Suriye nin geleceği

Diktatör kime denir Diktatörler nasıl gider

Diktatör kime denir, Diktatörler nasıl gider, Baskıcı rejimler altında yaşayan halkın kaderi nedir, neyle karşılaşır?

Kaçacak derler yargılanacak derler, Oyları çaldı  derler, derler de derler, Öyle yada böyle diktatörler öyle pekte kolay gitmez, peki diktatör kime denir ve nasıl giderler

Nasıl Diktatör Olunur?

Hani kaçacak derler ya, hani yargılanacak derler ya bir an için boş verelim bunları.

• Diktatörler kimyası gereği Sorgulayan değil biat eden yığınların olmasını ister.
• Özgürlükleri kısar Korkutur Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırır …
• Sivil toplum kuruluşlarını ve sendikaları susturur.
• Hukuku askıya alır.
• Mahkemelere talimat verir.
• Kolluk kuvvetlerini güçlendirir..
• Dini suistimal eder Milliyetçi duyguları kışkırtır .
• Saldırganlaşır Savaş dili kullanırlar.
• Toplumu kutuplaştırır Yandaş yalaka basın yaratır, korku iklimi oluşturur..
• Muhalefeti susturur ,Parlamentoyu etkisizleştirir ,yandaşlarını ihya eder, kendi zengin sınıfını yaratır.

Ve dahi neler neler.

Diktatör baskısı altında yaşayan halklar neyle karşılaşır?

Diktatörlükle yaşayan halklar bunların hepsinin görür

Diktatörlerin gücü arttıkça maskelerini bir bir atarlar 

Artık o maskesiz diktatörler dir.

Ama bütün bunlar onun kötü sondan kurtaramaz uzatmaları oynadıkça suçları da artacaktır, bir kaç konuyu da sıralayıp devam edelim.

• Bu çark yalansız döner mi …?  Asla…
• Sömürüsüz döner mi…? Mümkünatı yok …
• Daha çok suç işlemeden yol  alabilir mi…? Mümkün değil 

İyide bunlar üretimi düşürür, Düştü de zaten 

Ve dahası:

• Yoksulluk artar 
• Borçlar artar. 
• Eğitim kalitesi düşer  
• Silahlanma artar 
• Toplumsal adalet bozulur 
• Devlete ve adalete olan güven azalır.

Derken çevresi daha çok yandaş yalaka hırsız yağmacı tiplerle dolar .Normal alkış ona yetmez olur.

Normal övgü az gelmeye başlar, övgü ve alkış yarışı içinde gerçeklikten iyice kopar.

Hatta Allah'ın vasıfların sahip olduğuna inanmaya başlar, kim dost kim düşman bilemez olur.

Ve işte bu noktada Korkuları da artar, çevresindeki kalabalık artıkça onun korkuları da artar Korktukça daha çok korku salar.

Artık daha çok suç işlemeden, daha çok yalan söylemeden yol alamaz.

Hadi bir ilave daha yapalım

O artık girdiği girdaptan geriye dönemez, dönerse  onca suçun hesabını veremeyeceğini bilir, mecburen daha ileri gidecek, daha çok suç işleyecek, 

Bu bir kısır döngüdür, uyuşturucu bağımlılığı gibi, ve Sonu iyi bitmez.

Herkesin bir kişiye biat ettiği bir sistemlerde 

Kendisini alkışlamayanları düşman-hain-terörist ilan ederler

 

Gelin şimdi birlikte yakın tarihimize bir yolculuğa çıkalım …

Diktatörler ordularına teşkilatlarına ve basındaki trollerine güvenirler, kaynak aktardıkları burjuvaya güvenirler.

Adolf Hitler’in yok muydu, Hem de bütün dünya ya kafa tutacak kadar.

Sonuç 50. Milyon insanın  ölümüne sebep oldu, saklandığı sığınakta intihar etti bir mezarı bile yok 

Mussolini’nin yok muydu, vardı, Sivil Asker Baskı Şiddet buldozer gibi ezdi, şehir meydanında bacağından ağaca asıldı, kokana kadar sallanan ölüsüne gelen giden tükürdü 

Şah Rıza Pehlevi'nin yok muydu, (İran diktatörü) Vardı  

Ama Ülkesine gömülmek bile kısmet olmadı .

Ferdinand Markos’un yok muydu, (Filipinler )vardı. Ölüsünü bile Ülkedeki hiçbir mezarlık 

kabul etmedi, En sonunda eşi cesedi evinin zemin katına gömdü …

Nikolai Çavuşesku’nun yok muydu (Romanya diktatörü) Vardı, En güvendiği askerler tarafından eşiyle beraber kurşuna dizildi

Pinoçetin’in yok muydu (Şili )vardı, Yaşlı ve yatalak diye ülkesinde ölmesine İzin verildi de Ölüsü  ortada kalmaktan kurtuldu..

Franco’nun yok muydu (İspanya diktatörü), önce asıldı, sonra ölüsü yerlerde sürüklendi, Ve daha sonra parçalanmış vücudu köpeklere atıldı..

Batista’nın yok muydu? (Küba) Arkasında  koca Amerika vardı, hafiyeleri, özel birliği, istihbaratı vardı, kan kusturdu halkına, Ölüsünün ülkesine gömülmesine bile izin verilmedi.

Ömer El Beşir’ in yok muydu (Sudan) En güvendiği askerleri tarafından devrildi.

 

Diktatörler gün gelir. 

Dün alkış yarışına giren generallerin, onu nasıl sattıklarını görür.

Gün gelir çıkar çeteleri onu herkesten önce linç etmeye çalışır, herkes biz biliyorduk  Ama korktuk der.

Dikdatörler baskı dönemlerinde Kim dost Kim düşman bilemez ve eninde sonunda devrilir,

Siz diktatör görmemişsiniz.

Diktatör kimmiş nasılmış sıraladım

Çok şükür ki, Türkiye laik demokratik bir hukuk devletidir, Cumhuriyetimizim ve Cumhurbaşkanlığımızın kıymetini bilelim. 

Baskı İle  Susturulduk Şiiri

Zulümistan'da  yüzler zorla güler, 

Halkın cebi delik, yüreğinde hep keder. 

Eleştirmek yasaktır, konuşmak da öyle, 

Düşünmek bile suç sayılır, hem de her yerde.

Liderin sözleri kutsal bir ferman, 

Eleştiri yaparsan, anında ederler pişman. 

Gazeteler yalan, televizyon sahte, 

Gerçekleri ararsan, adres Silivri de.

Eğitim dedikleri bir beyin yıkama, 

Tarih yeniden yazılır, hem de her an. 

Sanat mı dedin sen? tükürürler,O da yasaklı, 

Sadece lidere övgüdür, serbest olan.

Ekonomi çökmüş, halk aç ve sefilmiş, 

Ama trollerin mekanı, hep ışıl ışıl. 

Adalet mi dedin sen? O da rafa kalkmış, 

Kimin umurunda, garipler ağlarmış.

Özgürlük dediler, bağladılar ipi,

Yutturdular zehri, herkesin sustu dili.
Düşünmek suç oldu, yazmak delilik,
Doğruyu sörlemek mi tam bir enayilik.!

Gazete var ama haberler tek yanlı,
Kimse sormasın, bir eksik yok!
Karneler muhteşem, ekonomi uçuşta,
Markette her şey var, lakin fiyatlar tavan da!

Adalet desen var, duvarda resmi,
Gerçekler konuşulmaz, susmuş hepsi.
Mahkemeler hızlı, karar net,
Yandaş mı,  ne tasa eder, ne dert.!

Seçim mi? Elbette! Ama sonuç belli,
Kazanır hep aynı kişi, bu ne tesadüf değil mi?
Meydanlar dolu, herkes çok neşeli de,
Ama bir tuhaflık var, polis neden hep tetik de?

Şiir :Ahmet ATAM

Related Posts