Kudüs ve Filistin nasıl kaybedildi |
Kudus ve Filistin nasıl kaybedildi, Mustafa Kemal'in Filistin ve Gazze'nin kaybedilmesindeki etkisi ve rolü nedir?
Osmanlı İmparatorluğu, Kudüs'ü Birinci Dünya Savaşı sırasında, 9 Aralık 1917'de İngilizlere kaybetti. Kudüs, Sina ve Filistin Cephesi'nde yapılan savaşlar sonucunda el değiştirdi. Bu kayıp, özellikle Birinci Gazze Muharebesi (1917) ve İkinci Gazze Muharebesi (1917) sonrasında gerçekleşen Üçüncü Gazze Muharebesi (Ekim-Kasım 1917) ve Kudüs Taarruzu sonrasında oldu.
Direkt ya da dolaylı olarak Kudüs'ün kaybedilmesinde etkili olan komutanlar kimlerdir:
1. Falkenhayn (Erich von Falkenhayn): Osmanlı'nın Sina ve Filistin Cephesi'nde Alman General olarak görev yapıyordu. Osmanlı ordusunun üst kademelerindeki genel askeri stratejiyi belirleyen kişilerden biri olarak başarısız savunma planlarında sorumluluğu vardır.
2. Cemal Paşa: Osmanlı'nın 4. Ordusu'nun başında bulunan komutandı. Sina ve Filistin Cephesi'nde genel komutayı elinde bulunduruyordu. Kudüs'ün düşmesinde stratejik hatalar yapıldığı eleştirilerine maruz kaldı.
3. İngiliz General Edmund Allenby: Kudüs'ün alınmasını sağlayan kişi olarak bilinir. Allenby, bölgedeki Osmanlı güçlerini zayıflatıp şehri kuşatarak Osmanlı'yı çekilmeye zorladı. Dolayısıyla Allenby’nin başarılı stratejileri, Kudüs'ün kaybına neden oldu.
Bu savaş ve komutanların stratejik tercihleri Kudüs'ün Osmanlı tarafından kaybedilmesinde büyük rol oynadı.
Destekleyici güçler: İngiliz ordusuna ilaveten Avustralya ve Yeni Zelanda Birlikleri (ANZAC) ve bazı Hint birlikleri de yer alıyordu.
İngilizlerin taarruzu başarılı olmadı ve geri çekilmek zorunda kaldılar.
Osmanlı Kuvvetleri: Osmanlı ordusu, yaklaşık 16.000 asker ile Gazze'yi savundu. Savunmanın başında Kress von Kressenstein adında bir Alman general vardı. Osmanlı savunması başarılı oldu ve İngiliz taarruzunu püskürttü.
İngilizler bu kez topçu desteği ve hava kuvvetleri de ekledi, ancak taktik hatalar ve Osmanlı savunmasının güçlü olması nedeniyle başarısız oldular.
Osmanlı Kuvvetleri: İkinci muharebede, Osmanlı kuvvetleri tahminen 18.000-20.000 asker ile savunmayı sürdürdü. Kressenstein’ın komutası altındaki kuvvetler yine başarılı bir savunma yaparak İngilizlerin ilerlemesini engelledi.
Allenby, Gazze'yi kuşatmak yerine kuzeye doğru bir manevra yaparak Bersheba'yı (Birüssebi) ele geçirdi ve Osmanlı'nın yan hatlarını zayıflattı.
Osmanlı Kuvvetleri: Üçüncü muharebede Osmanlı ordusu yine 35.000-40.000 asker ile savunma yaptı. Ancak bu kez Allenby’nin üstün manevra ve taktikleri karşısında tutunamadılar ve geri çekilmek zorunda kaldılar.
Sonuç
Üçüncü Gazze Muharebesi'nden sonra, Osmanlı kuvvetleri büyük bir yenilgi yaşadı ve Kudüs de dahil olmak üzere Filistin topraklarını kaybetme sürecine girdiler. İngilizler, modern savaş teknikleri, topçu üstünlüğü ve hava desteğiyle Osmanlı'yı saf dışı bıraktı.
İngiliz hava gücünün ve uçakların savaşa etkisi şu şekildeydi:
1. Keşif ve İstihbarat
İngiliz uçakları, Üçüncü Gazze Muharebesi sırasında Osmanlı savunma hatlarının durumunu sürekli gözlem altında tuttu. Hava keşfi, Osmanlı birliklerinin konumlarını, hareketlerini ve lojistik hatlarını ortaya çıkardı. Bu keşif uçuşları, General Allenby’nin stratejik kararlar almasında ve Osmanlı kuvvetlerinin zayıf noktalarına saldırılar düzenlemesinde hayati öneme sahipti.
Keşif uçakları, Osmanlı'nın Gazze çevresindeki tahkimatlarını tespit etti ve İngiliz topçusuna bu hedefler hakkında bilgi verdi.
Ayrıca, Birüssebi'ye (Beersheba) yapılan saldırıda da uçaklar, İngilizlerin Osmanlı savunmasını aşmasında önemli bir keşif desteği sağladı. Bu sayede Osmanlı hatlarını yarıp ilerlemeleri kolaylaştı.
2. Topçu Ateşine Yön Verme
İngiliz hava gücü, topçu ateşinin etkinliğini artırmak için kullanıldı. Uçaklar, düşman hatlarını gözlemleyerek İngiliz topçusunun hedefi daha isabetli vurmasına yardımcı oldu. Bu, özellikle Osmanlı savunmasının güçlü olduğu Gazze’de kritik bir rol oynadı. İngiliz topçu birlikleri, hava keşfi sayesinde Osmanlı'nın tahkim edilmiş mevzilerini daha etkili bir şekilde bombalayabildi.
3. Hava Saldırıları
İngiliz uçakları, sadece keşif ve topçu desteği sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda Osmanlı birliklerine karşı hava saldırıları da düzenledi. Bu saldırılar, Osmanlı birliklerinin manevra kabiliyetini kısıtladı ve moral üzerinde olumsuz etkiler yarattı. Özellikle Osmanlı'nın lojistik hatlarına ve mühimmat depolarına yapılan saldırılar, Osmanlı kuvvetlerinin ikmal yollarını zayıflattı.
4. Moral Üzerindeki Etkisi
Uçakların savaş alanında kullanılması, Osmanlı askerleri üzerinde psikolojik bir baskı yarattı. Hava saldırıları ve sürekli keşif uçuşları, Osmanlı savunma güçlerini sürekli bir tehdit altında hissettirdi. Bu, moralin düşmesine ve savaş sırasında daha fazla geri çekilme eğilimine neden oldu.
Sonuç Olarak:
İngiliz uçakları, Üçüncü Gazze Muharebesi’nde stratejik üstünlük sağlayan önemli bir unsurdu. Keşif faaliyetleri ve topçu ateşine rehberlik etmeleri, Osmanlı savunma hatlarının kırılmasını kolaylaştırdı. Hava gücünün etkin kullanımı, General Allenby’nin zorlu Gazze savunmasını aşmasını sağlayan önemli bir faktör oldu.
Gazze Muharebeleri (1917) sırasında 7. Ordu’nun başında Fevzi Paşa bulunuyordu. Mustafa Kemal, 7. Ordu'nun komutasını 1917'nin sonlarına doğru devraldı, ancak o dönemde savaşın seyri büyük oranda İngilizlerin lehine dönmüştü ve Gazze zaten İngiliz kontrolüne geçmişti.
Mustafa Kemal'in Filistin'deki asıl etkili rolü, 1918 yılında Nablus Meydan Muharebesi'nde gerçekleşti. Bu muharebede Osmanlı ordusu büyük bir yenilgi alırken, Mustafa Kemal geri çekilmeyi organize eden komutanlardan biri oldu. Bu süreçte Osmanlı birliklerinin büyük kısmı yok olmasına rağmen Mustafa Kemal, bir kısım askeri kuzeydeki güvenli bölgelere çekerek felaketi daha da büyütmekten kaçınmaya çalıştı.
Sonuç Olarak:
Mustafa Kemal'in Gazze Muharebelerinde doğrudan bir etkisi ya da sorumluluğu yoktur. Gazze’nin kaybı, Osmanlı üst komutanlarının ve Alman danışmanların stratejik hatalarından kaynaklanmıştır. Mustafa Kemal, daha çok 1918 yılında Filistin'deki Osmanlı ordusunun geri çekilmesinde etkin rol oynamıştır ve bu geri çekilme sürecini nispeten başarılı bir şekilde yönetmiştir.
2. Cemal Paşa: Osmanlı'nın 4. Ordusu'nun başında bulunan komutandı. Sina ve Filistin Cephesi'nde genel komutayı elinde bulunduruyordu. Kudüs'ün düşmesinde stratejik hatalar yapıldığı eleştirilerine maruz kaldı.
3. İngiliz General Edmund Allenby: Kudüs'ün alınmasını sağlayan kişi olarak bilinir. Allenby, bölgedeki Osmanlı güçlerini zayıflatıp şehri kuşatarak Osmanlı'yı çekilmeye zorladı. Dolayısıyla Allenby’nin başarılı stratejileri, Kudüs'ün kaybına neden oldu.
Bu savaş ve komutanların stratejik tercihleri Kudüs'ün Osmanlı tarafından kaybedilmesinde büyük rol oynadı.
Kudüs'ün kaybedilmesine neden olan Gazze Muharebeleri;
Gazze Muharebeleri, Birinci Dünya Savaşı sırasında, Osmanlı İmparatorluğu ile İngiliz güçleri arasında 1917 yılında Gazze yakınlarında gerçekleşti. Bu muharebeler, Filistin Cephesi'nin en önemli çatışmalarından biri olarak kabul edilir. Gazze Muharebeleri üç aşamada yapıldı ve her iki taraf da önemli askeri güçler kullandı.1. Birinci Gazze Muharebesi (26-27 Mart 1917)
İngiliz Kuvvetleri: Yaklaşık 22.000 askerle saldırıya geçtiler. Saldırıyı Mısır Seferi Kuvvetleri (Egyptian Expeditionary Force) yürüttü ve komutası General Sir Archibald Murray'deydi.Destekleyici güçler: İngiliz ordusuna ilaveten Avustralya ve Yeni Zelanda Birlikleri (ANZAC) ve bazı Hint birlikleri de yer alıyordu.
İngilizlerin taarruzu başarılı olmadı ve geri çekilmek zorunda kaldılar.
Osmanlı Kuvvetleri: Osmanlı ordusu, yaklaşık 16.000 asker ile Gazze'yi savundu. Savunmanın başında Kress von Kressenstein adında bir Alman general vardı. Osmanlı savunması başarılı oldu ve İngiliz taarruzunu püskürttü.
2. İkinci Gazze Muharebesi (17-19 Nisan 1917)
İngiliz Kuvvetleri: Birinci muharebeden sonra takviye alarak kuvvetlerini artırdılar. Bu muharebede 35.000-40.000 asker kullandılar. General Murray tekrar saldırıya geçti.İngilizler bu kez topçu desteği ve hava kuvvetleri de ekledi, ancak taktik hatalar ve Osmanlı savunmasının güçlü olması nedeniyle başarısız oldular.
Osmanlı Kuvvetleri: İkinci muharebede, Osmanlı kuvvetleri tahminen 18.000-20.000 asker ile savunmayı sürdürdü. Kressenstein’ın komutası altındaki kuvvetler yine başarılı bir savunma yaparak İngilizlerin ilerlemesini engelledi.
3. Üçüncü Gazze Muharebesi (31 Ekim-7 Kasım 1917)
İngiliz Kuvvetleri: Bu muharebede, İngiliz ordusu yeniden takviye alarak yaklaşık 88.000 asker topladı. General Murray görevden alındı ve yerine General Edmund Allenby getirildi. Allenby’nin komutasındaki kuvvetler, Osmanlı savunma hatlarını aşmak için yeni stratejiler geliştirdiler.Allenby, Gazze'yi kuşatmak yerine kuzeye doğru bir manevra yaparak Bersheba'yı (Birüssebi) ele geçirdi ve Osmanlı'nın yan hatlarını zayıflattı.
Osmanlı Kuvvetleri: Üçüncü muharebede Osmanlı ordusu yine 35.000-40.000 asker ile savunma yaptı. Ancak bu kez Allenby’nin üstün manevra ve taktikleri karşısında tutunamadılar ve geri çekilmek zorunda kaldılar.
Sonuç
Üçüncü Gazze Muharebesi'nden sonra, Osmanlı kuvvetleri büyük bir yenilgi yaşadı ve Kudüs de dahil olmak üzere Filistin topraklarını kaybetme sürecine girdiler. İngilizler, modern savaş teknikleri, topçu üstünlüğü ve hava desteğiyle Osmanlı'yı saf dışı bıraktı.
Hava gücü ve savaş uçaklarının Gazze savaşlarında etkisi
Üçüncü Gazze Muharebesi’nde İngilizlerin savaşı kazanmasında hava gücü ve uçaklar önemli bir rol oynadı. Bu dönemde hava savaşları Birinci Dünya Savaşı'nda yeni bir askeri unsur olarak kullanılmaya başlanmıştı ve özellikle keşif, bombardıman ve topçu ateşine yön verme gibi kritik görevlerde etkili oldular.İngiliz hava gücünün ve uçakların savaşa etkisi şu şekildeydi:
1. Keşif ve İstihbarat
İngiliz uçakları, Üçüncü Gazze Muharebesi sırasında Osmanlı savunma hatlarının durumunu sürekli gözlem altında tuttu. Hava keşfi, Osmanlı birliklerinin konumlarını, hareketlerini ve lojistik hatlarını ortaya çıkardı. Bu keşif uçuşları, General Allenby’nin stratejik kararlar almasında ve Osmanlı kuvvetlerinin zayıf noktalarına saldırılar düzenlemesinde hayati öneme sahipti.
Keşif uçakları, Osmanlı'nın Gazze çevresindeki tahkimatlarını tespit etti ve İngiliz topçusuna bu hedefler hakkında bilgi verdi.
Ayrıca, Birüssebi'ye (Beersheba) yapılan saldırıda da uçaklar, İngilizlerin Osmanlı savunmasını aşmasında önemli bir keşif desteği sağladı. Bu sayede Osmanlı hatlarını yarıp ilerlemeleri kolaylaştı.
2. Topçu Ateşine Yön Verme
İngiliz hava gücü, topçu ateşinin etkinliğini artırmak için kullanıldı. Uçaklar, düşman hatlarını gözlemleyerek İngiliz topçusunun hedefi daha isabetli vurmasına yardımcı oldu. Bu, özellikle Osmanlı savunmasının güçlü olduğu Gazze’de kritik bir rol oynadı. İngiliz topçu birlikleri, hava keşfi sayesinde Osmanlı'nın tahkim edilmiş mevzilerini daha etkili bir şekilde bombalayabildi.
3. Hava Saldırıları
İngiliz uçakları, sadece keşif ve topçu desteği sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda Osmanlı birliklerine karşı hava saldırıları da düzenledi. Bu saldırılar, Osmanlı birliklerinin manevra kabiliyetini kısıtladı ve moral üzerinde olumsuz etkiler yarattı. Özellikle Osmanlı'nın lojistik hatlarına ve mühimmat depolarına yapılan saldırılar, Osmanlı kuvvetlerinin ikmal yollarını zayıflattı.
4. Moral Üzerindeki Etkisi
Uçakların savaş alanında kullanılması, Osmanlı askerleri üzerinde psikolojik bir baskı yarattı. Hava saldırıları ve sürekli keşif uçuşları, Osmanlı savunma güçlerini sürekli bir tehdit altında hissettirdi. Bu, moralin düşmesine ve savaş sırasında daha fazla geri çekilme eğilimine neden oldu.
Sonuç Olarak:
İngiliz uçakları, Üçüncü Gazze Muharebesi’nde stratejik üstünlük sağlayan önemli bir unsurdu. Keşif faaliyetleri ve topçu ateşine rehberlik etmeleri, Osmanlı savunma hatlarının kırılmasını kolaylaştırdı. Hava gücünün etkin kullanımı, General Allenby’nin zorlu Gazze savunmasını aşmasını sağlayan önemli bir faktör oldu.
Mustafa Kemal'in Filistin ve Gazzenin kaybedilmesindeki etkisi ve rolü nedir?
Mustafa Kemal'in Filistin ve Gazze muharebelerinin kaybedilmesinde doğrudan bir etkisi veya sorumluluğu yoktur. Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusunda önemli görevler üstlenmiş olsa da, Filistin Cephesi'nde ve Gazze Muharebeleri'nde aktif olarak görev yapmadı. Onun daha çok Çanakkale Cephesi ve Suriye-Filistin Cephesi'nin kuzeyindeki görevleri bilinir.Mustafa Kemal'in Filistin'deki Görev Durumu:
Mustafa Kemal, 1917'de kısa bir süreliğine 7. Ordu komutanlığına atanmış ve Filistin cephesinde sorumluluk almıştır. Ancak, Gazze Muharebeleri esnasında (1917) henüz Filistin cephesinde değildi ve bu savaşlar sırasında herhangi bir önemli rol oynamadı.Gazze Muharebeleri (1917) sırasında 7. Ordu’nun başında Fevzi Paşa bulunuyordu. Mustafa Kemal, 7. Ordu'nun komutasını 1917'nin sonlarına doğru devraldı, ancak o dönemde savaşın seyri büyük oranda İngilizlerin lehine dönmüştü ve Gazze zaten İngiliz kontrolüne geçmişti.
Mustafa Kemal'in Filistin'deki asıl etkili rolü, 1918 yılında Nablus Meydan Muharebesi'nde gerçekleşti. Bu muharebede Osmanlı ordusu büyük bir yenilgi alırken, Mustafa Kemal geri çekilmeyi organize eden komutanlardan biri oldu. Bu süreçte Osmanlı birliklerinin büyük kısmı yok olmasına rağmen Mustafa Kemal, bir kısım askeri kuzeydeki güvenli bölgelere çekerek felaketi daha da büyütmekten kaçınmaya çalıştı.
Sonuç Olarak:
Mustafa Kemal'in Gazze Muharebelerinde doğrudan bir etkisi ya da sorumluluğu yoktur. Gazze’nin kaybı, Osmanlı üst komutanlarının ve Alman danışmanların stratejik hatalarından kaynaklanmıştır. Mustafa Kemal, daha çok 1918 yılında Filistin'deki Osmanlı ordusunun geri çekilmesinde etkin rol oynamıştır ve bu geri çekilme sürecini nispeten başarılı bir şekilde yönetmiştir.
Yorum Gönder