 |
| Türk halkının ab ye vizesiz girmesi için gereken altı kriter |
Avrupa birliği ile Türkiye arasındaki ilişkiler neden askıda.
Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki ilişkiler uzun yıllara dayanmaktadır. Türkiye, 1963'te Ankara Anlaşması'nı imzalayarak AB ile ortaklık statüsü elde etmiş, 1987'de tam üyelik için başvurmuş ve 1999'da aday ülke olarak tanınmıştır. Ancak, AB'ye tam uyum sağlamak için Türkiye'nin birçok kriteri ve koşulu yerine getirmesi gerekiyor; bunların en önemlisi vize serbestisi meselesidir.
AB ülkeleri Türk halkına vizesiz giriş sağlar mı?
Vize serbestisi, Türkiye vatandaşlarının AB ülkelerine seyahat ederken pasaport veya vize gibi belgelere ihtiyaç duymadan giriş yapabilmesi anlamına gelir; bu, Türkiye için ekonomik ve sosyal açıdan büyük yararlar sağlayacaktır.
Ancak, AB Komisyonu Sözcüsü Peter Stano'nun 17/08/2023 tarihli açıklamasına göre, AB'nin Türkiye'ye vize serbestisi uygulamasına geçmeye henüz hazır olmadığı belirtilmiştir. Stano, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkilerin uzun yıllardır süregelen bir süreç olduğunu ifade etmiştir.
Türkiye, 1963'te imzalanan Ankara Anlaşması ile AB'ye ortaklık statüsü kazanmış, 1987'de tam üyelik için başvurmuş ve 1999'da aday ülke olarak kabul edilmiştir.
Fakat, bu süreçte Türkiye'nin AB standartlarına uyum sağlaması için birçok kriter ve koşulu yerine getirmesi beklenmektedir. Bu koşullar arasında en önemlisi vize serbestisi meselesidir.
Vize serbestisi, Türkiye vatandaşlarının AB ülkelerine seyahat ederken pasaport veya vize gibi belgelere ihtiyaç duymadan giriş yapabilmesi, ekonomik ve sosyal açıdan Türkiye için büyük bir avantaj olacaktır. Ancak, AB Komisyonu Sözcüsü Peter Stano'nun 17/08/2023 tarihli açıklamasına göre, AB Türkiye'ye vize serbestisi sağlamaya henüz hazır değil. Stano, Türkiye'nin vize serbestisi için gereken 72 kriterden altısını hâlâ yerine getirmediğini, bunların en önemlileri arasında terörle mücadele yasasının değiştirilmesi ve temel haklar ile özgürlüklerin güvence altına alınmasının olduğunu belirtti.
Bu durum, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik şansını da azaltmaktadır. AB'nin genişleme politikası yavaşlamış, bazı üye ülkeler Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkmıştır. Türkiye ile AB arasındaki siyasi gerilimler:
- Mülteci krizi.
- İnsan hakları ihlalleri ve
- Kıbrıs sorunu gibi konular ilişkileri olumsuz etkilemektedir.
Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler bir tiyatro mudur?
Bu nedenle, Türkiye ile AB arasındaki ilişkiyi bir tiyatro olarak tanımlamak mümkündür. AB, ileride üyelik verecekmiş gibi davranarak Türkiye'yi oyalarken, Türkiye de üyeliğe girecekmiş gibi umut beslemektedir.
Gerçekçi olmak gerekirse, Türkiye'nin AB üyeliği oldukça uzak bir ihtimaldir.
Bu durumda, Türkiye'nin kendi çıkarları doğrultusunda bir dış politika izlemesi ve alternatif iş birlikleri geliştirmesi daha mantıklı olacaktır.
Türkiye'nin vize serbestisi için gereken 72 kriterden altısını hâlâ yerine getirmediği, bunların en önemlileri arasında terörle mücadele yasasının değiştirilmesi ve temel haklar ile özgürlüklerin güvence altına alınmasının olduğu ifade edilmiştir.
Bu durum, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik şansını da azaltmaktadır.
AB'nin genişleme politikası yavaşlamış, bazı üye ülkeler Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkmıştır. Türkiye ile AB arasındaki siyasi gerilimler, mülteci krizi, insan hakları ihlalleri ve Kıbrıs sorunu gibi konular ilişkileri olumsuz etkilemektedir.
Türkiye'nin Avrupa Birliği Vizesi İçin Halen Yerine Getirmediği 6 Kriter Hangileridir?
Türkiye, 2013 yılında Avrupa Birliği (AB) ile imzaladığı Geri Kabul Anlaşması kapsamında vize serbestisi için belirlenen 72 kriterin 66'sını tamamladı. Ancak kalan 6 kriter, Türkiye-AB ilişkilerinde süregelen bir sorun teşkil ediyor.
Türkiye'nin vize serbestisi için yerine getirmesi gereken son altı kriter şunlardır: Terörle mücadele mevzuatında düzenlemeler, yolsuzlukla mücadele, Europol ile işbirliği, kişisel verilerin korunması, AB ülkeleri ile adli yardımlaşma ve suçluların iadesi, ve Geri Kabul Anlaşması.
1. Europol ile iş birliği: Bu kriter, ağır suçluların iadesinde operasyonel iş birliğini ifade eder. Türkiye, Europol ile iş birliği anlaşması imzaladı fakat anlaşma henüz aktif değil. Türkiye'nin anlaşmayı hayata geçirmesi ve Europol ile veri paylaşımında bulunması önemlidir.
2. GRECO: Bu kriter, Türkiye'de yolsuzlukla mücadele için bir kurum oluşturulmasını önermektedir. GRECO, Avrupa Konseyi'nin yolsuzlukla mücadelede denetleyici organı olarak üye ülkelerin mevzuatlarını gözden geçirir. Türkiye GRECO'ya üye olmasına rağmen, önerilen tavsiyeleri tam anlamıyla hayata geçirmemiştir. Türkiye'nin, GRECO'nun önerilerine uyarak yolsuzlukla mücadele kanunlarını güncellemesi ve bunları etkin bir biçimde uygulaması önem taşımaktadır.
3. Suçluların iadesiyle ilgili adli iş birliği:Bu kriter, AB üyesi ülkeler arasında suçluların iadesi için adli iş birliğini içerir. Türkiye, AB ile suçluların iadesi anlaşması imzaladı fakat bu anlaşma henüz yürürlükte değil. Türkiye'nin anlaşmayı onaylayarak AB üyesi ülkelerle suçluların iadesi konusunda iş birliği yapması gerekiyor.
4. Kişisel verilerin korunması: Bu kriter, AB'nin kişisel verilerin korunması standartlarına uyum sağlamayı öngörüyor. Türkiye, 2016 yılında kişisel verilerin korunmasına dair bir kanun çıkarmıştır, ancak bu kanun AB standartlarıyla tam olarak örtüşmemektedir. Türkiye'nin, bu kanunu AB standartlarına uygun hale getirmesi ve bir kişisel verileri koruma kurumu kurması gerekmektedir.
5. Geri kabul anlaşması: Bu kriter, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne kaçak yollarla giren veya Avrupa Birliği'nde bulunan üçüncü ülke vatandaşlarını geri kabul etmesini gerektiriyor. Türkiye, 2016 yılında Avrupa Birliği ile bir geri kabul anlaşması imzaladı fakat bu anlaşmanın tüm şartlarını henüz uygulamaya koymadı. Türkiye'nin, anlaşmanın tüm koşullarını yerine getirmesi ve Avrupa Birliği'ne kaçak olarak giren ya da Avrupa Birliği'nde bulunan üçüncü ülke vatandaşlarını geri kabul etmesi beklenmektedir.
6. Terörle mücadele mevzuatında düzenleme: Bu kriter, Türkiye'nin terörle mücadele yasalarını AB standartlarına uygun hale getirmesini gerektiriyor. AB, Türkiye'nin terörle mücadele yasasının ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve insan haklarına aykırı, geniş tanımlar içerdiğini öne sürüyor.
Türkiye ise yasanın uluslararası standartlara uygun olduğunu ve değişiklik gerektirmediğini savunuyor. Türkiye'nin AB ile uzlaşmaya varıp terörle mücadele yasasında gerekli düzenlemeleri yapması önem taşımaktadır.
Bu şartların yerine getirilmesi halinde, Türk vatandaşları için Avrupa'ya vizesiz seyahat imkanı doğacaktır. Ancak, bu süreç siyasi engeller, farklı beklentiler ve güven sorunları gibi zorlukları da beraberinde getirmektedir.
Bu şartların yerine getirilmesi halinde, Türk vatandaşları için Avrupa'ya vizesiz seyahat imkanı doğacaktır. Ancak, bu süreç siyasi engeller, farklı beklentiler ve güven sorunları gibi zorlukları da beraberinde getirmektedir.
Türkiye ve AB'nin vize serbestisi konusunda anlaşmaya varabilmesi için karşılıklı esneklik ve iş birliği şarttır.
Türkiye'nin Avrupa Birliği vizesi için halen yerine getirmediği 6 kriteri Erdoğan hükümetinin yerine getirmesi beklenebilir mi?
Bu sorunun yanıtı, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin geleceğini belirleyecek önemli bir konudur. Türkiye, 2016 yılında AB ile imzaladığı göçmen anlaşması çerçevesinde, vize serbestisi elde etmek için belirlenen 72 kriterden 66'sını yerine getirmiştir.
Ancak kalan altı kriter, Türkiye'nin terörle mücadele yasaları, veri koruma yasaları, yargı iş birliği anlaşmaları, biyometrik pasaportlar, polis iş birliği ve temel haklar gibi hassas konuları kapsamaktadır.
Erdoğan hükümeti, bu kriterleri yerine getirmek için gerekli reformları yapmaya istekli midir?
Erdoğan hükümeti, bu kriterleri yerine getirmek için gerekli reformları yapmaya istekli midir?
Bu sorunun cevabı, hem iç hem de dış faktörlere bağlıdır.
İç faktörler arasında Türkiye'nin siyasi ve ekonomik durumu, hükümetin muhalefetle ilişkisi, kamuoyunun AB'ye bakışı ve ulusal güvenlik endişeleri bulunmaktadır.
Dış faktörler ise AB'nin Türkiye'ye yönelik tutumu, AB üye ülkelerinin Türkiye ile ilişkileri, ABD'nin bölgedeki rolü ve Türkiye'nin diğer komşularıyla olan ilişkilerini içermektedir.
Bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, Erdoğan hükümetinin vize serbestisi için gerekli kriterleri yerine getirmesi pek mümkün görünmemektedir.
Çünkü:
1- Türkiye'nin terörle mücadele yasalarını değiştirmesi, hükümetin PKK ve FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadelesini zayıflatacağı gerekçesiyle reddedilmektedir.
2- Türkiye'nin veri koruma yasalarını değiştirmesi, hükümetin vatandaşların kişisel verilerini denetlemesini zorlaştıracağı gerekçesiyle reddedilmektedir.
3- Türkiye'nin yargı iş birliği anlaşmalarını imzalaması, hükümetin yargı bağımsızlığına saygı duymadığı ve adalet sistemini siyasi amaçlarla kullandığı eleştirilerine maruz kalacağı gerekçesiyle reddedilmektedir.
4- Türkiye'nin biyometrik pasaport uygulaması, hükümetin vatandaşların kimlik bilgilerini güvenli bir şekilde koruyamayacağı ve sahte pasaport kullanımının artacağı endişeleriyle karşılaşmaktadır.
5- Türkiye'nin polis iş birliğini artırması, hükümetin polis gücünü insan hakları ihlallerinde kullanmak için kullandığı iddialarıyla karşılaşmaktadır.
6- Türkiye'nin temel hakları iyileştirmesi için atması gereken adımlar, hükümetin insan haklarına olan yaklaşımı nedeniyle sorgulanmaktadır.
Bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, Erdoğan hükümetinin vize serbestisi için gerekli kriterleri yerine getirmesi pek mümkün görünmemektedir.
Çünkü:
1- Türkiye'nin terörle mücadele yasalarını değiştirmesi, hükümetin PKK ve FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadelesini zayıflatacağı gerekçesiyle reddedilmektedir.
2- Türkiye'nin veri koruma yasalarını değiştirmesi, hükümetin vatandaşların kişisel verilerini denetlemesini zorlaştıracağı gerekçesiyle reddedilmektedir.
3- Türkiye'nin yargı iş birliği anlaşmalarını imzalaması, hükümetin yargı bağımsızlığına saygı duymadığı ve adalet sistemini siyasi amaçlarla kullandığı eleştirilerine maruz kalacağı gerekçesiyle reddedilmektedir.
4- Türkiye'nin biyometrik pasaport uygulaması, hükümetin vatandaşların kimlik bilgilerini güvenli bir şekilde koruyamayacağı ve sahte pasaport kullanımının artacağı endişeleriyle karşılaşmaktadır.
5- Türkiye'nin polis iş birliğini artırması, hükümetin polis gücünü insan hakları ihlallerinde kullanmak için kullandığı iddialarıyla karşılaşmaktadır.
6- Türkiye'nin temel hakları iyileştirmesi için atması gereken adımlar, hükümetin insan haklarına olan yaklaşımı nedeniyle sorgulanmaktadır.
Sonuç olarak gerek Erdoğan hükümeti gerekse yerine gelecek diğer hükümetler tarafından ve gerekse AB'nin Türkiye gibi büyük bir ülkeyi içine almak istenmemesi nedeniyle Türkiye'nin AB hayali ham hayaldir. hele ki 10 Milyon mülteci barındıran bir ülke asla AB'ye tam üye olarak alınmaz.
Türkiye istikametini BRİCS tarafına vakit geçirmeden çevirmelidir.
Yorum Gönder