünde, hırsızlık yapan kişinin çaldığı malı iade etmesi ve üzerine ekstra bir ceza ödemesi gerektiği ifade edilir.
Bu cezalar, çalınan malın türüne göre belirlenmiştir.
Örneğin, öküz veya koyun çalan kişi beş öküz karşılığında bir öküz, dört koyun karşılığında bir koyun ödemek zorundadır.
Ayrıca, evin içine giren kişiye öldürülmemek şartıyla ceza verilir ve tarla veya bağ çalan kişi çaldığı şeyi iade etmekle kalmaz, üstüne en iyisinden beş katını vermek zorundadır.
Ayrıca, komşusunun malını çalan kişi bulunduğunda iki katını geri vermek zorundadır.
Bu cezalar, hırsızlık eyleminin ciddiyetini vurgulamakta ve hırsızlık konusunda caydırıcı bir etki yaratmayı amaçlamaktadır.
Hırsızlık yapan kişi, çaldığı eşyayı geri veremez veya bulunamazsa daha ağır cezalara tabi tutulur.
Levililer kitabının 6. bölümünde şöyle denir: "Eğer biri komşusuna yalan söyleyerek bir şey alır veya gasp ederse, bir emaneti saklar veya eline geçen kaybolmuş bir şeyi inkar ederse ya da yalan yere yemin ederse günah işlemiş olur.
Çaldığı, gasp ettiği, sakladığı veya eline geçen kaybolmuş şeyi geri vermek zorundadır. Üstüne beşte birini ekleyerek sahibine geri verir.
Suçunu itiraf ettiği gün bunu yapar." (Levililer 6:2-5)
Sonuç olarak, Tevrat'a göre hırsızlık yapan bir kişi hem maddi hem de manevi olarak zarar görür ve Allah'ın gazabıyla karşılaşır.
Zebur'a göre hırsızlığın cezası nedir?
Zebur, Kur'an'da Hz. Davud'a indirilen kutsal kitap olarak tanımlanmıştır.
Zeburun içeriği ve metni hakkında kesin bir bilgi olmasa da, bazı kaynaklar Zebur'un Tevratın bir bölümü olan Mezmurlar ile ilişkili olduğunu iddia eder.
Mezmurlar, Hz. Davud'un ve diğer bazı peygamberlerin Allah'a övgü ve dua içeren şiirlerinden oluşur.
Hırsızlıkla ilgili olarak Zebur'da herhangi bir ayet bulunmaz.
0 Yorumlar
Yorumlarda lütfen saygılı olun