erdoganin gazzelileri kabul etmesi ne anlama geliyor

İlaç Satan Sağlık, Din Satan İlim, Hırsız Olan Hukuk İster mi?

İlaç Satan Sağlık İster mi? Din Satan İlim İster mi? Hırsız Olan Hukuk İster mi? Bu makale, toplumsal çelişkileri ironik bir dille ele alıyor. İlaç endüstrisi, din ticareti ve hukuk sistemi üzerine düşündürücü bir analiz Bu makale, toplumsal çelişkilere ironik bir bakış açısı sunmayı amaçlamaktadır. Gerçekler bazen gülümsetir, bazen düşündürür!

İlaç Satanın Sağlık Aşkı: "Hasta Olun, Ama Çok da Olmayın!"

İlaç endüstrisi, insanlığın sağlık sorunlarına çözüm bulmak için var, değil mi? 

Tabii ki öyle! 

Ne de olsa, her gün yeni bir ilaç piyasaya sürülüyor ve hepsi de "hayat kurtarmak" için. Ama bir dakika, eğer herkes sağlıklı olursa, ilaçlara kim ihtiyaç duyacak? 

İşte tam da bu noktada, ilaç satanların sağlık istemesi biraz ironik hale geliyor. 

Çünkü onlar için ideal senaryo, insanların "biraz" hasta olmasıdır. 

Ne çok, ne az; tam kararında. 

Böylece ilaçlar satılır, kârlar artar, ama sağlık da tamamen kaybolmaz. 

Ne kadar düşünceli değil mi?

Din Satanın İlim Tutkusu: "Cehalet Karanlığı Aydınlatır!"

Din satanlar, ilim ister mi? 

Elbette ister! Tabii, ilimden kastımız, insanları "aydınlatmak" değil, onları daha iyi yönetmekse. 

Din satanlar, ilmin gücünü kullanarak insanları ikna edebilirler. 

Örneğin, "Bu kitabı oku, ama sadece benim yorumladığım şekilde!" diyerek, ilmi kendi çıkarları için kullanabilirler. İronik olan şu ki, ilim aslında özgür düşünceyi ve sorgulamayı gerektirir. 

Ama din satanlar için sorgulayan insan, "müşteri kaybı" demektir. O yüzden, ilim istenir, ama sadece kontrollü bir şekilde!

Hırsızın Hukuk Talebi: "Adalet İstiyorum, Ama Bana Dokunmasın!"

Hırsız olan hukuk ister mi? 

Kesinlikle ister! 

Çünkü hukuk, hırsızın işini kolaylaştıran bir araç olabilir. 

Örneğin, hukukun zayıf olduğu bir toplumda hırsızlık yapmak daha risksizdir. 

Ama hukuk tamamen ortadan kalkarsa, bu sefer hırsızın çaldıklarını koruması zorlaşır. İşte bu yüzden, hırsız olan hukuk ister. 

Ama tabii ki, bu hukukun sadece başkalarını cezalandırması, kendisine dokunmaması gerekir. 

Ne de olsa, hırsızın da "hakları" var!

Sonuç: Çelişkilerle Dolu Bir Dünya

İlaç satan sağlık, din satan ilim, hırsız olan hukuk ister mi? Görünüşe göre, hepsi de istiyor! 

Ama bu istekler, kendi çıkarları doğrultusunda şekilleniyor. 

İronik olan şu ki, bu durum aslında toplumsal düzenin ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. 

İnsanlar, değerlerini korumak yerine, onları birer araç haline getiriyor. 

Belki de asıl sorulması gereken soru şu: "Biz, bu çelişkilerin neresindeyiz?"

Eğer ilaç satan sağlık, din satan ilim, hırsız olan hukuk istiyorsa, biz de kendi değerlerimizi sorgulama zamanı gelmiş demektir. 

Yoksa, ironi sadece bir mizah unsuru olmaktan çıkıp, gerçeğimiz haline gelebilir!

İsteyenler ve Satanlar Şiiri:

Bir eczane vitrininde asılı umutlar,
Renk renk kutularda saklı dualar.
Şifa mı satılır, yoksa müşteri mi aranır?
Hastalık döngüsü, ilaca zincirle mi bağlanır?

Din satan ilim ister mi,
Karanlığa kandil olur mu?
Hakikati parçalayıp pazara dizen,
Kendi gölgesinden korkar mı?

Bir kürsüde yankılanır eski masallar,
Göğe uzanır mı susturulan akıllar?
Bilgi ışık mı saçar, yoksa gölge mi yapar?
Sorgulayanın yolu sanma ki hiç şaşar?

Hukuk bir kılıç mı, 

Yoksa eğilip bükülen bir çerçeve mi?
Hırsız yasayı yazar, 

Mazlum ona boyun eğer mi?

Adalet gelir, gözleri bağlı,
Ama terazisi eğri kaldı?
Hırsız kalemi eline aldı,
Vallahi kanun kitabını kendi yazdı.

Gözlerini kapa ve bir rüya kur,
Hastaların iyileştiği, inancın özgürleştiği,
Hukukun gerçekten eşit tarttığı bir dünya...
Gerçek mi hiciv mi yada rüya?

Gülümse şimdi, çünkü soru hep aynı: İroni mi yapıyoruz, yoksa gerçekle mi oynuyoruz?

Related Posts