Muharrem ayı ve aşure geleneği |
Aşure geleneği
Muharrem ayı, İslam takviminin ilk ayıdır. Bu ay, Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret ettiği, Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit edildiği ve pek çok önemli olayın yaşandığı bir aydır. Muharrem ayının onuncu gününe Aşure Günü denir. Bugün, Müslümanlar tarafından oruç tutulur, hayır yapılır ve aşure tatlısı pişirilir.
Nuh tufanı
Nuh tufanı, Tevrat, Kur'an ve diğer kutsal metinlerde anlatılan, Tanrı'nın insanlığı cezalandırmak için dünyayı suyla kapladığı büyük bir felakettir. Nuh, Tanrı'nın emriyle bir gemi inşa ederek ailesini ve her türden hayvanı gemiye alır. Tufan sona erdikten sonra Nuh, Tanrı'ya şükran sunmak için bir kurban keser, gemideki yiyecekler ile bir yemek pişirir
Aşure nelerden yapılır
Aşure, buğday, fasulye, nohut, kuru üzüm, kuru incir, ceviz, fındık, badem, tarçın, şeker ve su ile yapılan bir tatlıdır. Aşurenin yapılışı ve içindeki malzemeler yöreden yöreye değişiklik gösterir. Aşurenin anlamı "karışık" demektir. Aşure yapmak, bereketi ve bolluğu simgeler. Aşure pişirenler, komşularına, akrabalarına, dostlarına ve ihtiyaç sahiplerine dağıtırlar. Böylece paylaşma, dayanışma ve sevgi duyguları pekiştirilir.
Aşure geleneği, İslam öncesine kadar uzanan çok eski bir gelenektir. Bazı kaynaklara göre, Nuh Peygamber'in gemisi tufandan kurtulduktan sonra karaya oturduğunda, gemide kalan son yiyecekleri karıştırarak aşure yaptığı rivayet edilir. Bazı kaynaklara göre ise, Hz. Hüseyin'in şehit edildiği gün oruç tutanlar, akşam ezanı okunduğunda ellerinde ne varsa bir kazanda kaynatmışlar ve bu tatlıyı yemişlerdir.
İslam kültüründe aşure
Aşure geleneği, günümüzde de devam etmektedir. Muharrem ayında aşure pişirenlerin sayısı her geçen yıl artmaktadır. Aşure yapmak ve dağıtmak hem dini hem de kültürel bir sorumluluktur.
Aşure geleneği sayesinde insanlar arasında bağlar güçlenir, kardeşlik duygusu artar ve bereket çoğalır.
Yorum Gönder