Kütahya Menkıbeleri: Karadonlu Menkıbesi

Kütahya Menkıbeleri
 Kütahya Menkıbeleri: Karadonlu Menkıbesi 

Kütahya menkıbeleri

Kütahya, Anadolu'nun en eski ve en zengin kültür mirasına sahip şehirlerinden biridir. Kütahya'nın tarihi, pek çok medeniyetin izlerini taşır.
Bu medeniyetler arasında:

  • Selçuklular, 
  • Germiyanoğulları, 
  • Osmanlılar ve Cumhuriyet dönemi sayılabilir. 

Kütahya, aynı zamanda pek çok evliya, alim, şair ve sanatçının yetiştiği bir ilim ve irfan yurdu olmuştur.

Kütahya'nın bu zengin kültür mirasının bir parçası da menkıbelerdir. 
Menkıbe, genellikle dini veya tasavvufi bir kişi veya olayla ilgili anlatılan hayali veya abartılı hikayedir. 
Menkıbeler, halkın inanç, değer ve hayal dünyasını yansıtır. 
Kütahya'da pek çok menkıbe anlatılır. 
Bunlardan biri de Karadonlu menkıbesidir.

Karadonlu menkıbesi


Karadonlu menkıbesi, Kütahya'nın Karadon köyünde yaşamış olan Karadonlu adlı bir evliyanın hayatını anlatır. 
Karadonlu, 13. yüzyılda yaşamış olan bir mutasavvıftır. 
Kendisi, Mevlana Celaleddin Rumi'nin halifelerinden olan Sadreddin Konevi'nin talebesidir. Karadonlu, tasavvufun derinliklerine dalmış ve pek çok keramet göstermiştir.

Karadonlu menkıbesinin en meşhur bölümü, Karadonlu'nun ölümüyle ilgilidir. 
Rivayete göre, Karadonlu ölüm döşeğindeyken talebelerine vasiyet eder. 
Vasiyeti şöyledir: 

-- Ben öldüğümde beni yıkayın, kefenleyin ve tabuta koyun. 
Sonra tabutu sırtınıza alın ve yola çıkın. 
Nereye giderseniz gidin, tabut ağır gelirse orada beni defnedin

Talebeleri vasiyeti yerine getirmek için hazırlanır. 
Karadonlu ölünce onu yıkayıp kefenlerler ve tabuta koyarlar. 
Sonra tabutu sırtlarına alarak yola çıkarlar. 
Ancak ne kadar yürürlerse yürüsünler, tabut hiç ağırlaşmaz. 
Tabut hafif olduğu için talebeler durmadan yürürler.

Talebeler günlerce yürüdükten sonra Konya'ya gelirler. 
Konya'da Mevlana Celaleddin Rumi'nin türbesinin önünden geçerken tabut birden ağırlaşır. Talebeler şaşırır ve dururlar. 
Mevlana'nın türbesinden bir ses duyarlar:

"Karadonlu geldi mi?"

Talebeler sesin Mevlana'ya ait olduğunu anlarlar ve cevap verirler:

"Evet, geldi."

Ses tekrar sorar:

"Nerede?"

Talebeler cevap verirler:

"Tabutta."

Ses tekrar sorar:

"Ne bekliyorsunuz?"

Talebeler cevap verirler:

"Senin emrini."

Ses son bir kez söyler:

"Defnedin onu yanıma."

Talebeler bu emre uyarak Karadonlu'yu Mevlana'nın yanına defnederler. Böylece Karadonlu menkıbesi son bulur.

Karadonlu menkıbesi, Kütahya'nın kültürünü, inancını ve tasavvufunu yansıtan bir örnektir. Karadonlu'nun Mevlana ile olan bağını ve onun sevgisini gösterir. 
Aynı zamanda, tasavvufun ölümü nasıl algıladığını ve ölümün bir ayrılık değil, bir kavuşma olduğunu anlatır.

0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun