KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

Kardak Kayalıkları: Türkiye ve Yunanistan Arasındaki Egemenlik Anlaşmazlığı

Bu makale, Türkiye ve Yunanistan arasındaki Kardak Krizi'ni ve bu krizin nedenlerini, sonuçlarını ve günümüzdeki durumunu ele almaktadır.
Kardak krizi
Kardak_krizi


Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan Kardak krizinin temel nedeni, Ege Denizi'ndeki Kardak Kayalıklarının egemenliğidir. Kardak Kayalıkları, Bodrum'un 6,1 kilometre (3,8 mi) uzaklığında bulunan iki kayalıktan oluşan ıssız bir adacıktır.

Kardak kayalıkları krizi


25 Aralık 1995 tarihinde, Figen Akat isimli Türk bandıralı bir kargo gemisi, Kardak Kayalıklarında karaya oturdu. Türk yetkilileri, geminin kurtarılması için Yunan makamlarıyla temasa geçti. Ancak Yunan yetkilileri, geminin kurtarılması için gerekli izni vermediklerini belirtti.

Türk yetkilileri, Kardak Kayalıklarının Türkiye'ye ait olduğunu savunarak, kayalıklara asker çıkarma kararı aldı. 30 Ocak 1996 tarihinde, Türk komandolar, Kardak Kayalıklarına çıkarma yaptı. Aynı gün, Yunan makamları da Kardak Kayalıklarına asker çıkardı.

Türkiye ve Yunanistan arasındaki kriz, iki ülkeyi savaşın eşiğine getirdi. NATO ve ABD, iki ülkeyi savaştan vazgeçirmek için devreye girdi. 31 Ocak 1996 tarihinde, iki ülke, kayalıklardan çekilmek için anlaşmaya vardı.

Kardak krizinin sonuçları, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerde önemli bir dönüm noktası oldu kriz, iki ülke arasındaki güvensizliği ve gerginliği artırdı, ayrıca, iki ülke arasındaki silahlanma yarışını hızlandırdı.

Kardak kayalıkları Krizin sonuçları:

  • NATO, krizi çözmek için etkin bir rol oynadı bu durum, NATO'nun kriz yönetimi konusundaki kapasitesini gösterdi.
  • ABD, krizi çözmek için aktif bir rol oynadı, bu durum, ABD'nin Ege Denizi'ndeki çıkarlarını korumaya yönelik politikasını ortaya koydu.
  • Kriz, Türkiye ve Yunanistan arasındaki müzakere sürecini hızlandırdı, iki ülke, krizin ardından, Ege Denizi'ndeki sorunların çözümü için müzakerelere başladı.

Kardak krizi, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerde önemli bir dönüm noktası oldu. Kriz, iki ülke arasındaki güvensizliği ve gerginliği artırdı, ancak kriz, aynı zamanda iki ülke arasındaki müzakere sürecini de hızlandırdı.

Kardak kayalıklarının günümüzdeki durumu

Kardak Kayalıklarının egemenliği konusundaki anlaşmazlık günümüzde de devam etmektedir. Türkiye, kayalıkların kendi karasuları içinde olduğunu iddia ederken, Yunanistan ise kayalıkların kendi karasuları içinde olduğunu iddia etmektedir.

1996 yılında yaşanan Kardak Krizi'nin ardından, ABD ve NATO'nun girişimleriyle her iki ülke de kayalıklardan çekilmeyi kabul etmişti, ancak, bu durum kayalıkların egemenlik sorununu çözmedi.

Türkiye, Lozan Antlaşması'nın 12. maddesine dayanarak, Kardak Kayalıklarının kendi karasuları içinde olduğunu iddia etmektedir, bu maddeye göre, 13 Şubat 1914 tarihinde Yunan işgali altında bulunmuş olsa dahi, Anadolu'nun 3 mili içinde bulunan bütün ada, adacık ve kayalıklar, Türkiye'nin egemenliği altındadır.

Yunanistan ise, Kardak Kayalıklarının On iki Adalar'a ait olduğunu iddia etmektedir. 1947 Paris Barış Antlaşması'nın 14. maddesine göre, On iki Adalar ve On iki Ada'ya bitişik adacık ve kayalıklar Yunanistan'a devredilmiştir.

İki ülke arasındaki anlaşmazlık, uluslararası hukuk açısından da belirsizdir. Lozan Antlaşması'nın 12. maddesi, Kardak Kayalıklarının egemenliğini açıkça belirtmemektedir. 1947 Paris Barış Antlaşması'nın 14. maddesi ise, Kardak Kayalıklarının On iki Adalar'a ait olduğunu kesin olarak belirtmektedir.

Bu nedenle, Kardak Kayalıklarının egemenliği konusundaki anlaşmazlığın, uluslararası bir mahkemede çözümlenmesi gerekmektedir, ancak, iki ülke arasındaki siyasi gerilim nedeniyle, bu sorunun mahkemede çözülmesi olası görünmemektedir.

Sonuç olarak, Kardak Kayalıklarının egemenliği günümüzde de belirsizliğini korumaktadır. Bu durum, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerde önemli bir sorun olmaya devam etmektedir.