KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

Aklın Sesi mi, Kalbin Sesi mi?

Aklın Sesi mi, Kalbin Sesi mi?
Aklın Sesi mi, Kalbin Sesi mi?
Aklın Sesi mi, Kalbin Sesi mi?

Derler ki, bazen aklın sesini dinleyeceğine kalbin sesini dinle, kalbin sesi ile anlatılmak istenen nedir?
"Kalbin sesi" ifadesi, genellikle duyguların, içgüdülerin ve özlemlerin sesini ifade eder. Aklın sesi ise mantığın, rasyonelliğin ve nesnelliğin sesini ifade eder.

"Kalbin sesini dinle" ifadesi, bazen aklın sesini dinlemek yerine, duygularımıza ve içgüdülerimize güvenmemiz gerektiği anlamına gelir. Bu, özellikle önemli kararlar vermeden önce veya zor bir durumdan geçerken geçerli olabilir.

Kalbin sesi, bize doğru yolu gösterebilir ve gerçek mutluluğu bulmamıza yardımcı olabilir. Ancak, kalbin sesini dinlerken de dikkatli olmak gerekir. Bazen duygularımız bizi yanlış yönlendirebilir. Bu nedenle, kalbimizin sesini dinlerken, mantığımızı da devreye sokmak ve ikisinin dengesini sağlamak önemlidir.

İşte "kalbin sesi" ile anlatılmak istenen bazı şeyler:

  • Duygularımız ve içgüdülerimiz: Kalbin sesi, bize ne istediğimizi, neyi sevdiğimizi ve neyin bizi mutlu ettiğini söyler.
  • İçimizdeki ses: Kalbin sesi, bize doğruyu, yanlışı ve neyin doğru olduğuna inandığımızı söyler.
  • Yaratıcılığımız ve tutkumuz: Kalbin sesi, bizi yeni şeyler denemeye ve kendimizi ifade etmeye teşvik eder.

"Kalbin sesini dinle" ifadesi, genellikle bir uyarı olarak kullanılır. Ancak, bu ifadeyi bir ilham kaynağı olarak da görebiliriz. Kalbimizin sesini dinlediğimizde, daha mutlu, daha tatmin edici ve daha dolu bir hayat yaşayabiliriz.

---

Ahmet ATAM