Hem Alacaklı Hem Borçluyu Koruyan Bireysel İflas Yasası: Türkiye'de Mümkün mü?

Hem Alacaklı Hem Borçluyu Koruyan Bireysel İflas Yasası: Türkiye'de Mümkün mü?

Bireysel İflas Yasası: Hem Alacaklıyı Hem de Borçluyu Korumak Mümkün mü?


Hepimizin çevresinde borç batağına düşmüş evine icralar gelmiş yuvası dağılmış kişiler vardır mutlaka, ülkenin yakın zamanda öylesine bir ekonomik çöküşe uğraması muhtemel ki, kişilerin iflası şirket iflaslarının önüne geçecek, bu nedenler hükümetin bir an önce bireysel iflas yasası çıkarması gerekiyor.

Bireysel iflas, tüccar olmayan gerçek kişilerin iflas kurumundan faydalanabilmesi anlamına gelir. İflas hakkı, Avrupa ülkeleri ve ABD'de farklı türleri bulunan ancak Türkiye'de maalesef uygulanmayan bir yasal haktır. kayış kopmaya görsün alacaklılar bu ülkede adamın ciğerini söker. Mafyaya ihale edilen alacaklar ayağa kurşun sıkmaya hatta cinayete kadar gider.

Amerika ve Avrupa'da, "iflas" sisteminde, sadece şirketler değil, bireyler de iflas edebiliyor. ABD ve Avrupa'da, bir kişi borcunu ödeyemiyorsa iflasını ilan ettiğinde ondan para alınamaz, ancak o birey borcunu ödeyene dek kredi veya borç ile bir şey alamaz.

Türkiye'de bireysel iflas yasası, nasıl olmalı?

 
Alacaklı haklarının korunması önemlidir, ancak borçluya haciz uygulanması bir ceza değil, bir tahsilat yöntemi olmalıdır. 
Bu nedenle, borcun ödenmesini sağlamak amacıyla borçlunun asgari geçim kaynaklarına tamamen el konulması ve çalışmasının engellenerek asgari seviyede yaşamasının zorlaştırılması gibi uygulamalar söz konusu olmamalı.

Baskı unsuru oluşturmak amacıyla sürekli olarak borçlunun evine yapılan hacizler, borçlunun adresini bildirmemesi yada adres değiştirmesi nedeniyle sonuçlanıyor. 
Kişinin geçimini sağlamak için çalıştığı iş yerine gönderilen maaşın icra kesintileri ise, kişinin işten çıkarılmasına neden oluyor.

Aile düzenleri bozuluyor, çocuklar sefil oluyor, serseri mayın gibi dolaşan borçlu toplum içinde tehlike arz etmeye başlıyor.

Katile şefkat var borçluya yok:


Bireysel iflas sistemi, birçok kişinin topluma yeniden kazandırılmasına yardımcı olabilir. Devlet, adli suç işleyenlerin topluma kazandırılması için yoğun çaba sarf ediyor. Ancak borç ve alacak konusunda insanlar yıllarca süründürülüyor.

Küçük bir borç yüzünden icra takibine uğrayan ve yıllarca artan borçla karşı karşıya kalan vatandaşların durumu gerçekten üzücü, evlerine haciz geliyor ve hatta taahhüt ettikleri borcu yerine getiremedikleri için ceza alıp 3 ay hapis cezası bile yatabiliyorlar, BAĞ-KUR borcundan hapis yatan insanlar oldu bu ülkede yakın zamanda.

Bu durumda işlerini kaybediyorlar, eşleri ve çocukları mağdur oluyor, hatta çocukları yurda verilmek zorunda kalabiliyor. Ayrıca bu durum eşler arasında ayrılıklara ve kişinin tehlikeli bir duruma gelmesine bile sebep olabiliyor.
Dağılan aileler toplumda sosyal bir yara olarak ortaya çıkıyor.

İşsiz ve aşsız kalan ailesi dağılmış birey, her türlü gayri nizami yollara baş vurmak zorunda bırakılıyor, belki hırsızlık yaparak geçimini sağlıyor. Tüm bu olumsuzlukların temelinde ise başta ödenemeyen o küçük bir borç yatıyor.

Bir suçlunun ise çok sayıda sabıkası var ama 5 yılın sonunda sabıka kaydı temizleniyor. Zaman aşımına uğruyorlar. 
Ancak ödenemeyen küçük bir borç meselesi yıllarca devam edebiliyor.

Bireysel iflas yasasının faydaları:


Bireysel iflas yasası, Türkiye gibi bir ülkede oldukça karmaşık bir konu olabilir çünkü hem alacaklıları hem de borçluyu koruyan bir yasa gerektirir. 
Ancak ben bu konuyu basitçe anlatmaya çalışacağım.

Düşün bir kere: 
Borç batağında boğulan bir adam var. 
Ne yapacağını bilemiyor ve umutsuzluğa kapılmış durumda. 
Bir yandan da alacaklılar peşinde, adamın hayatını zorlaştırıyorlar.
Bireysel iflas yasası ne işe yarıyor? 
Bu yasa, borçlunun bataklıktan çıkmasına ve yeniden ayağa kalkmasına yardımcı oluyor. Nasıl mı?

Borçlu: 
Borcunu ödeyemediğini kanıtlıyor, mahkemeye başvuruyor. Mahkeme de "Tamamdır, bu adam batmış" diyor ve iflasa karar veriyor. 
Borçlunun varlıkları satılıyor ve alacaklılara dağıtılıyor. 
Borçlu da bir süre borçlardan kurtuluyor.

Alacaklı: 
Alacaklılar, borçlunun varlıklarından alabildiklerini alıyorlar. 
En azından alacaksız kalmıyorlar.
Tabii ki her şey bu kadar basit değil. 
Yasanın adil olması ve hem borçluyu hem de alacaklıyı koruması gerekiyor. 
Bunun için de bazı şartlar var:

  • Borçlu iyi niyetli olmalı. Yani borcunu ödemek için çabalamış ama başaramamış olmalı.
  • Borçlu bir plan sunmalı. Borçlarını nasıl ödeyeceğini anlatan bir plan hazırlamalı ve mahkemeye sunmalı.
  • Borçlu belirli bir süre boyunca borçlardan muaf tutulmalı. Bu süre boyunca borçlu rahat bir nefes alabilmeli ve yeniden ayağa kalkabilmeli.

Bireysel iflas yasası doğru şekilde uygulanırsa:
Borçlular borç batağından kurtulur ve yeniden bir başlangıç yapabilir.
Alacaklılar alacaklarını tahsil etme şansını artırır.
Ekonomi darbe almaz, aileler dağılmaz.

Sonuç olarak: Bireysel iflas yasası, hem borçlular hem de alacaklılar için önemli bir araç olabilir. 
Bu yasanın Türkiye'de hayata geçirilmesi, en başta sosyal barışın korunmasına yardımcı olacak ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı destekleyecektir.

Borçlu şiiri:


Alacaklılar peşinde her an, 
Susmaz telefonlar, kapıda adam. 
Utanç ve korku sarar bedenini, 
Sıkışıyor göğsü, daralırken nefesi.

Dört bir yanını sarar karanlık, 
Bir yudum sudan ırak. 
Borç batağında boğulur, 
Nefes almaktan ırak.

Alacaklıların sesleri yankılanır kulaklarında, 
Kabus gibi gelir geceler ona. 
Utanç ve pişmanlıktan yitirir benliğini, 
Hayat bir yüktür artık omuzlarında.

Aile ve dostlar, ilk onlar uzaklaşır, 
Yalnız kalır bu karanlıkta, 
Bir çıkış yolu arar, bulamaz, 
Her gün biraz daha batar bu dipsiz kuyuda.

Ailesine bakamaz, mahcup ve utanç içinde, 
Onları bu yükten kurtarmaktır, tek dileği. 
Ama nasıl? Çaresiz, eli kolu bağlı, 
Borç batağında boğulur, çıkmaz olurken nefesi.

Şiir denemesi: Ahmet ATAM

0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun