-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Mültecilerin Türkiye ekonomi ve demografik yapısına etkileri

Türkiye ve mülteci krizi
 Türkiye ve mülteci krizi

Mülteci ve sığınmacıların Türkiye'ye olan potansiyel menfi etkileri 


Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle göç hareketlerinin merkezinde yer alıyor ve son yıllarda özellikle Afgan ve Suriyeli mülteci akını ile karşı karşıya kaldı. Bu durumun farklı yönlerini ele almak önemli:

1. Suriyeli Mülteci Krizi

2011’de Suriye’de başlayan iç savaş, Türkiye'ye büyük bir mülteci akını başlattı. Türkiye, yaklaşık 10 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Bu nüfusun büyük bir kısmı Türkiye’nin büyük şehirlerine dağılmış durumda ve geçici koruma statüsünde yaşamlarını sürdürüyor. Türkiye, bu süreçte mültecilere barınma, sağlık, eğitim gibi hizmetler sunarak Avrupa'nın göç baskısını da kısmen hafifletti.

2. Afgan Mülteciler

Afganistan’daki siyasi karışıklıklar ve Taliban’ın 2021’de kontrolü ele geçirmesi, Afgan mülteci sayısında artışa neden oldu. Türkiye, Afgan mülteciler için geçiş güzergâhı ve sığınma noktası oldu. Resmi rakamlar düşük gösterilse de Afgan mülteci sayısının yüz binlerle ifade edilebileceği düşünülüyor. Afgan mülteciler çoğunlukla İran üzerinden yasa dışı yollarla Türkiye’ye giriş yapıyor.

3. Toplumsal ve Ekonomik Etkiler

Bu yoğun mülteci akını, Türkiye’de toplumsal, ekonomik ve siyasi tartışmalara yol açtı. Mültecilerin istihdamda kayıt dışı çalıştırılması, yerli işgücü ile rekabeti artırıyor ve bu da işsizlik gibi ekonomik sorunları tetikliyor. Ayrıca, şehirlerde artan nüfus, altyapı ve kamu hizmetleri üzerinde baskı yaratıyor. Yerel halk arasında mültecilere yönelik tepkiler de zaman zaman artış gösteriyor.

4. Siyasi Gerginlikler

Mülteci sorunu, Türkiye’de iç siyasetin önemli bir parçası haline geldi. Bazı siyasi partiler mülteci karşıtı söylemleri sık sık kullanırken, hükümet ise uluslararası toplumdan daha fazla destek ve iş birliği talep ediyor. Avrupa Birliği ile imzalanan mülteci anlaşması gibi diplomatik girişimlerle, Türkiye, mülteciler için bir tampon bölge olarak konumlanmış durumda.

5. Gelecek Perspektifi

Türkiye'nin mülteci politikasında en büyük zorluk, kalıcı çözümler üretmekte yaşanıyor. Mültecilerin büyük bir kısmının geri dönüşü zor görünürken, entegrasyon politikalarının nasıl ilerleyeceği önemli bir soru işareti. Ayrıca, uluslararası yardımların sürekliliği ve bölgesel istikrarın sağlanamaması Türkiye’nin göç yönetimi üzerindeki baskıyı artırabilir.
Türkiye’nin Afgan ve Suriyeli mültecilerle başa çıkma süreci, bölgesel ve küresel dengeleri de etkileyen çok boyutlu bir sorun olarak öne çıkıyor.

Mülteci ve sığınmacıların Türkiye'ye olan potansiyel menfi etkileri 0labilir? Mülteci ve sığınmacıların Türkiye gibi bir ülkeye büyük ölçekli göçü, hem olumlu hem de olumsuz etkiler yaratabilir. Bu etkiler, göçün boyutuna, süresine, göçmenlerin özelliklerine ve ev sahibi ülkenin politikalarına göre değişiklik gösterir.

Mülteci krizinin Ekonomik Etkileri

 
İşsizlik: Büyük bir göç dalgası, özellikle düşük vasıflı işlerde rekabeti artırarak yerel halkın iş bulma olanaklarını sınırlayabilir.
Kamu hizmetlerine yük: Eğitim, sağlık gibi kamu hizmetlerine olan talep artar ve bu da bütçede ek yük oluşturur.
Ekonomik büyümenin yavaşlaması: Kısa vadede ekonomik büyümeyi destekleyebilecek olsa da, uzun vadede istihdam sorunları ve kamu harcamalarındaki artış, ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir.
Gayri resmi ekonomi: Mülteciler ve sığınmacılar, resmi iş bulma olanaklarının sınırlı olması nedeniyle genellikle gayri resmi sektörde çalışmak zorunda kalabilirler. Bu durum, vergi gelirlerinde kayıplara ve sosyal güvenlik sisteminin zayıflamasına neden olabilir.
Suriyelilerin ekonomik alandaki etkilerine genel olarak bakıldığında risk ve fırsatların iç içe geçtiği bir tablo söz konusudur. 

  1. Kiralarda artış gözlenmektedir ve kiralık ev bulmak giderek zorlaşmaktadır. 
  2. Sınır illerinde enflasyon artışı ortaya çıkmıştır. 
  3. Özellikle küçük işletmelerde kaçak işçi çalıştırma yaygınlaşmaktadır. 
  4. Kaçak Suriyeli çalıştıran ve çalıştırmayan firmalar arasında haksız rekabet ortaya çıkmaktadır. 
  5. Yerel halk iş fırsatlarının ellerinden alındığına inanmaktadır. Ancak iş dünyası açısından bakıldığında bu iddianın karşılığının olmadığı görülmektedir. Normal şartlarda işini kaybedecek kişiler de Suriyeliler nedeni ile işsiz kaldığını düşünmektedir
  6. Ücret düzeyinde önemli düşme gözlenmektedir.
  7. Suriyeliler küçük işletmeler (fırın, ayakkabı üretimi, vb.) yoluyla üretim ve ticarete katkı sağlamaktadır. Ancak bu işletmelerin tamamına yakınının kaçak olması dolayısıyla vergi vb. yasal yükümlülükleri yerine getirmemeleri haksız rekabete neden olmaktadırlar.
 

Mülteci krizinin Demografik Etkileri

 
  1. Nüfus yapısındaki değişiklikler: Göç, nüfusun yaş, cinsiyet ve etnik yapısını değiştirebilir. Bu durum, sosyal ve kültürel uyum süreçlerini zorlaştırabilir.
  2. Kentsel dönüşümler: Büyük şehirlerde yaşanan nüfus artışı, konut ve altyapı sorunlarını alevlendirebilir.
  3. Sosyal hizmetlere olan talep: Eğitim, sağlık gibi sosyal hizmetlere olan talep artarak, bu hizmetlerin kalitesini düşürebilir.
  4. Dil, kültür ve yaşam tarzı farklıkları toplumsal uyumu güçleştirmektedir.
  5. Yerel halk arasında çok eşlilik yaygınlaşmakta, buna bağlı olarak boşanma oranları artmaktadır.
  6. Çocuk işçiler yaygınlaşmaktadır.
  7. Etnik ve mezhepsel kutuplaşmayı tetikleyebilecek zemin oluşmaktadır.
  8. Çarpık yapılaşma artmaktadır.
  9. Bazı sınır illerinde demografik yapının değişmesinin yarattığı kaygı söz konusudur. Demografik yapıda (doğurganlık oranı, nüfus artış oranı) değişim ortaya çıkmaktadır.  

Mülteci krizinin Sosyal Etkileri

 
Sosyal gerilim: Farklı kültürlerden gelen insanlar arasında yaşanan anlaşmazlıklar, sosyal gerilimlere ve ayrımcılığa yol açabilir.
Kültürel kimlik sorunları: Yerel halkın kendi kültürel kimliğini koruması konusunda endişeler yaşanabilir.
Suç oranlarındaki artış: Bazı durumlarda, göçmenlerin arasında suç oranlarının arttığına dair algılar oluşabilir. Ancak bu durum, her zaman doğru olmayabilir ve genellikle göçmenlerin tamamı için geçerli bir genelleme değildir.

Önemli Not: 

Bu etkiler, genel olarak gözlemlenen potansiyel sonuçlardır. Gerçekte, mülteci ve sığınmacıların etkileri, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Örneğin, göçmenlerin eğitim düzeyleri, mesleki becerileri, ev sahibi ülkenin politikaları ve yerel halkın tutumu gibi faktörler, bu etkileri önemli ölçüde etkileyebilir.

Mülteci krizinin Siyasi ve Güvenlik Etkileri

  1. Yerel halkın en büyük korkularından biri kendilerini terör saldırılarına açık hissetmesidir.
  2. Suriyeliler arasında provokasyon çıkartmak ya da Türkiye’yi cezalandırmak isteyecek kişilerin olabileceği düşüncesi yerleşmiştir.
  3. Suriyeliler arasında rahatlıkla Esad’a bağlı kişiler, IŞİD üyeleri ya da PKK’lıların olabileceği korkusu hakimdir.
  4. Bu durum özellikle sınır kasabalarında ve Kilis, Şanlıurfa gibi sınıra yakın illerde daha yaygındır.
  5. Sığınmacıların karıştığı adli vakaların veya terör eylemlerin yaşanması ise tüm Suriyelilere bakışı kritik biçimde değiştirebilecektir.
  6. Bu da daha büyük güvenlik risklerini beraberinde getirebileceğinden dikkatle izlenmesinde fayda vardır.

Sonuç Yorum

13 milyon iç savaş travmalı, lümpen, maceracı, suçlu, terörist, selefi cihatçı Türkiye’ye emperyalizm tarafından boşuna itilmedi.
Milletinin zor zamanlarda birleşerek ortaya çıkardığı gücü bilen emperyalizm ülkenin içine, Anadolu’nun derinliklerine sığınmacıların içine kendi ajanlarını konumlandırdı.
Ve bunlar devletin ve toplumun reflekslerini yıllardır inceliyorlar.
Yaşanabilecekleri görenler haklı olarak büyük bir endişe içinde, Freni tutmayan, dorsesi yüklü bi tır gibi yokuş aşağı gidiyoruz.. çok acı.

Kaynak:
Suriıeli mültecilerin Türkiye'ye olan etkileri:
https://www.tesev.org.tr/wp-content/uploads/rapor_Suriyeli_Siginmacilarin_Turkiyeye_Etkileri.



Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun