Sultan Genç Osman
Sultan Genç Osman neden ve kimler tarafında tahttan indirildi? Osmanlı Padişahları arasında en şanssız olanı II. Osman olarak da bilinen Genç Osman'dır. Sultan Birinci Mustafa'nın delilik belirtileri göstermesi sonucu 1617 yılında, henüz 14 yaşındayken devletin başına geçmiştir.Genç Osman, genç yaşta padişah olması nedeniyle ilk üç yılını hatalar yaparak ve bu hataları seyrederek geçirmiştir.
18 yaşına geldiğinde ise belki de yaptığı hatalardan aldığı derslerle olgunlaşmıştır.
Artık, devlet yönetiminde yapılan hataları görmektedir.
Genç Osman'ın devlet yönetiminde gördüğü hatalar özetle şunlardır:
- Devşirme ve dönme idareciler, devletin kontrolünü ele geçirmiştir, bu nedenle devşirme ve dönmeler, Osmanlı Devleti'nde en güçlü dönemini yaşamaktadır, artık Türkler için Paşa, Vezir, Vezir-i Azam olmak tesadüflere bağlıdır.
- Devşirme ve dönmelerin devleti yönetme geleneği kök salmış durumda ve Türklerin yetki sahibi olması neredeyse imkansız hale gelmiştir.
- Osmanlı hanedanı soyu bozulmaya başlamıştır ve padişahlar yabancı kadınlardan vazgeçememektedir.
- Deliler ve çılgınlar artık devletin başına "Padişah" olarak geçmeye başlamıştır.
- Yeniçeriler iyice soysuzlaşmış ve sürekli kelle istemektedir.
- Din adamları asli görevlerinin dışındaki işlere karışmıştır.
- Sarayda rüşvet artmış, eğlenceler ise devlet hazinesi ve halkın soyulması için değersiz zevklere dönüşmüştür.
Genç Osman, devlet yönetimindeki hataların devam etmesine karşı çıkmaktadır.
Padişah olmanın getirdiği sorumluluk ve gençliğin enerjisiyle bu hataları düzeltmeyi amaçlamaktadır.
Genç Osman'ın gerçekleştirmeyi düşündüğü icraatlar:
- Yeniçeri Ocağı'nı kaldırıp Anadolu Türkmenlerinden oluşan yeni bir ordu kurmak.
- Dönme ve devşirmeleri devlet mekanizmasından temizlemek.
- Haremi kaldırıp Saray'a Türk'ten başka kadın sokmamak.
- Devlet merkezini Anadolu'ya taşımak.
- Ulemayı devlet işlerine karıştırmamak ve Saray geleneklerini ile eskiyen kanunları değiştirmek bulunmaktadır.
Genç Osman'ın planladığı eylemler büyük bir etkiye sahip olacak kadar önemlidir. Bu nedenle, Genç Osman'ın niyetini kimseye belli etmeden sessizce ve dikkatlice hareket etmesi gerekmektedir.
Ancak, tecrübesizliği nedeniyle bu konuda başarılı olamaz ve amaçlarını açığa çıkarır.
Daha sonra özellikle Yeniçerilerin rahatsız olduğunu fark eder ve "Hacca gideceğini" söyler. Ancak, Yeniçerileri ikna edemez.
Yeniçeriler, Sultan'ın asıl amacının Hacca gitmek olmadığını ve Anadolu'dan getireceği Türk ordusuyla kendilerini tasfiye edeceğini anlarlar.
Bu nedenle isyan ederler ve Sultan'a fikrinden vazgeçmesi için haber gönderirler.
Genç Osman, Yeniçerilerin taleplerine cesurca "Ben Hacca gideceğim, bildiklerinden şaşmasınlar" cevabını verir.
Yeniçerilerin, kendi varlıklarını sürdürmek isteyen Genç Osman'ı engellemeye çalışması son derece vahim bir durumdur.
Yeniçerilerin, kendi varlıklarını sürdürmek isteyen Genç Osman'ı engellemeye çalışması son derece vahim bir durumdur.
Yeniçeriler, sonuçta padişahın hizmetkârlarıdır ve ona karşı isyan etmeleri kesinlikle kabul edilemez.
İsyan etmelerinin bir nedeni çürümüşlükleri ve yozlaşmalarıdır, diğer bir nedeni ise başlarına gelecek felaketin büyüklüğünü anlamış olmalarıdır.
Çünkü Genç Osman, Anadolu'ya geçtiğinde Türkmenlerden oluşturacağı ordusuyla Yeniçeri Ocağı'nı ortadan kaldıracaktır.
Bu nedenle Yeniçeriler, bu sorunun çözümünün kendileri için hayati bir mesele olduğunun farkındadırlar.
Yeniçeriler, Genç Osman’ı durdurmak için "Din gücünü yanlarına çekmeye çalışırlar ve bu çabalarının sonucunda başarılı olurlar.
Yeniçeriler, Genç Osman’ı durdurmak için "Din gücünü yanlarına çekmeye çalışırlar ve bu çabalarının sonucunda başarılı olurlar.
Genç Osman’ın kayınpederi Şeyhülislam Es’at Efendi, "Padişahlara hac gerekmez. Yerlerinde oturup yöneticilik yapmalılar" şeklindeki görüşünü damadına iletmek ister. Ancak Genç Osman, Yeniçerilerin ve ulemanın taleplerine geri adım atmayı düşünmez ve kararında ısrar eder.
Yeniçerileri koruyan "gün görmüş" devşirmeler, şimdilik Padişahı doğrudan hedef almadan biraz sert bir "fetva" ile yanındaki birkaç kişiyi görevden aldırıp bir-ikisinin kellesini kopartarak güç gösterisi yaparak Genç Osman'a "aba altından sopa göstermek" istiyorlar.
Aslında Genç Osman'ın düşüncesini destekleyen birkaç kişi var. Desteklemekten de öte, ona bu fikri aşılayan Ömer Efendi isimli bir Türk, Genç Osman'a hocalık yapıyor!
Aslında Genç Osman'ın düşüncesini destekleyen birkaç kişi var. Desteklemekten de öte, ona bu fikri aşılayan Ömer Efendi isimli bir Türk, Genç Osman'a hocalık yapıyor!
İşte Yeniçeri, en başta aydın ve çağını aşmış olan bu Hoca Efendi'yi hedef alıyor...
Ve hiç vakit kaybetmeden bu yaşlı devşirmeler, Şeyhülislam Es'at Efendi'den şöyle bir fetva çıkartıyorlar:
"Soru: Padişah-ı cihanbanı azaltıp Bey-ül-mal-i müslimüni telef ettirip buna fitne ve fesat sebep olan kişilere şer'an ne lazım gelir?
Cevap: Katledilmeleri lazım gelir."
Şeyhülislam Es’at Efendi’nin bu fetvasıyla, "Padişahın aklına girerek yeniçerileri yok ettirme fikrini verenlerin öldürülmesi şer'an caizdir!" denilmektedir.
Bu fetvayı bir ulema heyeti Genç Osman’a sunar.
"Soru: Padişah-ı cihanbanı azaltıp Bey-ül-mal-i müslimüni telef ettirip buna fitne ve fesat sebep olan kişilere şer'an ne lazım gelir?
Cevap: Katledilmeleri lazım gelir."
Şeyhülislam Es’at Efendi’nin bu fetvasıyla, "Padişahın aklına girerek yeniçerileri yok ettirme fikrini verenlerin öldürülmesi şer'an caizdir!" denilmektedir.
Bu fetvayı bir ulema heyeti Genç Osman’a sunar.
Genç Osman, bu fetvayı okuyunca öyle bir tepki gösterir ki, onun bu tepkisi daha sonra sadece Osmanlı topraklarında değil, tüm dünyada şaşkınlık yaratır.
Genç Osman, ulemanın elinden aldığı fetvayı okuduktan sonra paramparça eder ve ulemanın yüzüne fırlatır!
Gösterdiği bu tepki çok farklıdır ve böyle bir tepki hiç yaşanmamıştır.
Bir Osmanlı Sultanı’nın böyle bir hareketini tarihler yazmamıştır!
Böyle bir olay o zamana kadar Osmanlı tarihinde görülmemiştir. Ve ondan sonra da görülmemiştir. Gerçi çoğu fetvalar Osmanlı kanunlarıyla çatışmamıştır ama Padişah’ın düşüncelerine aykırı çıkan fetvalara karşı da hiçbir Padişah böyle bir tepki göstermemiştir.
Genç Osman’ın bu davranışı, ulema ile arasındaki ilişkiyi iyice germiştir. Genç Osman ile ulema arasındaki soğukluk buz kesen bir havaya dönüşür.
Böyle bir olay o zamana kadar Osmanlı tarihinde görülmemiştir. Ve ondan sonra da görülmemiştir. Gerçi çoğu fetvalar Osmanlı kanunlarıyla çatışmamıştır ama Padişah’ın düşüncelerine aykırı çıkan fetvalara karşı da hiçbir Padişah böyle bir tepki göstermemiştir.
Genç Osman’ın bu davranışı, ulema ile arasındaki ilişkiyi iyice germiştir. Genç Osman ile ulema arasındaki soğukluk buz kesen bir havaya dönüşür.
Genç Osman, bir büyük hata daha yapar; "Ulema"nın "Arpalıklarını" keser.
Böylece, ulema padişaha tamamen küser.
Bu aşamada birdenbire ortalığa Padişah’ın "dinsiz" olduğu dedikodusu da yayılır.
Bu aşamada birdenbire ortalığa Padişah’ın "dinsiz" olduğu dedikodusu da yayılır.
Bu dedikoduyu kimin yaydığı meçhul değildir.
Bu alçaklık, devşirme ve dönme taifesi ile soysuz yeniçerinin işbirliği sonucunda ortaya çıkmıştır.
Bu dedikodu ile birlikte artık isyan bizzat Padişah’ın şahsına yönelmiştir!
Bu dedikodu ile birlikte artık isyan bizzat Padişah’ın şahsına yönelmiştir!
Genç Osman her konuşmasıyla kendi sonuna biraz daha yaklaşmaktadır.
Bu karışıklık devam ederken Genç Osman, Ulemayı sarayına davet edip Yeniçeri’nin başlattığı isyanın nedenini iyice öğrenmek ister.
Huzurundaki din adamları şöyle der:
-“Yeniçeriler Padişah'ın Anadolu'ya gitmesine razı olmadılar ve birkaç kişinin görevlerinden alınmasını ve iki kişinin de kellesini istiyorlar;
Huzurundaki din adamları şöyle der:
-“Yeniçeriler Padişah'ın Anadolu'ya gitmesine razı olmadılar ve birkaç kişinin görevlerinden alınmasını ve iki kişinin de kellesini istiyorlar;
Yeniçeriler, Padişah'ı Hac seferine teşvik eden devlet adamlarının görevlerinden alınmasını ve iki kişinin de kellesini istiyorlar...
Genç Padişah, isyanın kendisine yönelik olduğunu bildiği halde Hac düşüncesinden vazgeçmiş gibi görünüyor ve Yeniçerilerin her isteğini yerine getirmeyeceğini belirtmek için “Hac’dan vazgeçebilirim…
Genç Padişah, isyanın kendisine yönelik olduğunu bildiği halde Hac düşüncesinden vazgeçmiş gibi görünüyor ve Yeniçerilerin her isteğini yerine getirmeyeceğini belirtmek için “Hac’dan vazgeçebilirim…
Ama devlet adamlarının değil kellelerini vermek onları görevlerinden dahi almam!” diyor.
Genç Osman, bu sözleri söylerken yanında güvenebileceği bir güç bulunmuyordu.
Genç Osman, bu sözleri söylerken yanında güvenebileceği bir güç bulunmuyordu.
Üstelik, Yeniçeri, Ulema, Devşirme-Dönme ekibi karşısındaydı.
Güvenebileceği Türkmenler ise çok uzaklardaydı…
Anadolu bozkırlarındaydı!
Sonunda Genç Osman'ın tecrübesizliği ve tedbirsizliği kurbanı oldu.
Genç Osman'ın öldürülmesi
Sonunda Genç Osman'ın tecrübesizliği ve tedbirsizliği kurbanı oldu.
Yeniçeriler fazla beklemeksizin Saray’a saldırdılar…
Padişahları ve Halifeleri olan İkinci Sultan Osman Han’ı yakalayıp Orta Camii avlusuna getirdiler.
Sonra da çırılçıplak soyup bir at arabasına bindirerek çok çirkin hakaretlerle Yedikule zindanına götürdüler.
Zindanda gerçekten çok çirkin tecavüzlerde bulundular.
Daha sonra da boğazına ip takarak boğdular…
Bu aşağılık eyleme teşvik eden pek çok devşirme yönetici ve saraylı vardı.
Bu aşağılık eyleme teşvik eden pek çok devşirme yönetici ve saraylı vardı.
İsyancıları yönlendiren ise akıl hastası 1. Sultan Mustafa’nın Türk soylu olmayan anası Haseki Sultan’dı!
Ama bu isyanın “komutanı” olan ve Genç Osman’ı öldüren biri vardı…
Şüphesiz O da devşirmeydi.
O şerefsiz adam isyan sırasında Vezir-i Azam olan Boşnak devşirmesi Kara Davut Paşa’dan başkası değildi!
Bu aşağılık devşirme için Yılmaz Öztuna’nın ifadesi şöyledir: “Davud Paşa kapdan-ı deryalık ve 4. vezirlik yapmış bir Boşnak devşirmeydi.
O şerefsiz adam isyan sırasında Vezir-i Azam olan Boşnak devşirmesi Kara Davut Paşa’dan başkası değildi!
Bu aşağılık devşirme için Yılmaz Öztuna’nın ifadesi şöyledir: “Davud Paşa kapdan-ı deryalık ve 4. vezirlik yapmış bir Boşnak devşirmeydi.
Türkiye tarihinin en lekeli simalarından biridir…”
Genç Osman’ın aşağılık yeniçeriler tarafından alçakça katledilmesi Türklüğün bağrında yüzyıllardır dinmeyen bir gönül sızısıdır!
Bir başka gönül sızısı ise Türk’ün kendi vatanında devlet yönetiminden ve saraydan dışlanması, şehit kanlarıyla kazanılmış Türk Vatanının ve gene şehit kanlarıyla kurulmuş olan Devlet-i Âliyye-i Osmaniye’nin üç buçuk devşirme ve dönmenin elinde oyuncak olmasıdır.
Sonuç:
Genç Osman'ın tahttan indirilmesinin birçok sebebi ve arkasında farklı güç odakları vardı. Başlıca sebepleri ve bu sebepleri savunan grupları şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Yeniçerilerin Memnuniyetsizliği:
Genç Osman’ın aşağılık yeniçeriler tarafından alçakça katledilmesi Türklüğün bağrında yüzyıllardır dinmeyen bir gönül sızısıdır!
Bir başka gönül sızısı ise Türk’ün kendi vatanında devlet yönetiminden ve saraydan dışlanması, şehit kanlarıyla kazanılmış Türk Vatanının ve gene şehit kanlarıyla kurulmuş olan Devlet-i Âliyye-i Osmaniye’nin üç buçuk devşirme ve dönmenin elinde oyuncak olmasıdır.
Sonuç:
Genç Osman'ın tahttan indirilmesinin birçok sebebi ve arkasında farklı güç odakları vardı. Başlıca sebepleri ve bu sebepleri savunan grupları şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Yeniçerilerin Memnuniyetsizliği:
Genç Osman, Yeniçerilerin siyasi ve ekonomik gücünü kırmaya yönelik adımlar atmaya başladı.
Yeniçerilerin ocağa bağlı gelirlerini ve ayrıcalıklarını kısıtladı.
Askeri seferlere katılımlarını ve disiplinlerini sıkılaştırmaya çalıştı.
Bu durum Yeniçerilerin hoşnutsuzluğuna ve isyanına yol açtı.
2. Lehistan Seferi:
Genç Osman, Lehistan'a karşı bir sefer düzenlemeye karar verdi.
Bu sefer, Yeniçerilerin ve ulemanın karşı çıkışına neden oldu.
Seferin başarısız olması ve Osman'ın Lehistan Kralı'na barış teklif etmesi, Yeniçerilerin öfkesini daha da artırdı.
3. Otoriter Yönetim Tarzı:
Genç Osman, padişah otoritesini güçlendirmeye ve mutlak monarşiyi kurmaya çalıştı.
Bu durum, vezirler ve ulema gibi diğer güç odaklarının tepkisine yol açtı.
Osman'ın, padişahın her şeye kadir olduğunu savunan "kul hakkı" görüşünü benimsemesi de muhalefeti tetikledi.
4. Ekonomik Sorunlar:
Osmanlı İmparatorluğu 17. yüzyılda ekonomik sıkıntılar yaşıyordu.
Genç Osman'ın bu sorunları çözmek için yeterince başarılı olamaması da halkın hoşnutsuzluğuna yol açtı.
1622 yılında Nef'i tarafından Sultan Osman'ın vefatıyla ilgili olarak yazılan şiir günümüz Türkçesi ile
Bir zamanlar yüce bir hükümdar iken dünya hükümdarını öldürdüler.Azimli genç bir aslan iken dünya hükümdarını öldürdüler.
Savaşçı, cesur bir liderdi, soylu bir sultan idi.
Adıyla Osman Han idi, dünya hükümdarını öldürdüler.
Yönetmeye güç yetirirken, Allah'ın emrine gözetenken
Hacca gitmeye hazırken, dünya hükümdarını öldürdüler.
Ey yürek, ciğerler kan dolu iken bir iken ona döndü
Kan ağladı sanat ehli, dünya hükümdarını öldürdüler.
Bu an işaretlerin saati, kıyamet günü bu an
Kula pişmanlık bu an, dünya hükümdarını öldürdüler.
Nef'i -1622-
Genç Osman'ın Tahttan indirilmesinde rol oynayan güç odakları:
Yeniçeriler:
Osman'ın reformlarına ve otoriter yönetimine karşı çıkan Yeniçeriler, isyan bayrağını açarak Osman'ı tahttan indirdiler.
Ulema:
Ulema:
Genç Osman'ın "kul hakkı" görüşüne ve reformlarına karşı çıkan ulema da tahttan indirilmesini destekledi.
Vezirler:
Vezirler:
Osman'ın mutlak monarşi kurma girişimleri vezirlerin de tepkisini çekti ve tahttan indirilmesine katkıda bulundular.
Genç Osman, tahttan indirildikten sonra Yedikule Zindanları'na hapsedildi ve 19 Mayıs 1622'de Yeniçeriler tarafından boğularak öldürüldü.
Genç Osman'ın tahttan indirilmesi:
Osmanlı tarihinde padişahlara karşı yapılan ilk ayaklanmalardan biridir.
Yeniçerilerin siyasi ve askeri gücünü göstermesi açısından önemlidir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun 17. yüzyıldaki siyasi ve ekonomik sorunlarının bir göstergesidir.
Sultan II. Osman'ın ölümü, büyük bir karışıklığa neden oldu.
Genç Osman, tahttan indirildikten sonra Yedikule Zindanları'na hapsedildi ve 19 Mayıs 1622'de Yeniçeriler tarafından boğularak öldürüldü.
Genç Osman'ın tahttan indirilmesi:
Osmanlı tarihinde padişahlara karşı yapılan ilk ayaklanmalardan biridir.
Yeniçerilerin siyasi ve askeri gücünü göstermesi açısından önemlidir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun 17. yüzyıldaki siyasi ve ekonomik sorunlarının bir göstergesidir.
Sultan II. Osman'ın ölümü, büyük bir karışıklığa neden oldu.
Ardından Abaza isyanları patlak verdi ve I. Mustafa'nın tahttan indirilmesiyle imparatorlukta bir anarşi dönemi başladı.
I. Mustafa'dan sonra 11 yaşındaki IV. Murad tahta geçirildi.
İstanbul sokaklarında halk ve askerler, Sultan Osman'ın ölümünde rol oynayanları arıyordu. Bu isyanlar devletin her yerine yayılmıştı ve IV. Murad'ın 1632'deki saltanatına kadar bastırılamadı.
Bazı görüşlere göre, IV. Murad'ın ortaya çıkmaması durumunda, bu isyanların devam etmesiyle devletin parçalanabileceği düşünülmektedir.
Çünkü IV. Murad dönemine kadar devlet beceriksizce yönetilmiş ve sürekli anarşi yaşanmıştır.
IV. Murad, abisinin ölümüne çok üzüldü ve Konya'da abisinin ölümüyle ilişkili olan iki eski yeniçeriyi tanıyarak onları infaz etti.
II. Osman'ın ölümü, sonraki dönemlerde de büyük etkiler bırakmış ve ordunun devlet üzerindeki etkisi artmıştı. (1)
Kaynaklar:
Padişah Genç Osman’ın Başına Gelenler (altayli.net)
https://tr.wikipedia.org/wiki/II._Osman (1)
Yorum Gönder