KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

YAŞAM NE KADAR ADİL

Yaşam ne kadar adildir, ilahi adalet var mıdır?Yaşam herkese eşit fırsatlar sunar mı? İlahi adalet nedir?
Yaşam ne kadar adildir,
Yaşam ne kadar adildir,

Yaşam ne kadar adildir, ilahi adalet var mıdır? Bu sorular insanın zihnini ve kalbini meşgul eden önemli meselelerdir. 

Yaşam adil midir? Bu soru, insanların binlerce yıldır cevap aradığı bir sorudur. Bazıları yaşamın adil olduğunu, herkesin yaptığının karşılığını aldığını savunur. Bazıları ise yaşamın adil olmadığını, bazı insanların haksız yere acı çektiğini veya mutlu olduğunu iddia eder. Peki gerçek nedir? Yaşam adil midir, yoksa adil değil midir?

Yaşam adil midir? 

Yaşamın adilliği veya adaletsizliği, tamamen kişinin bakış açısına bağlıdır. Kimi insanlar yaşamın kendilerine sunduğu fırsatları değerlendirir, zorluklarla mücadele eder, olumlu düşünür ve mutlu olur. Kimi insanlar ise yaşamın kendilerine karşı olduğunu, şanssız ve talihsiz olduklarını, başkalarının daha iyi durumda olduğunu düşünür ve mutsuz olur. Bu durumda yaşamın adilliği değil, kişinin yaşama karşı tutumu önemlidir.

Yaşam her zaman adil değildir. Bazen istemediğimiz şeyler başımıza gelir, bazen sevdiklerimizi kaybederiz, bazen hastalanırız, bazen hayal kırıklığına uğrarız. Ama bunlar yaşamın bir parçasıdır ve bizi güçlendirir, büyütür, öğretir. Yaşamda önemli olan, başımıza gelenleri kabullenmek ve bunlarla başa çıkmak için çaba göstermektir. Yaşamın bize sunduğu güzellikleri de görmek ve bunlardan zevk almak da önemlidir.

Yaşam adil midir? Yaşam herkese eşit fırsatlar sunar mı?

Bu sorunun tek bir cevabı yoktur. Herkes kendi cevabını kendisi bulmalıdır. Ama unutmayalım ki yaşam bizim elimizdedir ve biz yaşamımızı nasıl şekillendirmek istiyorsak öyle yaşayabiliriz. Yaşama güvenelim, yaşama sevgiyle bakalım, yaşama teşekkür edelim. Yaşam da bize aynı şekilde karşılık verecektir.

İnsan, kendisine ve çevresine bakarak, bazen adaletin tecelli ettiğini, bazen de zulmün hüküm sürdüğünü görür. 

Bu durumda, Allah'ın adaletine nasıl inanabilir? Allah'ın adaleti, insanın anlayışına göre mi ölçülür, yoksa Allah'ın koyduğu kurallara göre mi? İlahi adalet, sadece ahirette mi gerçekleşir, yoksa dünyada da izleri görülür mü? Bu sorulara cevap aramak için, öncelikle ilahi adaletin ne olduğunu ve nasıl tanımlandığını bilmek gerekir.

İlahi adalet

Allah'ın zatında ve fiillerinde bulunan bir sıfattır. Allah'ın zatında adalet, O'nun hiçbir şeye muhtaç olmaması, hiçbir şeye benzememesi, hiçbir şeyin O'nu sınırlayamaması demektir. Allah'ın fiillerinde adalet ise, O'nun yarattığı her şeye hakkını vermesi, her şeyi kendi yerinde ve ölçüsünde yaratması, her şeyi hikmetle yönetmesi demektir. 

Allah'ın adaleti, O'nun iradesine ve hikmetine bağlıdır. 

Allah'ın iradesi ise, O'nun kudretinin ve ilminin eseridir. Allah'ın hikmeti ise, O'nun fiillerinin gizli sebepleridir. Allah'ın iradesi ve hikmeti, insan aklının tam olarak kavrayamayacağı şeylerdir. 

Bu yüzden, insanın ilahi adaleti anlaması için, Allah'a iman etmesi, O'nun emirlerine ve yasaklarına uyması, O'nun peygamberlerine ve imamlarına tabi olması gerekir.

İlahi adaletin bir diğer boyutu da ahirettedir. Ahiret, Allah'ın dünyada yapılan iyiliklere ve kötülüklere karşılık verdiği yerdir. Ahirette herkes yaptığı işlerin sonucunu görecek ve hak ettiği mükafatı veya cezayı alacaktır. Ahirette adaletin tam olarak tecelli etmesinin sebebi ise, Allah'ın insanlara verdiği sorumluluktur. İnsanlar akıl ve irade sahibi olarak yaratılmışlar ve kendilerine doğruyu ve yanlışı bildiren peygamberler gönderilmiştir. Bu sayede insanlar kendi tercihleriyle iyiyi veya kötüyü seçebilmişlerdir. Bu tercihlerin sonucunda da ahirette hesaba çekileceklerdir.

İlahi adaletin dünyada da izleri vardır. 

Dünyada da Allah'ın koyduğu kurallar işlemektedir. Bu kurallar hem fiziki hem de ahlaki yasalardır. Fiziki yasalar, evrenin işleyişini belirleyen kanunlardır. Ahlaki yasalar ise, insanların davranışlarını belirleyen kanunlardır. Fiziki yasalara uyulduğunda hayat kolaylaşır, uyulmadığında zorlaşır. Ahlaki yasalara uyulduğunda toplum huzur bulur, uyulmadığında bozulur. Bu şekilde Allah'ın adaleti dünyada da kendini gösterir.

Sonuç olarak ilahi adalet var mıdır sorusuna evet cevabı verilebilir. Ancak bu cevabı vermek için ilahi adaletin ne olduğunu ve nasıl tanımlandığını bilmek gerekir. İlahi adalet Allah'ın zatında ve fiillerinde bulunan bir sıfattır. Allah'ın zatında adalet O'nun hiçbir şeye muhtaç olmaması, hiçbir şeye benzememesi, hiçbir şeyin O'nu sınırlayamaması demektir. 

Allah'ın fiillerinde adalet ise O'nun yarattığı her şeye hakkını vermesi, her şeyi kendi yerinde ve ölçüsünde yaratması, her şeyi hikmetle yönetmesi demektir. İlahi adalet ahirette tam olarak tecelli ederken dünyada da izleri görülür.