-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Rekabetçi kur ne demektir

Rekabetçi kur ne demektir
Rekabetçi kur ne demektir

Dolar kuru veya Türk parasının değeri neye göre nasıl belirlenir? Herkesin anlayacağı dilde çok basit bir şekilde anlatalım.

Döviz kurları nasıl belirlenir:


Amerikan dolarının, yada diğer yabancı ülke paralarının Türk lirası karşısında bir yıl içinde ne kadar değer kazanacağı Türkiye ile ABD ve diğer ülkelere arasındaki gerçekleşen enflasyon farkına göre belirlenir.

Misal, 2000’de 1$ = 1 TL ise ve aynı yıl Türkiye’de yüzde 10 enflasyon, ABD’de ise yüzde 0 enflasyon yaşanırsa sene sonunda 1$ = 1,10 TL olması gerekir.

Peki, yüzde 10 enflasyona rağmen, TL, dolar karşısında hiç değer kaybetmez, bilakis değer kazanırsa o zaman ne olur dersiniz?

En başta Rekabetçi kur avantajını kaybedersiniz, Türk lirası suni olarak değerli kalır.
Dış ticarette ithalat avantajlı olmaya başlar, ihracatınız hızla düşer ve zarar etmeye başlarsınız

Size bu konuyu çok daha basitleştirerek açıklamaya çalışayım;
Cahili okumuşu bile bunu bilmeli.

Farzedelim ki 2015’in başında 1$=2TL.
Yurt içinde üretilen bir masanın fiyatı 20 TL. Masanın dolar olarak fiyatı ne olur? 10 dolar.

Buna karşılık Amerika’da üretilen aynı tip, aynı kalitede masanın fiyatı ise 13 dolar.
Peki, Bu durumda ne olur?
Hem Türkler yerli üretim masayı hem de dış pazarlarda Amerikan masası değil Türk masası tercih edilir.

Bizim masa ihracatımız artar, masa ithalatımız olmaz.
Dış ticarette açık vermez hatta kar ederiz. iyi güzel.

Güzel de, şimdi devam edelim;
2015 yılında Türkiye’de yüzde 50.
ABD’de ise yüzde 0 enflasyon yaşandı farz edelim.
Peki döviz kuru formülü gereği ne olmalı.

Olması gereken Amerikan doları, Türk lirası karşısında yüzde 50 değer kazanarak sene sonunda 1 dolar 3TL olmalı.
TÜİK devreye girdi.
Ve.  
Sonuç olarak Türkiye’nin yanlış enflasyon hesabı ve döviz kuru politikası sebebiyle 1$=2TL olarak kaldı.

Rekabetçi kur olmazsa dış ticarette ne olur?


Türkiye’de yaşanan yüzde 50 enflasyon sonucu masa maliyeti de yüzde 50 oranında arttı ve artan maliyetler aynen satış fiyatına yansıtıldı. Yani masanın satış fiyatı sene sonunda 20TL*0,50=30 TL’ye yükseldi.

Şimdi, TL’nin de dolar karşısında değeri aynı oranda düşseydi ve 1$=3TL olsaydı, sandalyenin dolar bazında fiyatı değişmeyecek.
30TL/3TL=10 Dolar olacaktı.

Amerikalılar bizden sandalye almaya devam edecekti.
Ancak biz 2002’den itibaren yüksek faiz düşük kur politikası uyguladık.
Sınırsız ve kontrolsüz döviz girişi sağladık.
Bu sebeple TL’nin dolar karşısındaki fiyatı sene sonunda 3TL’ye çıkması gerekirken, yaşanan enflasyona rağmen 2TL olarak kalır.

Bu durumda masanın dolar bazında fiyatı ne oldu? 
30TL/2TL=15 dolar.

Artık Amerikalılar kendi 13 dolarlık masalarını aldığı gibi, dış pazarlarda da Türk masası değil Amerikan masası fiyat avantajı elde etti.
Yani sonuç olarak öncelikle rekabeti kaybettik.
Hiç düşündünüz mü, gıda fiyatları bile yurt dışında döviz bazında neden daha ucuz
Neden Yunanistan, Mısır turizm olarak bizden daha ucuz.

Şimdi bu masa örneğini diğer tüm mal ve hizmet ürünlerinde kıyaslayın .
Durum aynen budur..

Mehmet Şimşek, emperyalist küresel finans kapitalin sıcak parasına kuru sabit tutarak net yüzde 40 civarı kar veriyor.
Ne yapıyor Şimşek dışarıya büyük bir servet transferi yapıyor, hem ihracatta yukarıda anlattığım aşırı değerlenmiş TL sebebiyle kan kaybı yaşatıyor..
Bugün 1.000 dolar getiren, altı ay sonra 1.300 dolar olarak alıp kaçacak, bugün 1.000 dolar için dokuz takla atan ülke yarın 1.300 doları nasıl ödeyecek.

Cevabı basit.
Ya kalan son mal varlıklarını da satacak
Yada emperyalizmin önünde diz çökerek siyasi tavizler verecek.
İçeride sade vatandaşa da vatan millet Sakarya edebiyatı yapacak.

Haliyle Moody’s de notu iki kademe birden arttırarak bugün yanaklarımızdan yarın başka bir yerimizden öpecek.

Ahmet ATAM

Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun