-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

DİLİN İNSAN İLİŞKİLERİNDE ROLÜ

Dilin insan ilişkilerinde rolü
Dilin insan ilişkilerinde rolü

Dil'in insan ilişkilerini belirlemedeki rolü,
dil, insanların birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayan en temel araçlardan biridir. Dil sayesinde insanlar duygu, düşünce, istek, ihtiyaç ve bilgilerini paylaşabilir, ortak anlam ve amaç oluşturabilir, iş birliği ve dayanışma içinde olabilirler. 
Dil aynı zamanda insanların kimlik, kültür, değer ve normlarını yansıtan ve şekillendiren bir olgudur. 
Bu nedenle dil, insan ilişkilerini belirlemede çok önemli bir rol oynamaktadır.


Dilin, insan ilişkilerinde rolü nedir


Bu sorunun cevabı, dilin farklı boyutlarını inceleyerek bulunabilir. 
Dilin farklı boyutları şunlardır.

Dilin içerik boyutu: 

Dilin içerik boyutu, iletişimde kullanılan sözcüklerin anlamını ve bilgiyi ifade etme şeklini kapsar. 
Dilin içerik boyutu, insan ilişkilerini belirlemede etkilidir çünkü sözcüklerin seçimi, iletişimin amacını, tonunu, tutumunu ve niyetini ortaya koyar. 
Örneğin, bir kişiye "Seni seviyorum" demek ile "Seni beğeniyorum" demek arasında büyük bir fark vardır. 
Bu sözcüklerin seçimi, ilişkinin niteliğini ve derinliğini belirler. 
Ayrıca, dilin içerik boyutu, iletişimde bilgi verme, soru sorma, açıklama yapma, ikna etme gibi farklı işlevleri yerine getirmeye yarar. 
Bu işlevler de insan ilişkilerinin gelişmesine veya bozulmasına katkıda bulunur.

Dilin biçim boyutu: 

Dilin biçim boyutu, iletişimde kullanılan sözcüklerin ses, tonlama, vurgu, duraklama gibi özelliklerini kapsar. 
Dilin biçim boyutu da insan ilişkilerini belirlemede etkilidir çünkü sözcüklerin nasıl söylendiği, iletişimin duygusal yönünü ve mesajın gücünü etkiler. 
Örneğin, bir kişiye "Seni seviyorum" demek ile "Seni seviyorum!" demek arasında bir fark vardır. 
Bu fark, sözcüklerin biçimine bağlıdır. 
Biçim boyutu ayrıca iletişimde vurgulama, tekrarlama, alay etme, ironi gibi farklı stratejileri kullanmaya imkân verir. 
Bu stratejiler de insan ilişkilerinin yönlendirilmesine veya değiştirilmesine yardımcı olur.

Dilin bağlam boyutu: 

Dilin bağlam boyutu, iletişimin gerçekleştiği zaman, mekân, durum ve kişileri kapsar. 
Dilin bağlam boyutu da insan ilişkilerini belirlemede etkilidir çünkü bağlama uygun dil kullanımı, iletişimin başarılı ve uyumlu olmasını sağlar. 
Örneğin, bir kişiye resmi bir ortamda "Seni seviyorum" demek ile samimi bir ortamda "Seni seviyorum" demek arasında bir fark vardır. 
Bu fark, bağlama uygun dil kullanımına bağlıdır. 
Bağlam boyutu ayrıca iletişimde nezaket, saygı, uyum gibi farklı beklentileri ortaya çıkarır. 
Bu beklentiler de insan ilişkilerinin kalitesine veya sorunlarına etki eder.

Sonuç olarak, dil, insan ilişkilerini belirlemede çok önemli bir rol oynamaktadır. 

Dilin farklı boyutları, insanların birbirleriyle nasıl iletişim kurduklarını, nasıl anlaştıklarını, nasıl etkilediklerini ve nasıl etkilendiklerini göstermektedir. 
Dilin doğru, etkili ve uygun şekilde kullanılması, insan ilişkilerinin sağlıklı, mutlu ve başarılı olmasına katkıda bulunmaktadır.

Dil bir anlamda insanın kaderini de belirler, İnsanoğlunun başına ne gelirse dilinden gelir boşuna dememişler dilim dilim ettin beni dilim dilim diye.
Tatlı dil yılanı deliğinden acı dil insanı dinden imandan çıkarır.
İllaki felsefe okumaya gerek yok birkaç 100 tane atasözünü ve manasını iyi anla kafayı sıyırmadan filozof olursun zaten.

İnsanoğlunun toplum içerisinde davranışlarının bir sonucu olduğu kadar ağzından çıkan kelimelerin yani dilin getirdiği bir sonuçlar da vardır katlanılması gereken

Dilin altındaki baklayı çıkarmak

Dilin altındaki baklayı çıkarmak, bir sırrı veya niyeti açığa vurmak anlamına gelir. Bu deyim, eski zamanlarda insanların dilinin altına bakla koyarak yalan söyledikleri inancından kaynaklanmaktadır. Dilin altındaki baklayı çıkarmak, yalan söyleyen birini ifşa etmek veya gerçeği söylemeye zorlamak demektir.

Bıçak yarası geçer dil yarası geçmez

Bıçak yarası geçer dil yarası geçmez, bir atasözüdür. Bu söz, bıçakla yapılan yaranın zamanla iyileşebileceğini, ama dille söylenen kırıcı sözlerin unutulmayacağını ve kalıcı izler bırakacağını anlatır. Bu söz, insanların konuşurken dikkatli olmaları gerektiğini ve başkalarını incitmekten kaçınmaları gerektiğini öğütler.

Bir ağızdan çıkan bin dile yayılır

Türkçe bir atasözüdür. Bu söz, bir kişinin söylediği bir sözün veya yaptığı bir işin başkaları tarafından duyulup yayılacağını anlatır. Bu yüzden insanların sözlerine ve davranışlarına dikkat etmesi gerektiğini öğütler.

Bülbülün çektiği dili belasıdır

Bu söz, konuşmakla başına bela açan veya çok konuşan kişiler için kullanılır. Bülbül, güzel sesiyle bilinen bir kuştur. Ancak bu kuş, sesini çok duyurduğu için avcıların hedefi olur. Bu yüzden bülbülün dili hem güzelliği hem de belasıdır.

Dilden gelen elden gelse her fukara padişah olur

Bu söz, insanların dileklerinin gerçekleşmesi için sadece dilemek yetmediğini, emek vermek ve çaba göstermek gerektiğini anlatır. Ayrıca, herkesin dileklerinin gerçekleşmesi mümkün olmadığı için, hayal kurmakla yetinmek zorunda kaldığını da ifade eder.

Dilin cirmi küçük cürmü büyük olur

Bu söz, insanların konuşurken dikkatli olması gerektiğini, aksi takdirde büyük zararlara yol açabileceğini anlatır. Dilin küçük olması, söylenen sözlerin önemsiz gibi görünmesi anlamına gelir. Cürmü büyük olması ise, bu sözlerin sonuçlarının ağır ve ciddi olması demektir. 

Dilin kemiği yok

İnsanların söyledikleri sözlerin sonuçlarını düşünmeden konuşabileceklerini veya yalan söyleyebileceklerini ifade eder. Bu atasözü, dilin bir organ olmasına rağmen kemikten yapılmadığı gerçeğine dayanır. Bu nedenle, dilin şeklini ve yönünü kolayca değiştirebiliriz. Bu atasözü, sözlerimizin gücünü ve sorumluluğunu hatırlatmak için kullanılır.

İki kulak bir dil içindir

Bu söz, insanların dinlemeyi konuşmaktan daha çok yapması gerektiğini anlatır. Dinlemek, öğrenmenin ve anlamanın önemli bir yoludur. Konuşmak ise, düşüncelerimizi ve duygularımızı ifade etmenin bir yoludur. Ancak, çok konuşmak bazen zararlı olabilir. Bu yüzden, iki kulak bir dil içindir sözü, insanlara dengeli olmayı öğütler.

İnsanın eti yenmez derisi giyilmez tatlı dilinden başka nesi var ki

Bu soru, insanın değerini sadece sözleriyle ölçen bir bakış açısını yansıtır. Oysa insan, sadece dilinden ibaret değildir. İnsan, duyguları, düşünceleri, davranışları, yetenekleri ve hayalleriyle bir bütündür. İnsanın eti ve derisi, onun fiziksel varlığını gösterir. İnsanın tatlı dili, onun iletişim kurma biçimini gösterir.

Sofrada elini mecliste dilini tut

Türk atasözüdür. Bu söz, yemek yerken ve konuşurken ölçülü olmayı öğütler. Yemek yerken elini çok kullanmak, konuşurken de dilini çok uzatmak, saygısızlık ve görgüsüzlük olarak kabul edilir. Bu nedenle, sofrada ve mecliste terbiyeli davranmak gerekir.

Dil ile ilgili deyimler


Bir de dil ile ilgili deyimler vardır
Dili belası dili bir karış, dil çıkarmak diller dökmek dil uzatmak diller dile getirmek dili dolaşmak dili döndüğü, pabuç kadar dl. Dilinde tüy bitmek dilinden düşürmemek diline dolamak dilini eşek arısı soksun dillere destan olsun gibi.

Evet dil kaderdir, dilini kullanmasını bilenler için dünyasını cennete çeviren.
Dil öylesine önemli bir organdır ki, sadece kelimelerin anlamını değil telaffuz şekli ile dahi karşısındaki insanlar üzerinde müspet ya da menfi etkiler bırakır

Tatlı, öfkeli hırçın kaypak gibi farklı telaffuzlar farklı etkiler bırakır insanların üzerinde.
Yani sadece kelime anlamları değil, telaffuzları dahi önemlidir.
-----
A.Atam

1 yorum

1 yorum

Yorumlarda lütfen saygılı olun
  • Adsız
    Adsız
    3/7/23
    Kişi ne bulursa dilinden bulur 😀
    Reply