İnsanların çoğu neden bir dine inanmayı tercih eder

İnsanların çoğu neden bir dine inanmayı tercih eder

İnsanların Dini Tercih Etmesinin Gizemi: Varoluştan Teselliye


Bireyler neden bir dine inanmayı tercih eder, bazıları fıtrat diye geçer ama bence bir anlam arayışıdır.
Varoluşsal sorulara yanıt arama: İnsanlar, yaşamın anlamı ve ölümden sonraki durum gibi varoluşsal sorulara cevap bulmak için genellikle dini tercih ederler. Din, insanlara net ve kesin cevaplar sunarak onlara bir anlam ve amaç duygusu verebilir.

Güven ve Destek: Zor zamanlarda ve belirsizlikle karşılaşıldığında, din insanlara güven ve destek sağlayabilir. İnsanlara teselli ve rahatlama sunmak için dua ve ibadet gibi ritüeller aracılığıyla din, destek olabilir.

Yoksulluk ve Çaresizlik: Yoksulluk ve çaresizlik içinde yaşayan insanlar, dinin umut ve teselli sunma ihtiyacı olabilir. Din, bu insanlara yaşamlarında anlam ve amaç bulmalarında yardımcı olabilir.

Ahlaki Rehberlik: Din, doğru ve yanlışın ne olduğunu tanımlayan ahlaki bir çerçeve sunabilir. Bu, insanların ahlaki karar vermelerini kolaylaştırarak nasıl davranmaları gerektiğine dair net bir rehberlik sağlayabilir.

Topluluk Duygusu: Din, ortak inançları ve değerleri paylaşan bir topluluğa ait olma duygusu verebilir. Bu, insanlara yalnız olmadıklarını ve bir gruba ait olduklarını hissettirerek sosyal bağları güçlendirebilir.

Kültürel Miras: Din, birçok kültürün önemli bir parçasıdır. Bir dine inanmak, insanların kültürel kimliklerini ve geleneklerini korumalarına yardımcı olabilir.

Ruhsal durum: Din, ruhsal problemleri azaltmada yardımcı olabileceği için psikolojik faydalar sağlayabilir. Ayrıca, manevi ihtiyaçları karşılayarak insanlara derin bir anlam ve amaç duygusu verebilir. Bazı insanlar çocukluk döneminde ailelerinden veya çevrelerinden dini inançları miras alır ve yetişkinlikte de bu inançları sürdürebilirler. 
Ancak bazı insanlar eleştirel düşüncenin eksikliği nedeniyle dini inançları sorgulamadan kabul edebilirler. 

Sosyal kabul: Ayrıca, bazı toplumlarda belirli bir dine inanmak sosyal kabul için gerekli olabilir ve bu durum insanların baskı hissetmelerine yol açabilir. 

Kişisel tecrübeler:  insanların dine inanmasını tetikleyebilir ve din adamlarının etkisi de dini inançların yayılmasında önemli bir rol oynayabilir. 
Din, karmaşık bir konudur ve insanların dine inanmayı tercih etmesinin tek bir sebebi yoktur. Ayrıca, insanların dini inançları zamanla değişebilir.

Bir yaratıcı var, beni koruyor, gözetiyor, seviyor ve benim için bir planı var. 
İsteklerini yerine getirdiğimde beni cennete götürecek. 
Yok olmayacağım. 
Ölümle her şey bitmeyecek. 
Var olmaya devam edeceğim.
Bazıları için beki de tam olarak bu.

İnsanın yaşam boyunca anlam arayışı içinde olması oldukça normal bir durumdur. 
Hayatta birçok şeyle uğraşırız, ancak ölüm geldiğinde bu uğraşların anlamı kalmaz. 
Ders çalışmak, dil öğrenmek, sevgi ve aşk gibi şeylerle meşgul olmak, ölüm karşısında anlamsız hale gelir. 
Aslında, bu durumu sadece "anlamsız" olarak adlandırmak bile yetersiz kalır.
Bu noktada din ve inançlar devreye giriyor. 

Öldükten sonra, dünyadaki çabalarına göre sana bir hayat vadediyor. 
Bu da hayatı daha anlamlı ve yaşanabilir hale getiriyor.

Konuda uzman değilim ama sanırım, önceleri çok tanrılı dinler doğa olayları üzerinden ortaya çıktı. 
İnsanlar fırtınalardan, şimşeklerden ve kuraklıklardan korktular, anlam veremediler ve bunu tanrılarla açıklamaya çalıştılar. 
Zeus öfkelendiği için şimşek çaktı, tanrılar merhamet gösterdi ve yağmur yağdırdı, Poseidon bu hafta öfkeli veya deniz canavarları ile savaşıyor, ondan deniz fırtınalı vs.

Bu nedenle insanlar, işleri rast gitsin diye bu tanrılara hürmet etmeye başladılar. 
Tek tanrılı dinler ise sonradan ortaya çıktı ve peygamberler halkı yönlendi.

Çok tanrılı dinlerin aksine, tek tanrılı ve kitaplı dinler daha kontrolcüdür. 
Çünkü çok tanrılı dinler daha esnek ve çeşitli seçeneklere sahiptir. 
İsteyen deniz tanrısına tapabilir, isteyen savaş tanrısına adak adayabilir, isteyen tarım tanrısına dua edebilir. 
Bu dinlerde kesin bir kontrol veya tek bir kişi bulunmamaktadır. 
Her tanrı için ayrı tapınak, rahip ve inanç bulunmaktadır.

Tek tanrılı dinlerde ise bu durum söz konusu değildir. 
Tek bir tanrı, tek bir kitap ve tek bir peygamber vardır. 

Eğer çok tanrılı dinler ilk ortaya çıkmasaydı, muhtemelen tek tanrılı dinler de bu kadar yayılmazdı çünkü tanrı konsepti olmayan insanlara aniden tek bir tanrıyı dayatmak ve yaşamlarını kontrol etmek zor olurdu. 
Ancak diğer yandan, tek tanrılı dinler, çok tanrılı dinlere karşı daha avantajlıdır. 
Bunun olası nedenleri arasında, bazı insanların tek ve detaylı bir düzenin parçası olmayı tercih etmeleri bulunmaktadır.

Kolaylıkla akıntıya bırakılarak düşünmeden bir bütünün parçası olmayı tercih ederler. 
Özellikle tatlı sözlerle insanları ikna etme konusunda iyilerdir. 
Tek tanrılı dinler, peygamberler tarafından kolayca yayılması için tasarlanmıştır; çok tanrılı dinler ise onlarla rekabet edemez.

Tek tanrılı dinler, otoriter kişilerin halkı kontrol etmelerini kolaylaştırır. 
Otorite için halkı manipüle etmek, tek tanrılı dinlerde rüya gibi bir durumdur. 
Bu dinler, oldukça abartılı bir ölümden sonra yaşam anlayışına sahiptir; örneğin huriler, bu duruma iyi bir örnektir. 
Diğer taraftan, çok tanrılı dinlerdeki tanrılar genellikle kusurlu ve biraz delidir. 
Ancak tek tanrılı dinlerdeki tek tanrı tamamen kusursuz ve yücedir.

Zeus gibi kız peşinde koşmazlar, Thor gibi ayyaş olmazlar. Athena gibi rakiplerini örümceğe çevirmezler veya Hera gibi oğlunu çirkin diye Olimpos'tan aşağı atmazlar. Afrodit gibi büyüyüp çirkin demirci adamı Ares ile aldatmazlar. 
Yunan ve Roma tanrıları, her biri ayrı birer manyaklar sürüsüydü.

İnsanlar niye tanrıya inanır:


Çevresel faktörler son derece önemlidir. Mevcut kültür ve inançlar oldukça etkili ve köklüdür. Psikolojik destek sunarlar. İyi davranışlar genellikle dinle ilişkilendirilir, tek tanrılı dinler genellikle iyi davranışları övmektedir, kadın hakları ve evrensellik konusunda geride olsalar da din toplum tarafından oldukça önemli görülür ve neredeyse etik ve vicdanla eşdeğer tutulur.

Diğer taraftan, birçok din insanlara bir amaç yükler ve hedefler belirler. 
İslam'da bu örneğin, cennet karşılığında Tanrı'ya ibadet ve itaat etmektir. 
Bu neden ve amaç insanlar için ikna edici olabilir çünkü şu anda bilimsel bir açıklama bulunmamaktadır. 

Unutmayalım ki insanlık, şimşeğin varlığı için başka bir açıklama olmadığı için Zeus'un varlığına inanmıştır. 
Şimşek korkutucu ve bilinmezdi, bu yüzden onlara bir cevap sunan ve adak ve inanç yoluyla bir kurtuluş illüzyonu sunan bir açıklama buldular. 
Onlara göre, tanrılara keçi keserlerse kuraklık daha hızlı sona erecekti, tek yapmaları gereken dua etmek ve keçi kesmeye devam etmekti.

Eskiden Zeus'un kızdığında şimşek çaktığına inanıldığı gibi, gelecekte evrenin amacı kesin ve ikna edici bir şekilde açıklandığında veya farklı dünyalardan uzaylılar ziyaretimize geldiğinde, dinler tarihe karışabilir. Ve tüm dinler mitoloji haline gelebilir.

Rubai: İnancın Gizemi


Varoluşun yükü ağırdır, sorular zihinlerde döner, 
Anlam arayan ruh, cevapları nerde bulur? 
Din bir sığınak, hatta  bir rehber, 
İnançla aydınlanırsa karanlık, kalpler huzurlu olur .

Güven ve teselli ihtiyacı, insanın fıtratında, 
Zor zamanlarda din, bir ışık sunar yolunda. 
Doğruyu gösterirken, Ahlaki pusula, 
Şaşırmadan yürürsün sen de bir kolunda.

Topluluk duygusu, birlikten doğan, 
Din kardeşliği, sevgi ve saygıyla beslenir. 
Kültürel miras, geçmişten gelen bir armağan, 
İbadetler ritüeller, kalplere seslenir.

Korku ve çaresizlik, insanlığın ortak paydası, 
Din, umut ve teselli sunar, karanlıklar içinde. 
Yoksulluk ve acılara karşı,
İnanç, dayanma gücü verir, bir biçimde.

Beyin yapısı mıdır, yoksa fıtrat mıdır bilinmez, 
İnsan ruhu inanmaya meyilli. 
Sosyal baskı da olabilir, etkenlerden biri, 
İnanç, kalpte filizlenen bir duygudur, asıl önemli.

Din bir gizemdir, çözmek zordur tüm yönünü, 
Herkes için farklı bir anlam taşır.  . 
Eleştirmeyelim düşünmeden ardı önünü, 
Farklılıklar zenginliktir, hoşgörü, yakışır.  .

Şiir denemesi: Ahmet ATAM

0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun