OSMANLI DA KARDEŞ KATLİ - Kendime Yazılarım

OSMANLI DA KARDEŞ KATLİ

Osmanlı da kardeş katli
Osmanlı da kardeş katli


Osmanlı Devleti'nde kardeş katli ve nedenleri, Kardeş katli, yani padişahların tahta geçtikten sonra kendilerine rakip olabilecek kardeşlerini öldürtmesi, uzun yıllar boyunca uygulanan bir siyasi geleneğiydi.

Osmanlıda kardeş katli nedenleri

Bu geleneğin amacı, taht kavgalarını önlemek ve devletin bütünlüğünü korumaktı. 
Kardeş katlinin ilk örneği, 13. Yüzyılın sonunda Osman Bey'in oğulları arasında yaşanan çekişmede görülür. 
Osman Bey'in ölümünden sonra yerine geçen Orhan Bey, kardeşi Alaeddin Paşa'yı zehirleyerek öldürtmüştür. 
Bu olay, Osmanlı tarihindeki ilk kardeş katli olarak kabul edilir.

Osmanlı Devleti'nde kardeş katlinin en yaygın olduğu dönem, 15. ve 16. Yüzyıllardır. 
Bu dönemde padişahlar, tahta geçtikten sonra kendilerinden önce doğan ve doğacak olan tüm erkek kardeşlerini boğdurarak veya kılıçtan geçirerek öldürmüştür. 

Bu uygulama, "ekber ve erşed" ilkesine dayanmaktaydı. 
Bu ilke, tahta en büyük ve en olgun erkek evladın geçmesini öngörmekteydi. Ancak bu ilke, zamanla padişahların keyfine göre yorumlanmaya başladı ve her padişah, kendisine en uygun olan kardeşini seçmeye başladı.

Osmanlı da kardeş katlinin en çok gerçekleştirildiği padişahlar 


Osmanlı tarihinde kardeş katli yapan sultanların sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte, en az 20 sultanın bu geleneği uyguladığı tahmin edilmektedir. 
Kardeş katli yapan sultanlar arasında en çok bilinenler şunlardır:

- I. Mehmed (1413-1421): Babası I. Bayezid'in ölümünden sonra tahta çıkan I. Mehmed, dört kardeşini de boğdurarak öldürdü.

- II. Murad (1421-1444, 1446-1451): I. Mehmed'in oğlu olan II. Murad, tahta çıktığında henüz 17 yaşındaydı. Amcası Mustafa Çelebi ve kardeşi Küçük Mustafa ile mücadele etti. 
Mustafa Çelebi'yi idam ettirdi, Küçük Mustafa'yı ise boğdurdu.

- Fatih Sultan Mehmed (1444-1446, 1451-1481): II. Murad'ın oğlu olan Fatih Sultan Mehmed, babasının ilk saltanatından sonra tahta geçti. Ancak babası tekrar tahta dönmek isteyince tahttan indi. Babasının ölümünden sonra tekrar tahta çıkan Fatih Sultan Mehmed, iki kardeşi olan Ahmed ve Orhan'ı boğdurdu.

- II. Bayezid (1481-1512): Fatih Sultan Mehmed'in oğlu olan II. Bayezid, babasının ölümünden sonra tahta çıktı. Kardeşi Cem Sultan ile rekabet etti. Cem Sultan'ı önce Rodos Şövalyeleri'ne teslim etti, sonra da Mısır Memlük Sultanlığı'na kaçmasını engelledi. Cem Sultan, Rodos'ta zehirlenerek öldü.

- Yavuz Sultan Selim (1512-1520): II. Bayezid'in oğlu olan Yavuz Sultan Selim, babasını tahttan indirerek tahta çıktı. Kardeşleri Ahmed, Korkut ve Şehzade Alaeddin'i de savaşta veya idamla öldürdü.

- Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566): Yavuz Sultan Selim'in oğlu olan Kanuni Sultan Süleyman, babasının ölümünden sonra tahta çıktı. Kardeşi Şehzade Orhan'ı boğdurdu. Oğulları Mustafa, Bayezid ve Cihangir ile de mücadele etti. Mustafa'yı idam ettirdi, Bayezid'i ise İran'a kaçarken yakalattı ve boğdurdu. Cihangir ise babasının ölüm haberini alınca kalp krizi geçirerek öldü.

- III. Murad (1574-1595): Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu olan III. Murad, babasının ölümünden sonra tahta çıktı. Beş kardeşi olan Şehzade Abdullah, Şehzade Mahmud, Şehzade Mehmed, Şehzade Mustafa ve Şehzade Cihangir'i boğdurdu.

Osmanlı Devleti'nde kardeş katli, 17. Yüzyılın ortalarından itibaren terk edilmeye başlandı. Bunun yerine, padişahların erkek kardeşleri ve oğulları, saraydan uzaklaştırılarak kafes denilen odalara kapatıldı. 
Bu odalarda yaşayan şehzadeler, siyasi ve sosyal hayattan koparılarak yetiştirildi. 
Bu uygulama, Osmanlı Devleti'nin zayıflamasına ve padişahların niteliksizleşmesine yol açtı.

Osmanlı da kardeş katli üzerine zamanında yazılan şiirler ağıtler


Osmanlı İmparatorluğu'nda tahta geçen padişahların, kendilerine rakip olabilecek kardeşlerini öldürtmesi, kardeş katli olarak bilinen bir uygulamaydı bu uygulama, Osmanlı tarihinde uzun yıllar devam etti ve hem siyasi hem de kültürel sonuçlar doğurdu. 
Kardeş katli, Osmanlı toplumunda büyük bir acı ve yas kaynağıydı, bu acıyı dile getirmek için zamanında pek çok şair ve ozan, kardeş katli üzerine şiirler ve ağıtlar yazdı.

Bu şiirler ve ağıtlar, kardeş katli uygulamasının hem padişahlar hem de halk üzerindeki etkilerini göstermektedir. Bazı şiirler, padişahların kardeş katline mecbur kaldıklarını, bunun bir devlet geleneği olduğunu ve bunun için Allah'tan af dilediklerini anlatır. 
Misal, I. Ahmed'in kardeşleri Mustafa ve Mehmed'i öldürttükten sonra yazdığı şu mısralar bunu gösterir:

''Kardeşim Mustafa'yı öldürdüm ben
Mehmed'im de can verdi elden gelen
Böyle gelmiş böyle gider bu düzen
Allah'ım affet günahım ne ise"

Bazı şiirler ise, kardeş katlinin zalimce ve vicdansızca bir uygulama olduğunu, bunun Osmanlı devletinin yıkılışına yol açacağını ve bunun için Allah'ın gazabına uğrayacaklarını söyler, örneğin, IV. Mehmed'in kardeşi Şehzade Süleyman'ın öldürülmesi üzerine yazılan şu ağıt bunu ifade eder:

''Şehzade Süleyman'ın kanı yerde kaldı
Zalim kardeşi Mehmed'e ne fayda sağladı
Devletin temeli sarsıldı, tahtı yıkıldı
Allah'ım kahret zalimleri, adaletinle hükmet"

Bu şiirler ve ağıtlar, Osmanlı tarihinde önemli bir kültürel miras olarak kalmıştır. Kardeş katli üzerine yazılan şiirler ve ağıtlar, Osmanlı siyasetinin, toplumunun ve edebiyatının bir yansımasıdır. Bu şiirler ve ağıtlar, hem tarihi hem de estetik bir değer taşımaktadır.


Osmanlı da kardeş katli tarafından nasıl yorumlandı


Osmanlı İmparatorluğu'nda kardeş katli, tahta geçen padişahın diğer erkek kardeşlerini öldürtmesi anlamına gelen bir uygulamaydı. Bu uygulama, 15. yüzyıldan 17. yüzyılın sonuna kadar devam etti ve Osmanlı hanedanının devamlılığını sağlamak için bir zorunluluk olarak görülüyordu. Kardeş katli, Osmanlı tarihçileri tarafından hem olumlu hem de olumsuz olarak yorumlandı.

Olumlu yorumlara göre, kardeş katli, taht kavgalarını önlemek, devletin birliğini korumak ve siyasi istikrarı sağlamak için gerekli bir tedbirdi. Kardeş katli sayesinde, Osmanlı İmparatorluğu uzun süre güçlü ve geniş kaldı. Ayrıca, kardeş katli, padişahın otoritesini pekiştirmek ve halkın itaatini sağlamak için bir gözdağı işlevi de görüyordu. Kardeş katli, Osmanlı tarihçileri tarafından "kaderin tecellisi", "ilahi adalet" veya "devletin maslahatı" gibi kavramlarla meşrulaştırıldı.

Olumsuz yorumlara göre ise, kardeş katli, Osmanlı hanedanının ahlaki değerlerini bozan, insani duyguları öldüren ve vicdanları sızlatan bir cinayetti. Kardeş katli, padişahların zalim ve acımasız olmasına yol açtı. Ayrıca, kardeş katli, potansiyel veliahtların yetişmesini engelledi ve tahta geçen padişahların eğitimsiz ve deneyimsiz olmasına neden oldu. Kardeş katli, Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemesine ve çöküşüne katkıda bulundu.

Osmanlı Devleti'nde kardeş katli hem tarihi hem de etik açıdan tartışmalı bir konudur. 
Bazı tarihçiler, bu uygulamanın devletin istikrarını sağladığını ve iç savaşları önlediğini savunurken, bazıları da bu uygulamanın ahlaksız ve vahşi olduğunu ve devletin aile yapısını bozduğunu iddia ederler.

0 تعليقات

Yorumlarda lütfen saygılı olun