Öyle ki, artık aile yemeklerinde bile “Hadi salatayı geç, altın kaç dolar oldu?” diye soruluyor. Peki bu sarı metal neden sürekli tavan yapıyor? Gelin, bu “parlak” sorunun arkasındaki ironik gerçeklere beraber bakalım.

Doların Aşkından Kaçanlar Altına Sığınıyor

Dünya genelinde altın fiyatlarının yükselmesinin en temel nedeni, ekonomik belirsizlikler. İnsanlar, doların inişli çıkışlı ilişkisinden bıkmış durumda. “Dolar bizi üzüyor, altın daha sadık” diyerek sarı metale koşuyorlar. Tabii bu aşk, altının değerini şişiriyor. Özellikle ABD’de enflasyon verileri açıklandığında, herkes altına sarılıyor. Sanki ekonomistler bir kâhinmiş gibi, “Altın yükselir!” diye tweet atıyor.

Türkiye’de Altın: Döviz Kuruyla Aşk-Nefret İlişkisi

Türkiye’de ise durum daha da ironik! Döviz kurları fırladıkça, vatandaşlar “Param erimesin!” diye altın alıyor. Ancak bu sefer de altın fiyatları dövize yetişmek için maraton koşuyor. Yani bir nevi “Kovalamaca” oyunu… TL’nin değer kaybı, altını yabancı para cinsinden daha pahalı hale getiriyor. Sonuç? Altın fiyatları TL bazında rekor üstüne rekor kırıyor. Sanki “Dolar 30 TL olursa, ben 40 TL olurum!” diye meydan okuyor.

Merkez Bankaları Altın Biriktirirse: Paranoyaklık mı, Akıllılık mı?

Dünya merkez bankaları da bu “altın çılgınlığına” ortak olmuş durumda. Rusya, Çin, Hindistan gibi ülkeler, “Dolar hegemonyasına son!” diyerek altın rezervlerini artırıyor. Tabii bu da küresel piyasalarda altın talebini patlatıyor. Yani, devletler bile “Kriz kapıda, altın güvenli” modunda. İronik olan ise, bu hamlenin krizi daha da derinleştirebileceği gerçeği…

Faizler ve Altın: Ayrılamaz İkili

Faiz oranları düştükçe, altın parlıyor! Çünkü düşük faiz, “Altın al, en azından değeri artsın” mantığını tetikliyor. Özellikle FED ve ECB gibi kurumların gevşek para politikaları, altını cazip hale getiriyor. Tabii Türkiye’deki “faiz-enflasyon” kavgası da altını ateşliyor. Faiz artarsa dolar düşer, altın düşer; faiz artmazsa enflasyon yükselir, altın yine yükselir. Yani ne yaparsan yap, altın kazanıyor!

Savaşlar, Pandemiler ve Kıyamet Senaryoları

Dünya biraz dram seviyor galiba. Pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu gerilimleri… Her krizde altın “Gelin bana, ben sizi korurum!” diye el sallıyor. İnsanlar da “Acaba dünya batarsa altınla ne yapacağım?” demeden stok yapıyor. İşin komiği, altın fiyatları bu korkularla yükseldikçe, insanlar daha da panikliyor. Kısır döngü mü? Kesinlikle!

Sonuç: Altın Yükseliyor, Çünkü Herkes ‘Altın’a Koşuyor!

Özetle, altın fiyatlarının yükselmesinin nedeni korku, belirsizlik ve bir parça da insan psikolojisi. Dünya ekonomisi ne zaman “Oh, her şey yolunda!” dese, altın biraz soluyor. Ama bir “kriz esintisi” hissedildi mi, herkes sarı metale sarılıyor. Türkiye’de ise durum, döviz kuruyla direkt bağlantılı. Yani TL’nin durumu, altın fiyatlarını adeta uzaktan kumandayla yönetiyor.

Peki altın yükselmeye devam edecek mi? Muhtemelen evet, çünkü dünya hâlâ “güvenli liman” arayışında. Ama unutmayın: Altın da bir enstrüman, sihirli bir değnek değil.

Türklerin Altın Aşkı Şiiri:

Borsa düşer, dolar küser,
Altın sırıtır köşede: “Bana mı geldin?”
Ekmeğe zam gelir, “Altın alsam keşke!” der fırıncı,
Unutmuş ki somun da bir hazinedir.

Bankalar faiz diye ağlar,
Halk gram altın peşinde koşar;
Kâğıt parçasına güven olmaz! der ninem,
Üç aylığı alır, der sarrafa gidelim hemen..

Savaş çıksa, kıyamet kopsa,
Türk’ün ilk sorduğu: “Altın kaç gramdır?”
Güvenli liman dedikleri sarı sevgili,
Belki de en büyük tuzaktır…

Kız istemeye gider babalar,
Altın bilezikler pazarlık konusudur;
Aşk mı? Evlilik mi? Bilmem…
Altın Tüm Türklerin tutkusudur.

Yarın öleceğini bilse bile,
Türk halkı son külçeyi toprağa gömer ,

Mirasçıları Burada yatan, altına doymadı der
Eve dönerler, üleşirler üçer beşer.

Şiir Ahmet ATAM