Bağrına Taş Basan Türkiye: Mülteciler için Sonsuz Misafirhane!
Esad vardı, Sünni'ler geldi, Esad gitti Colani geldi, misafirlik sırası şimdi alevi ve Dürzülerde mi,Türkiye, yıllardır farklı göç dalgalarına ev sahipliği yapıyor. Esad sonrası yeni bir mülteci akını kapıda mı? İşte ironi dolu bir bakış açısıyla değerlendirme.
Türkiye'nin Bitmeyen Göç Hikayesi: Yeni Bir Dalgaya Hazır mıyız?
Türkiye, tarih boyunca misafirperverliğiyle nam salmış bir ülke. Öyle ki, sınırlarımız neredeyse açık kapı politikasını benimsemiş bir otel gibi çalışıyor. Önce Esad zulmünden kaçan Suriyeliler, ardından Taliban’dan kaçan Afganlar...
Suriye'de Bir Göç Biter, Yeni Bir Göç Başlar
Malum, Suriye’deki iç savaş sürecinde milyonlarca insan evlerini, yurtlarını terk edip Türkiye’ye sığındı. "Geldiler, geçici kalacaklar" derken, bir baktık ki Suriyeli komşularımızla apartman aidatlarını konuşur hale geldik. Şimdi de Suriye'de kartlar yeniden dağıtılıyor. Esad’ın gitmesiyle yeni yönetimin farklı gruplara baskı yapması ihtimali, Türkiye’ye yeni bir göç dalgası kapısını aralayabilir.
Türkiye Ne Yapmalı?
Her yeni göç dalgası, beraberinde "Türkiye ne yapmalı?" sorusunu getiriyor. Cevap basit:
Yatırım Fırsatını Kaçırma: Yeni gelen mültecilerle birlikte "sığınmacı dostu" bir ekonomi inşa edebiliriz. Örneğin, Suriyelilere özel konut projeleri, mülteci girişimciliği destek fonları, hatta yeni bir Göçmen Serbest Bölgesi bile hayata geçirilebilir. Zira, bu işin sonunda Avrupa’ya şantaj yapmak için de bir koz elde etmiş oluruz!
Sınırları Şeffaf Hale Getirme: Madem ki Türkiye transit bir ülke haline geldi, en azından bu süreci düzenli hale getirebiliriz. Göçmenlere özel VIP geçiş hatları, express vize programları gibi çözümler ile "kontrollü geçiş" sağlanabilir. Neticede, ya biz yöneteceğiz ya da onlar kendileri halledecek.
Toplumun Hazırlanması: Halkın yeni göç dalgasına alışması için psikolojik hazırlık yapılmalı. Mesela, mülteci entegrasyonunu hızlandıracak sosyal medya kampanyaları, "Göçmen Komşumla 40 Yıl Hatır" temalı kamu spotları ya da "Yeni Gelenler İçin Türk Kahvesi 101" gibi girişimler başlatılabilir.
Sonuç: Türkiye Sonsuz Döngüde Bir Misafirhane mi?
Görünen o ki, Türkiye'nin göçle imtihanı asla bitmeyecek. Her gelen, yeni bir gidenin yerini dolduracak ve Türkiye sonsuz bir misafirhane olarak yoluna devam edecek. Ne diyelim, "İnsan gelir, insan gider; göçmenlik baki kalır!"
Şimdi esas soruya gelelim: Bu döngü böyle devam edecek mi, yoksa gerçekten sürdürülebilir bir göç politikası geliştirilecek mi? Bekleyip göreceğiz…
Misafirhane Türkiye Şiiri.
Aç kapını Türkiye, bak yine geldiler,Bavullar dolusu hayalle, gözleri nemliler.
Kimisi savaştan, kimisi dinden,
Bir yol bulup da sana yöneldiler.
Kimi doğusundan, kimi batısından,
Her gelen bir parça bırakır ardından.
Gidenler unutmaz, kalanlar alışır,
Göç hikayesi ile demografi karışır..
Misafirsin ey halkım, sakın unutma ,
Gelenler ev sahibini kovacak yakında.
Bugün gelen yarın gider mi bilinmez,
Bu kafa ile mülteci sorunu hiç bitmez?
Türlü türlü dert, türlü türlü sıkıntı,
Ekonomi zaten kendi başına dertli.
“Ne yapmalı?” diye sorarsanız eğer,
Şiir yazmak dışında tek çaremiz, YETER..
Geldiler, kalırlar mı, giderler mi dersin?
Sınır dediğin çizgi, silindi mi dersin?
Bir gün biz düşeceğiz yollara,
Bizi buyur eden ülke olur mu acaba?
Şiir Ahmet ATAM
Yorum Gönder