Osmanlı İmparatorluğu'nda vergi sistemi |
Osmanlı İmparatorluğu'nda vergi sistemi, temel olarak İslam hukukuna dayalı şer'i vergiler ve padişahın yetkisiyle konan örfi vergiler olmak üzere iki ana kategoriye ayrılıyordu. Şer'i vergiler, Müslümanlardan zekat, ganimet ve öşür; gayrimüslimlerden ise haraç ve cizye şeklinde alınıyordu, Örfi vergiler ise olağanüstü durumlarda veya toprağı kullanma karşılığında alınan çeşitli resimlerden oluşuyordu.
OSMANLI DEVLETİ VERGİ SİSTEMİ
Osmanlı devletinde toprak yönetimi |
Osmanlı'da Vergi sistemi, Osmanlı Devleti'nin ekonomik ve siyasi durumuna göre zaman içinde değişiklikler gösteriyordu. Tanzimat Fermanı'yla birlikte, herkesten gelirine göre vergi alınması ilkesi benimsendi ve bazı şer'i vergiler kaldırıldı.
Osmanlı Devleti'nde uygulanan tımar sistemi;
Devletin hem askeri hem de ekonomik yönden güçlenmesini sağlayan bir sistemdir.
- Tımar sisteminin temeli Selçuklu Devleti'nde uygulanan ikta sistemine dayanır.
- Tımar sisteminde topraklar, tımarlı sipahi adı verilen kişilere tahsis edilir.
- Tımarlı sipahiler, toprakları işletirken aynı zamanda devlete asker yetiştirirler.
- Savaş zamanlarında tımarlı sipahiler, kendi silah ve atlarını alarak ordunun hizmetine girerler. Barış zamanlarında ise toprakları işletmeye devam ederler.
- Tımar sisteminin en önemli özelliklerinden biri, toprakların mülkiyetinin devlette kalmasıdır. Tımarlı sipahiler, toprakları miras bırakamaz, satamaz veya başkasına devredemezler. Topraklar, sadece tımarlı sipahinin ömrü boyunca kendisine aittir.
- Öldüğünde veya görevden alındığında topraklar tekrar devlete geri döner.
- - Devletin maaş yükünü azaltır ve vergi gelirini arttırır.
- - Toprakların boş kalmamasını ve verimli bir şekilde işlenmesini sağlar.
- - Devlete sürekli hazır ve disiplinli bir ordu oluşturur.
- - Toprağa bağlı bir nüfus yaratır ve göçebe hayatın yerine yerleşik hayatı yaygınlaştırır.
- - Toplumsal huzur ve refahın artmasına katkıda bulunur.
Osmanlı vergi sisteminin en önemli özelliklerinden biri de tebaadan alınan verginin onları mali veya hukuki yönden rencide etmemesi idi. Osmanlı Devleti'nde vergiler şer'i ve örfi olmak üzere iki ana kategoriye ayrılırdı.
Osmanlı devletinde Şer'i vergiler;
İslam hukukuna dayanan ve genellikle Müslümanlardan alınan vergilerdi. Örfi vergiler ise devletin ihtiyaçlarına göre belirlenen ve çoğunlukla gayrimüslimlerden alınan vergilerdi. Şer'i vergilerin başlıca çeşitleri şunlardı:
- Öşür vergisi:
Diğer adı aşar vergisiydi. Üretimden elde edilen gelirin onda birini veya onda ikisini devlete vermekti. Bu vergi hububat, meyve, sebze, bal, ipek, pamuk gibi zirai ürünlerden alınabildiği gibi, balık, maden ve ticaretten de alınabiliyordu. Öşür vergisi ayni veya nakdi olarak ödenebiliyordu. Bu vergi tımar sistemi içinde tımarlı sipahilere devredilmişti .
- Haraç vergisi:
Gayrimüslimlerden alınan ürün vergisiydi. Öşür vergisinden farklı olarak haraç vergisi sabit bir miktar olarak belirlenmişti. Haraç vergisi de ayni veya nakdi olarak ödenebiliyordu .
- Cizye vergisi:
Gayrimüslim erkeklerden askerlik yapmamaları karşılığında alınan baş vergisiydi. Cizye vergisi yıllık olarak nakdi olarak ödenirdi. Cizye ödeyenler devletin koruması altında olurdu .
- Ağnam vergisi:
Küçükbaş hayvanlardan alınan vergiydi. Bu vergi koyun, keçi ve deve gibi hayvanların sayısına göre belirlenirdi.
- Zekat vergisi:
Müslümanların malının kırkta birini fakirlere vermek için devlete ödedikleri vergiydi. Zekat, deniz ürünleri, madenler, zirai ürünler ve ticari faaliyetlerden elde edilen gelirlerden alınırdı .
Osmanlı devletinde örfi vergiler
- Çift vergisi
- Çiftbozan vergileri:
- Ağnam:
- Resm-i ağ:
- Resm-i harir:
- Resm-i hamr:
- Resm-i asel:
- Bedel-i nüzul (konaklama parası).
- Bedel-i asker (asker besleme parası)
- Bedel-i cihat
- Bedel-i sefer (sefer parası) gibi vergiler sayılabilir.
1 yorum