Türkiye'nin kâbusu İstanbul'da 7.6 büyüklükte bir deprem olursa, depremin sosyal, siyasal, çevresel ve ekonomik etkisi ne olur? Bu yıkım Türk halkına nasıl yansır? Bu soruların cevaplarını aramak için bu blog yazısını hazırladım.
İstanbul'da 7.6 Büyüklüğündeki Deprem: Sosyal, Siyasal, Çevresel ve Ekonomik Etkileri
Bu sorunun cevabı için öncelikle İstanbul'un deprem tarihine ve risk haritasına bakmak gerekir. İstanbul, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alan ve tarih boyunca pek çok yıkıcı depreme maruz kalan bir şehirdir.
Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde bu bölgede yaşanan depremler, şehrin fiziksel ve sosyal yapısını değiştirmiştir.
Uzmanlar, en son 1999 yılında yaşanan 7.4 büyüklüğündeki depremin ardından Marmara Bölgesi'nde yakın tarihte 7.2 ila 7.6 arasında bir deprem beklendiğini belirtiyorlar.
Bu depremin Marmara Denizi içinde meydana gelmesi durumunda, denize kıyısı olan tüm illerin etkileneceği söyleniyor.
İstanbul'da beklenen bu büyük depremin sosyal, siyasal, çevresel ve ekonomik etkileri ise tahmin edilemeyecek kadar büyük olacaktır.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul'da bir tahliye planı hazırlandığını ancak binaların yüzde 17'sinin hasar göreceğini açıklamıştır.
Deprem uzmanı Naci Görür ise 600 bin konutun yıkılacağını ve 2.5 milyon insanın ölümle burun buruna kalacağını söylemiştir.
Bu durumda şehrin altyapısı, ulaşımı, sağlık sistemi, eğitimi ve güvenliği ciddi şekilde zarar görecek ve toplumsal panik, kaos ve travma yaşanacaktır.
İstanbul depreminin olası ekonomik maliyeti
Ayrıca depremin ekonomik maliyeti de çok yüksek olacaktır.
İstanbul Türkiye'nin en büyük ekonomik merkezi olup, ülkenin gayri safi yurt içi hasılasının (GSYH) yaklaşık yüzde 31'ini oluşturmaktadır.
Bu nedenle İstanbul'da yaşanacak bir deprem, Türkiye'nin ekonomik büyümesini, istihdamını, ihracatını ve kamu bütçesini olumsuz etkileyecektir.
Bu yıkımın Türk halkına yansıması ise hem maddi hem de manevi olarak çok ağır olacaktır. Depremde hayatını kaybeden veya yaralanan insanların yakınları büyük bir acı çekeceklerdir. Depremden sağ kurtulanlar ise evsiz kalacak, işlerini kaybedecek veya geçici olarak çalışamayacaklardır.
Bu da gelir kaybına, borçlanmaya ve yoksulluğa yol açacaktır.
Ayrıca deprem sonrasında yaşanacak psikolojik sorunlar da halkın ruh sağlığını bozacak ve depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu gibi rahatsızlıklara sebep olacaktır.
Sonuç olarak İstanbul'da 7.6 büyüklüğünde bir deprem olması halinde şehirde büyük bir felaket yaşanacak ve bu da Türk halkının hayatını derinden etkileyecektir.
Bu nedenle bu olasılığa karşı önlem almak, afet bilincini artırmak ve dayanışma içinde olmak gerekmektedir.
- Deprem, Türkiye'nin en büyük ve en kalabalık şehri olan İstanbul'u vurursa, sonuçları çok ağır olacaktır.
- Deprem, şehrin altyapısını, binalarını, ulaşımını, enerjisini ve suyunu büyük ölçüde tahrip edecektir.
- Bu da milyonlarca insanın hayatını tehlikeye atacak, yaralanmalara, ölümlere ve evsizliğe yol açacaktır.
- Deprem ayrıca şehrin kültürel ve tarihi mirasına da zarar verecek, camileri, müzeleri, sarayları ve anıtları yıkacaktır.
- Depremin çevresel etkisi de göz ardı edilemez.
- Deprem, deniz seviyesinde yükselmeye, tsunamiye, toprak kaymasına ve yangınlara neden olabilir.
- Bu da İstanbul'un doğal güzelliklerine ve biyolojik çeşitliliğine zarar verebilir.
- Depremin ekonomik etkisi de çok büyük olacaktır.
- İstanbul, Türkiye'nin finansal, ticari ve endüstriyel merkezidir.
- Deprem, şehrin ekonomik faaliyetlerini durduracak, işletmeleri kapatıp işsizliği artıracak, üretimi ve ihracatı azaltacak ve ulusal geliri düşürecektir.
- Deprem ayrıca Türkiye'nin uluslararası ilişkilerini de etkileyebilir.
- Türkiye, deprem sonrasında insani yardım ve mali destek için komşu ülkelere ve uluslararası kuruluşlara başvurabilir.
- Bu da Türkiye'nin dış politikasında bazı değişikliklere yol açabilir.
İstanbul depreminin olası sosyal ve siyasal etkileri
Depremin sosyal ve siyasal etkisi ise en belirsiz olanıdır.
Deprem, Türk halkının dayanışma duygusunu artırabilir, toplumsal farklılıkları azaltabilir ve hükümete karşı güveni güçlendirebilir.
Ya da tam tersi, deprem, Türk halkının öfkesini körükleyebilir, toplumsal çatışmaları körükleyebilir ve hükümete karşı muhalefeti artırabilir.
Bu da Türkiye'nin siyasi istikrarını tehlikeye atabilir.
Depremin nasıl bir etki yaratacağı ise büyük ölçüde hükümetin depreme hazırlık ve müdahale kapasitesine bağlıdır.
Hükümet eğer depreme karşı önlem alır, afet yönetimini iyi yapar ve halkın ihtiyaçlarını karşılayabilirse, depremin olumsuz etkilerini azaltabilir ve toplumsal barışı koruyabilir.
Aksi takdirde, deprem Türkiye için bir felaketten daha fazlasına dönüşebilir.
Jeoloji uzmanlarının İstanbul depremi hakkındaki görüşleri
İstanbul, Türkiye'nin en büyük ve en kalabalık şehri olmasının yanı sıra, deprem riski altında olan bir bölgede yer alıyor.
Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara Denizi'nden geçen kolu, şehrin güneyinde yaklaşık 130 kilometrelik bir uzunluğa sahip ve bu fayın kırılması halinde büyük bir deprem meydana gelebilir.
Bu depremin ne zaman olacağı ise jeoloji uzmanlarının en çok üzerinde durduğu konulardan biri.
Jeoloji uzmanları, depremin tarihinin ve saatinin kesin olarak bilinmesinin mümkün olmadığını, ancak bazı ipuçları ve verilerle olasılıkların hesaplanabileceğini belirtiyorlar.
Özellikle 1999 yılında yaşanan Gölcük depreminden sonra, Marmara Denizi'nde kırılmamış olan fay bölümlerinin enerji biriktirdiği ve bu enerjinin bir gün boşalacağı düşünülüyor.
Marmara Denizi'ndeki fayın kırılması beklenen bölümü, Silivri açıklarından Avcılar'ın güneyine kadar uzanan Kumburgaz bölümü olarak adlandırılıyor.
Bu bölümün tam kilitli olduğu, yani iki fay arasında hiçbir hareket olmadığı için enerjinin arttığı ifade ediliyor.
Bu bölümde meydana gelecek bir depremin büyüklüğünün ise 7 ila 7,6 arasında olabileceği tahmin ediliyor.
Jeoloji uzmanları, son yıllarda Silivri açıklarında meydana gelen küçük ve orta büyüklükteki depremlerin, beklenen büyük depremi daha yakın bir tarihe çektiğini söylüyorlar.
Bu depremlerin, kilitli olan fayın uç bölümlerinde gerçekleştiği ve aynı mekanik kırılma sürecinin parçası olduğu belirtiliyor.
Bu nedenle, bu depremlerin bir ön haberci olabileceği ihtimali göz ardı edilmemeli.
Jeoloji uzmanları, İstanbul'da yaşanacak büyük bir depremin etkilerinin çok ciddi olacağını da vurguluyorlar.
Şehrin altyapısının, yapı stokunun ve nüfus yoğunluğunun depreme hazır olmadığı görülüyor. Bu nedenle, deprem bilincinin artırılması, gerekli önlemlerin alınması ve afet yönetiminin iyileştirilmesi gerekiyor.
: https://www.haberturk.com/istanbul-deprem-risk-haritasi-2023-istanbul-da-fay-hatti-gecen-ilceler-ve-istanbul-depreme-dayanikli-ilceler-hangileri-iste-istanbul-1-derece-deprem-bolgeleri-3569674
: https://www.takvim.com.tr/yasam/2023/08/31/istanbul-depremi-ne-zaman-olacak-2023-buyuk-istanbul-depremi-uyarisi-en-risikli-ilceler-ve-deprem-sonrasi-olacaklar
: https://www.bbc.com/turkce/articles/c89en83d53po
: https://www.yenisafak.com/istanbul-depremi-hangi-sehirleri-etkileyecek-hangi-ilde-kac-siddetinde-hissedilecek-marmara-depreminde-deprem-riski-olan-iller-h-4507637
[1] Jeoloji uzmanlarının ortak görüşü: Silivri açıklarındaki deprem, beklenen İstanbul depremini daha yakın bir tarihe çekti - Timeturk Haber
https://www.timeturk.com/jeoloji-uzmanlarinin-ortak-gorusu-silivri-aciklarindaki-deprem-beklenen-istanbul-depremini-daha-yakin-bir-tarihe-cekti/haber-1224285
[2] İstanbul depremi hakkında uzmanlar ne diyor? - BBC News Türkçe
https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-49854359
[3] Jeoloji Uzmanı Yaşanacak İstanbul Depreminde Tüyler Ürperten Dört Farklı Senaryoyu Anlattı - Onedio
https://onedio.com/haber/jeoloji-uzmani-yasanacak-istanbul-depreminde-tuyleri-urperten-dort-farkli-senaryoyu-anlatti-1167975
Yorum Gönder