Bakmak ile Görmek Arasındaki İnce Çizgi:
Öküzün trene baktığı gibi bakmak, Bakmak ile görmek arasındaki farkı, seçmen ve siyasetçi perspektifinden soyut metaforlar ile ve Gerçekleri görebilme cesaretine sahip misiniz?Bakmak ile Görmek Arasında: Seçmen Siyaset ve Öküzler Üzerine Şiirsel Bir Yansıma:
Her şey bir “bakış” la başlar.
Ama mesele sadece bakmakta değildir.
Mesele görebilmektedir.
Hele konu siyaset olunca bu fark, bazen bir ülkenin kaderini belirleyebilir. 👁️🗨️
Seçmen nereye gideceğini bilmiyorsa, hangi yoldan gittiğinin hiçbir önemi yoktur."
"Eğer yol yanlış ise, rehber zaten bir işe yaramaz.
Seçmen nereye gideceğini bilmiyorsa, hangi yoldan gittiğinin hiçbir önemi yoktur."
"Eğer yol yanlış ise, rehber zaten bir işe yaramaz.
Bakan, Gerçeği Arayan Gözler 👨👩👧👦🔍
Seçmenler, genellikle kalabalık miting alanlarına bakar, rengârenk afişlerdeki vaatleri izler.
Gördüğünü sanır ama aslında sadece öküz gibi bakar.
Çünkü görmek, sorgulamayı gerektirir.
Mesela bir siyasetçinin "Herkese iş!" vaadini duyduğunda, bunu hayal mi gerçek mi diye tartışmazsa sadece öküz gibi bakar bakıyordur.
İronik ama gerçek:
İronik ama gerçek:
Seçmen, gözünü afişlere dikerken cebindeki boş cüzdanı görmezden gelir. 💸
Siyasetçi: Görmektense Göstermeyi Seven Usta Bir Sahne Sanatçısı 🎭📢
Siyasetçi için görmek, çoğu zaman gereksizdir.
Onun işlevi, göstermektir.
Tıpkı bir sihirbaz gibi dikkatleri başka yöne çekerken, gerçek olanı perdenin arkasında saklar. "Yol yaptık, köprü yaptık!" derken, bu yapıların geçiş ücretlerine dair sessiz kalmayı tercih eder. 🛣️🤐
Metaforik olarak; siyasetçi bir ayna ustası gibidir.
Herkese parlayan bir yansıma sunar ama camın ardındaki çatlakları göstermez.
İki Taraf da Bakıyor Ama Kim Gerçekten Görüyor? 🔄🤯
Bakmak, gözün refleksidir; görmek ise aklın eylemi.
Seçmen baktığı şeyin ardındaki niyeti görebildiğinde demokrasi güçlenir.
Siyasetçi ise seçmenin ne gördüğünü değil, neyi görmermesi gerektiğini hesaplar.
İronik gerçek şu ki:
İronik gerçek şu ki:
Görmek cesaret ister.
Çünkü gördüğünüz şey, inandığınız yalanları yerle bir edebilir. 🧠💥
Seçmen için:
Bakmak, bir tabloya uzaktan göz atmak gibidir; renkleri ve şekilleri görürsünüz ama anlamını kaçırırsınız.
Görmek ise:
Tablonun içine dalıp her fırça darbesinin ardındaki hikayeyi anlamaktır.
Seçmen bazen sadece yüzeydeki parlak renklere aldanır, ama derinlere bakmayı unutur.
Siyasetçi için:
Siyasetçi için:
Bakmak, bir teleskopla yıldızlara bakmak gibidir; uzak ve erişilmez görünür.
Görmek ise, teleskopu ters çevirip kendi yansımasını izlemektir;
Bazen siyasetçi, halkın ihtiyaçlarını görmek yerine kendi yansımasına hayran kalır.
İronik bir dokunuş:
Seçmen Öküz gibi bakar ve "Bu siyasetçi çok çalışıyor" der, ama görmez ki siyasetçi aslında sadece kameralar açıkken çalışıyordur.
Siyasetçi ise bakar ve "Halk beni seviyor" der, ama görmez ki alkışlayan ellerin çoğu, sadece bedava dağıtılan tişörtler içindir.
Sonuç: Perdenin Arkasına Bakabilen Kazanır 🎬
Siyaset bir tiyatroysa, izleyici de oyuncu kadar bilinçli olmalı, Öküzün trene baktığı gibi bakmamalı.
Her vaat, bir replik; her afiş, bir sahne aslında dekorudur.
Ama oyun bittiğinde geriye kalan, sadece perde arkasındaki gerçeklerdir.
Öküz bakar, anlamaz bu gürültü neden?
Bir düzen gelir, geçer önünden heybetle,
Ne boyunduruğu bilir, ne de kimdir onu beceren.
Trene baktı öküz, gözü nemli, şaşkın,
Bu gürültü neyin nesi, bu telaş neyin?
Sanki bir devran dönmüş, eski düzen şaşmış,
Oysa boyunduruk aynı, yük yine öküzde kalmış.
Raylar uzar, demir atlar kişner durur,
Öküz bakar, manasız bir uğultudur.
Ne gam bilir, ne de bir kaygı taşır o öküz,
Siyaset çarkı dönerken, angut gibi soyulur..
Bakışın Gölgeleri Arasında Şiiri
Raylar çelikten, vagonlar demirden,Öküz bakar, anlamaz bu gürültü neden?
Bir düzen gelir, geçer önünden heybetle,
Ne boyunduruğu bilir, ne de kimdir onu beceren.
Trene baktı öküz, gözü nemli, şaşkın,
Bu gürültü neyin nesi, bu telaş neyin?
Sanki bir devran dönmüş, eski düzen şaşmış,
Oysa boyunduruk aynı, yük yine öküzde kalmış.
Raylar uzar, demir atlar kişner durur,
Öküz bakar, manasız bir uğultudur.
Ne gam bilir, ne de bir kaygı taşır o öküz,
Siyaset çarkı dönerken, angut gibi soyulur..
++++
Bakmak,
Bir gözün eylemidir, göz bebeği yansır cama,
Ama perde ardı hep loş.
Seçmen bir vitrin önünde,
Renkleri parlak, fiyatlar silik,
Etiket yerine umut asılı şimdilik.
Siyasetçi,
Gösterişli bir illüzyonist,
Cebindeki boşluğu parıltılı sözlerle doldurur.
O anlatır;
Görüneni değil, görünmesi gerekeni.
Kelimeleri tül gibi,
Gerçeği ise ince bir duman gibi savurur.
Bir afiş gülümser, ve alt köşesinde, ufacık bir dipnot:
"Koşullar değişebilir."
Seçmen sadece izler,
Gökyüzüne bakar, bulutları sayar,
Ama yağmurun ne zaman yağacağını bilmez.
Göz kulak orada, lakin akıl uzakta.
Oysa görmek
Bir iç meselesidir.
Kalbin gözüdür,
Hesapsız soruların yankısıdır.
Görmek,
Bir aynaya bakmak değil,
Yalana ayna olmaktır.
Kırıklarıyla, çatlağıyla,
Bütünüyle bakabilmektir…
Bir oy pusulası,
Aslında sadece bir pusuladır.
Ama yönü göstermez hiç,
Bazen sadece döner, rüzgârı takip eder.
Ve yine de, bir gün, bir çift göz
Bakmayı bırakıp gördüğünde başlar değişim.
Gerçek sahneye çıkar,
Işıklar söner, oyun biter.
+++
Bakmak
Bir göz refleksi,
Işıklı sahnede renkli bir illüzyon.
Oysa Öküz, bir tiyatro koltuğunda
Patlamış mısır yerine boş vaatleri çiğner.
Miting meydanı
Bir sirkin arenası,
Siyasetçi palyaço, güldürürken göz kırpar,
O sırada cepteki sırrı saklar.
Ağızdan çıkan sözler balon gibi
Renkli, şişirilmiş
Ama parmak değse patlayacak kadar hassas. 🎈
Seçmen
Bir kukla, bazen koca Öküz,
İpleri görünmez ama çekilir,
Ekranın arkasındaki gölge ustaları
Çaktırmadan gündemi değiştirir. 📺🎭
Bir gün “adalet” der, öbür gün “istikrar”
Ama her cümle sonunda
Aslında kendi yankısını duyar 🔄
Sandık
Bir Pandora’nın kutusu gibi,
Açınca içinden sadece umut değil,
Zamlar, krizler, çifte standartlar da çıkar. 📦💥
Görmek
Bir cesaret işi, ayna tutmak da değil,
Ayna olup çatlamayı bile göze almaktır. 🪞⚡
Bir gözün eylemidir, göz bebeği yansır cama,
Ama perde ardı hep loş.
Seçmen bir vitrin önünde,
Renkleri parlak, fiyatlar silik,
Etiket yerine umut asılı şimdilik.
Siyasetçi,
Gösterişli bir illüzyonist,
Cebindeki boşluğu parıltılı sözlerle doldurur.
O anlatır;
Görüneni değil, görünmesi gerekeni.
Kelimeleri tül gibi,
Gerçeği ise ince bir duman gibi savurur.
Bir afiş gülümser, ve alt köşesinde, ufacık bir dipnot:
"Koşullar değişebilir."
Seçmen sadece izler,
Gökyüzüne bakar, bulutları sayar,
Ama yağmurun ne zaman yağacağını bilmez.
Göz kulak orada, lakin akıl uzakta.
Oysa görmek
Bir iç meselesidir.
Kalbin gözüdür,
Hesapsız soruların yankısıdır.
Görmek,
Bir aynaya bakmak değil,
Yalana ayna olmaktır.
Kırıklarıyla, çatlağıyla,
Bütünüyle bakabilmektir…
Bir oy pusulası,
Aslında sadece bir pusuladır.
Ama yönü göstermez hiç,
Bazen sadece döner, rüzgârı takip eder.
Ve yine de, bir gün, bir çift göz
Bakmayı bırakıp gördüğünde başlar değişim.
Gerçek sahneye çıkar,
Işıklar söner, oyun biter.
+++
Bakmak
Bir göz refleksi,
Işıklı sahnede renkli bir illüzyon.
Oysa Öküz, bir tiyatro koltuğunda
Patlamış mısır yerine boş vaatleri çiğner.
Miting meydanı
Bir sirkin arenası,
Siyasetçi palyaço, güldürürken göz kırpar,
O sırada cepteki sırrı saklar.
Ağızdan çıkan sözler balon gibi
Renkli, şişirilmiş
Ama parmak değse patlayacak kadar hassas. 🎈
Seçmen
Bir kukla, bazen koca Öküz,
İpleri görünmez ama çekilir,
Ekranın arkasındaki gölge ustaları
Çaktırmadan gündemi değiştirir. 📺🎭
Bir gün “adalet” der, öbür gün “istikrar”
Ama her cümle sonunda
Aslında kendi yankısını duyar 🔄
Sandık
Bir Pandora’nın kutusu gibi,
Açınca içinden sadece umut değil,
Zamlar, krizler, çifte standartlar da çıkar. 📦💥
Görmek
Bir cesaret işi, ayna tutmak da değil,
Ayna olup çatlamayı bile göze almaktır. 🪞⚡
Ve o tek kişi
Kalabalıktan ayrılan,
Elinde dürbünle değil,
Vicdanıyla bakan,
Öküz olmayıp,
Perdenin ardındaki fırtınayı sezendir. 🌪️
Perdenin ardındaki fırtınayı sezendir. 🌪️
Ahmet ATAM
Yorum Gönder