💰 Türkiye Ekonomisi: Moratoryum mu? Servet Vergisi mi? Yoksa Sihirli Değnek mi?
📌 Para Yoksa Sorun da Yok(!) Türkiye ekonomisi çıkmaz sokakta… Döviz açığı büyüyor, bütçe delik deşik, cari açık zaten açık kapı politikası gibi! Ama ne gam? Çözüm belli: Bastır gitsin, vergi sal gelsin!
📌 Yolun Sonu: Moratoryum Kapıda mı?
Ekonomik göstergeler malum:
-
Dış borç ödenemez hale geldi,
-
Gelirden çok faiz ödüyoruz,
-
Rezervler zaten ekside (Hani "swap hariç rezerv" diye bir yalanımız vardı ya, işte o!)
Durum böyle olunca tarih tekerrür edecek mi? Hani 1958’de Menderes’in yaptığı gibi bir moratoryum ilan eder, borçları yapılandırır, biraz nefes alır mıyız?
📌 Servet Vergisi: Çare mi, Bela mı?
Moratoryum ağır kaçar diyelim… O zaman sıra, "kimde para varsa al" modeline mi gelir? 1929 Buhranı’nda Amerika denedi, Almanya uyguladı, biz ise Varlık Vergisi faciasını hatırlıyoruz. Şimdi aynı modelle "Servet Vergisi" konuşuluyor.
-
Zenginler kaçar mı? Kaçar!
-
Yatırımcı ürker mi? Ürker!
-
Parası olan yurt dışına çıkar mı? Çıkar!
Sonra biz yine "Nerede bu döviz?" diye hayıflanırız.
✏️ Peki O Zaman Ne Yapacağız?
-
Önce israfı keseceğiz. (Malum, örtülü ödenek diye bir kara delik var…)
-
Dış ticaret açığını kapatacağız. (İhracat artmalı ama ithalat bağımlılığı da bitmeli!)
-
Sanayileşme ve üretim ekonomisine geçeceğiz. (Yani "beton ekonomisi" yerine "katma değer" diyeceğiz.)
📌 Sonuç: Sihirli Değnek Yok, Gerçekler Var!
Ekonomik istikrar; sloganla, hamasetle, günü kurtarma politikalarıyla gelmez. Ya radikal kararlar alacağız, ya da battı balık yan gider diyerek gemiyi batıracağız.
Tercih belli: Yol yakınken akılcı çözümler mi, yoksa duvara toslamak mı? 🏦💸
Ekonomi Masalı: Moratoryum, Vergi ve Sihirli Değnek
Bir masal anlatayım size,
Ne Kaf Dağı var içinde, ne de devler…
Saraylar var, lüks arabalar, daha neler.
Ve "kasada para var" diyen büyük efendiler!
Ama keseler delik deşik,
Kasa bomboş, borçlar tepeden tırnağa!
"Üretim mi?"— Aman efendim,
Biz betona gömdük sermayeyi,
Sanayiyi değil, inşaatı besledik!
Sonra bir gün borç kapıya dayandı,
Döviz coştu, faiz tırmandı…
Dediler ki: "Ya moratoryum, ya servet vergisi!"
Açıkça söylediler mi? Yoo…
Ama herkes hissetti o sessiz fırtınayı!
Birileri bağırdı: "Vergi salın, servet avlayın!"
Kim öder? Tabii ki orta direk,
Zenginler çoktan bavulları toplamış,
Kaçmış Zürih'e, Londra'ya, Miami'ye…
Ve biz yine döndük başa,
Ne sanayi, ne üretim, ne eğitim!
Sihirli değnek istedik durmadan,
Ama ekonomi, masal kahramanı değil ki!
Kurtuluş mu? Tek bir yol var:
Okuyacaksın, bileceksin, üreteceksin!
Yoksa her döngüde aynı terane:
Moratoryuma uçuruma selam vereceksin!
Yorum Gönder