-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Türkiye 2054: Ekonomik ve Siyasi Bir Gelecek Tahmini

Türkiye 2054: Ekonomik ve Siyasi Bir Gelecek Tahmini
Türkiye 2054: Ekonomik ve Siyasi Bir Gelecek Tahmini


Celal Şengör 30-40 yıl içerisinde Türkiye gibi bir devlet kalmayacak diye iddialı bir söz söyledi peki acaba öyle mi.

Türkiye'nin geleceği:


Benim kısmen katıldığım bir iddia lakin pek öyle 30-40 yıl sürecek gibi de gözükmüyor bugünden bakılınca. Neden böyle düşünüyorum.


  • Celal Şengör hoca keşke haksız olsa.
  • Celal hoca keşke düz dünyacı olsa.
  • Keşke cahil cühela olsa.
  • Doğruları söylemezse.
  • Gerçekleri saklasa.
  • Keşke verilere istatistiklere dayanarak konuşmasa.
  • Keşke daha duygusal olsa.
  • Keşke biraz korkak olsa.
  • Keşke herkesin duymak istediklerini söylese hep.
  • Keşke Celal hoca biraz politik olsa, politikacılardan çıkarı yandaş yalaka olsa.
  • Keşke haksız olsa da bu dediği hiçbir zaman olmasa.


Bu durum böyle devam ederse bir tür Türk Arap devleti kurulacak gibi gözüküyor muhtemelen, bu Türk Arap devletinde yönetici sınıfta Arap ağırlıklı olarak oluşacak, Türklere ise burada sadece Karadenizliler olarak ayırıyorum, birtakım önemsiz bakanlıklar verilebilir, Türk halkına da tarikat ve Cemaatlere müritlik.


Aytunç Altındağ'ı hatırlayanınız vardır belki, vefatından önce televizyonlarda sık sık görürdük Aytunç Altındağ Anadolu'da nüfus değişimleri ve ileride yaşanabilecek jeopolitik değişimleri vefatından çok çok önce defalarca televizyonlarda anlatmıştı ama dedim ya bizler balık hafızalıyız çok çabuk unutuyoruz.


Aytunç Altındağ'ı tu kaka ettik, Celal Şengör'de böyle bir söz söylediği için sosyal medyada bakıyorum olmadık hakaretler ediliyor, bunu söyleyen insanı eleştirmek yerine farkındalık yaratmaya çalıştığını görmek anlamak bu kadar zor olmamalı.


Şöyle bir bakın ülkede dehşet verici bir cehalet ve yükselen içi boş ümmetçiliğe bulanmış aşırı sağcılık göz önünde bulundurulursa bence gayet isabetli bir tespittir. 

Türkiye'de bir kesim sabah akşam dindarlara nefret kusuyor, diğer bir kesim de seküler kesime içindeki İrini akıtıyor, öte yandan Kürtlere ırkçılık yapmayı vatan severlik zannedecek kadar aptallar var ki, baktığınızda sayıları hiç de öyle az değil ve diğer tarafta PKK'nın kucağındaki ayrılıkçı  Kürtler de var.

Ülke kafa olarak sanki dörde beşe bölünmüş gibi geliyor bana ve herkes sanki BOP '(yani büyük Orta Doğu projesi ) gerçekleşsin diye uğraşıp duruyor.

Türkiye'nin önündeki 5 büyük tehlike:


Bugünden baktığınızda Türkiye'nin önünde 5 büyük tehlike gözüküyor.


  • Birincisi Marmara depremi.
  • İkincisi 10 milyonun üzerindeki başıboş mülteciler.
  • Üçüncüsü Yaz boz tahtasına dönüştürülmüş ve zayıflatılmış milli eğitim sistemi.
  • Dördüncüsü ise tarikat ve cemaat.
  • Beşincisi 3. Dünya harbi yani yeni bir paylaşım savaşı.

Birinci tehlike  Marmara depremi. için hükümetten bir şey beklemeyin yapacak bir şey yok yüz binlerce konut İstanbul'da yıkılıp yeniden yapılamaz bu mümkün değil.

İkinci tehlike mülteciler, bilerek ülkeye sokulan mülteciler siyasiler için bir oy tabanı oluşturmaya başladı ki, AKP iktidarda olduğu sürece asla göndermez.

Üçüncü tehlike, Milli eğitim millilikten çıkarılarak ümmetliğe dönüşen sistemde eğitimli nesiller yetişmez.

Dördüncü tehlike, en tehlikelisi, Tarikat ve Cemaatlerin gerek siyasette ve gerek ekonomide başat rol üstlenmeye başlaması.

Beşinci tehlike Bop. Eş başkanlarından birinin Sn. Erdoğan olduğu Ortadoğu'da haritaların değiştirilme projesi ve 3. Dünya savaşı.

Gelecek 30 Yıl Türkiye Ekonomisi:


Bu konuda bir şeyle yazmak beyhude, enflasyonu yanlış, döviz kuru yanlış olan bir ekonomide doğru olan hiç bir parametre yoktur, Türkiye er geç Moratoryum ve konsolidasyon ile, yüzleşecektir, vahşi liberal kapitalizm ile Türk halkı maraba haline getirilmiştir, Marabalar ülkenin gerçek sahibi olduklarının farkına varamadığı, idrak edemediği sürece bu ülkenin kurtuluşu ham hayaldir.

Sonuç.

Ben bir Celal hoca değilim elimde onun gibi istatistiki rakamlar yok, ama bir devlet Hastanesi'nde yâda nüfus müdürlüğüne, sıra beklerken lütfen dikkat edin isim listesine kaç tane Arap çıkıyor bakın, bu bile bugünden yarına nereye gittiğimiz hakkında size bir fikir verecektir.


Ülkede mülteci sayısının da aynı TÜİK'in enflasyon verilerini gizlediği gibi saklandığını düşünüyorum, yanıltıldığımızı düşünüyorum. .


Türk kadınlarında doğum oranı 1.5 civarındayken Suriyeli kadınların ortalaması 5.5, Türk kadınlar ilk doğumlarına 28 yaşında yaparken Suriyelilere baktığınızda bu yaş çok çok daha düşük, ileriye dönük projeksiyon yapmak çok da zor olması gerek diye düşünüyorum.


AKP'nin ve yandaşları ile yalakalarının, ilaveten siyasal İslamcıların pek umurunda olmasa da çoğu insan bunu ben dahil işgal olarak bu ülkenin işgali olarak değerlendiriyorum ömrümüz yeterse göreceğiz.

Ahmet ATAM


Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun