KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

BİR KARAVANIM OLSA

Bir karavanım olsa idi nasıl olurdu, Nasıl bir karavanım olsun isterdim, Karavanımla nereye gitmek isterdim? Karavanımla gezerken neler yapardım?
Bir karavanım olsa
Bir karavanım olsa


Bugün sizlere hayalimdeki bir şeyden bahsetmek istiyorum: Bir karavanım olsa! Evet, doğru duydunuz. Benim bir karavanım olsaydı, hayatım nasıl değişirdi, neler yapardım, nereye giderdim, hepsini anlatacağım.
 

Bir karavanım olsa idi nasıl olurdu


Bir karavanım olsaydı, öncelikle kendime ait bir evim olurdu. 
Evet, belki küçük ve dar olurdu ama benim olurdu. 
Kendi zevkime göre dekore eder, istediğim gibi yaşardım. 
Kimse bana ne yapacağımı söyleyemezdi. 
Karavanımın içinde bir diz üstü bilgisayarım, bir kameram, müziklerim, resimlerim ve sevdiğim eşyalar olurdu. Kendi küçük dünyamı yaratırdım.

Bir karavanım olsaydı, ikinci olarak istediğim zaman istediğim yere gidebilirdim. 


Sabah uyandığımda nerede olmak istiyorsam oraya giderdim. 
Dağlara, denizlere, ormanlara, şehirlere... 
Sınırsız bir özgürlüğüm olurdu. 
Yolda tanıştığım insanlarla arkadaş olur, yeni kültürler öğrenir, farklı deneyimler yaşardım. Hayatın tadını çıkarırdım.

Bir karavanım olsaydı, üçüncü olarak doğayla iç içe olurdum. 


Karavanımla kamp yapar, ateş yakar, yıldızları seyrederdim. 
Doğanın sesini dinler, hayvanlarla dost olur, bitkilerle ilgilenirdim. 
Doğanın güzelliğine hayran kalır, ona saygılı davranır, onu korumaya çalışırdım. 
Doğa benim evim olurdu.

Bir karavanım olsaydı, dördüncü olarak kendimi daha iyi tanırdım. 


Karavan hayatı bana çok şey öğretirdi. 
Kendime güvenmeyi, sorumluluk almayı, zorluklarla baş etmeyi... 
Kendimi daha iyi ifade eder, daha mutlu olur, daha huzurlu hissederdim. Kendimi keşfederken hayatı da keşfederdim.

Bir karavanım olsaydı... Bu cümleyi kurarken bile heyecanlanıyorum. 
Belki bir gün gerçek olur ve bu hayali yaşarım. 
Belki de sadece bir hayal olarak kalır ve bunu yazarken mutlu olurum. 
Ama şunu biliyorum ki; bir karavanım olsa da olmasa da hayat güzel ve yaşamaya değer. 
Siz de hayallerinizi kurun ve onları gerçekleştirmek için çalışın. 
Unutmayın; her şey mümkün!

Bakmayın böyle evde oturup kaldığıma aslında ben seyahat etmeyi çok seven biriyim. 
Ah o maddiyat yok mu?
Hep otelde kalmak maddi yönden imkânsız çadır kurmak da yaşlıyım artık, bana zor geliyor. 
O yüzden bir karavanım olsa, nasıl gezgin bir hayat yaşardım.
Hayal işte.

Nasıl bir karavanım olsun isterdim


Öncelikle, karavanımın çok büyük ve konforlu olmasını isterdim. İçinde yatak odası, banyo, mutfak ve oturma odası olsun. 
Hatta belki bir de küçük bir çalışma odası, gündüz çektiğim doğa ve yaşam videolarını akşamları bilgisayarımda düzenleyerek sosyal medyada yayınlayabildiğim.
Böylece hem rahat eder hem de hobilerimi gerçekleştirebilirdim.

Karavanımın dışı da çok şık olsun isterdim. 
Renkli ve ilginç desenlerle süslü olsun. 
Hatta üzerinde "Dünyayı Geziyorum" yazsın. 
Böylece herkes beni gördüğünde merak etsin ve tanışmak istesin.

Karavanımla nereye gitmek isterdim? 


Tabii ki her yere! Ama özellikle doğal güzellikleri olan yerleri tercih ederdim. 
Mesela Karadeniz'de yaylalarda
Ege'de koylarda
Akdeniz'de plajlarda dururdum. 
Ormanlar, dağlar, göller, şelaleler... Hepsi benim için bir cennet.

Karavanımla gezerken neler yapardım? 


Tabii ki çok eğlenirdim. Yeni yerler keşfeder, yeni insanlar tanır, yeni lezzetler denerdim. Doğada yürüyüş yapar, bisiklete biner, kamp ateşi yakardım. 
Geceleri yıldızları seyreder, gündüzleri güneşlenirdim. 
Kitap okur, müzik dinler, blog yazardım.

Karavan hayatının elbette zorlukları da vardır,  
Elbette her şey güllük gülistanlık değil. 
Karavanın bakımı, temizliği, yakıtı... 
Bunlar hep masraf. 
Ayrıca bazen uygun bir yer bulmak, elektrik ve su sağlamak da zor olabilir. 
Karavanla seyahat etmek için hem cesur hem de sabırlı olmak gerekir.

Sonuç olarak, bir karavanım olsa, hayatım çok değişirdi. 


Belki de daha mutlu ve özgür olurdum. 
Ama şimdilik bu sadece bir hayal. 
Belki bir gün gerçek olur. 
Siz ne dersiniz? Siz de karavanla seyahat etmeyi ister misiniz?  

Maddi yetersizlik sebebi ile hiçbir zaman sahip olamayacağını bilerek bir karavan hayali kurmak nasıl bir duygudur acaba diye kendi kendime sordum. 


Evet, biliyorum, çok saçma bir soru. 
Ama ben yine de kendime sordum, kendim cevaplamaya çalışacağım. 
Belki de bu yazıyı okuyan bazılarınız da benim gibi karavan hayranıdır. 
Kim bilir?

Karavan hayali kurmak, bana göre hem çok eğlenceli hem de çok hüzünlü bir şey. 
Eğlenceli çünkü karavanla nereye gideceğinizi, neler yapacağınızı, kimlerle tanışacağınızı hayal edebiliyorsunuz. 
Önce bir Asya turu yapmak isterim, İran'dan girer, Moğolistan'dan çıkarım
Türk dünyasının adım adım izini sürer, tarihi ipek yolunu yeniden keşfederim,
Mesela ben karavanla Avrupa turu yapmayı da çok isterim. 
Fransa'da baget yiyip şarap içerim.
İtalya'da pizza ve makarna yerim.
İspanya'da flamenko izlerim
Almanya'da bira içerim... 
Tabii ki bunların hepsi hayal. Ama olsun, hayal kurmak bedava değil mi?

Hüzünlü.
Çünkü karavan hayali kurarken aynı zamanda bunun gerçek olmayacağını da biliyorsunuz. Karavan almak için çok para lazım.
Hem de sadece karavan almak değil, karavanla seyahat etmek için de çok para lazım. 
Benzin parası, otopark parası, kamp alanı parası... 
Bunların hepsini nasıl ödeyeceğim? 
Üstelik karavanla seyahat etmek için çok zaman da lazım.   
Karavanla yaşamak da kolay değil. Suyu, elektriği, tuvaleti nasıl halledeceğim? 
Karavanın bakımı nasıl yapılacak? 
Karavanın arızalanması durumunda ne yapacağım?

Bütün bunları düşündükçe karavan hayali kurmak bana daha da hüzünlü geliyor. 
Ama yine de vazgeçemiyorum. 
Belki bir gün şans yüzüme güler de karavana kavuşurum diye umut ediyorum. 
Belki de bu sadece bir hayal olarak kalır. 
Ama olsun, hayal kurmak güzel bir şey. 
Siz de karavan hayali kuruyor musunuz? 
Yoksa başka hayalleriniz mi var? 
Hayal kurmaya devam edin, çünkü insanı yaşatan, insana umut veren hayalleridir, bir gün gerçek olmayacağını kim bilebilir ki,
Gerçi benim hayallerim hiç gerçekleşmedi, bu yaştan sonra gerçekleşse ne olur,
Hoşça kalın.
 
Ahmet Atam