💘 Trump & Erdoğan: Bir Jeopolitik Sevgi
Donald Trump ile Recep Tayyip Erdoğan arasındaki "sevgi" ne kadar gerçek? Suriye'den İran'a, İsrail'den ticari anlaşmalara bu ilişkinin jeopolitik kodlarını 🔍 askeri stratejiler, petrol pazarlıkları ve "samimiyetsiz" diplomatik zarf atmalar!
💔🇹🇷 Trump & Erdoğan: "Jeopolitik Aşk" mı, Yoksa Çıkar İttifakı mı?
Donald Trump’ın son basın toplantısında, “Erdoğan’ı seviyorum, o da beni seviyor!” açıklaması, siyasi teamülleri alt üst eden bir "aşk manifestosuna dönüştü. 🎯
Peki bu karşılıklı “sevgi”, Suriye’den İran’a, İsrail’den NATO krizlerine uzanan politikaların neresinde duruyor?
Gelin, bu ilişkinin ironi yüklü detaylarını analiz edelim!
Trump’ın Suriye’den çekilme kararı, Türkiye’ye Kuzey Suriye’de hareket alanı açtı. “Barış Gücü” adı altında Türkiye’nin YPG’ye operasyonu, ABD’nin eski müttefiklerini sözde terk etmesiyle sonuçlandı. 🤝
Erdoğan’ın İsrail’e yönelik sert eleştirileri ile Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması, iki lideri zıt kutuplara yerleştiriyor.
İki liderin İran’a karşı tutumu, bu “romantizmin” en az samimi yanı. Trump, İran’a yaptırımlarla rejim değişikliği hedeflerken; Erdoğan, İran’la ticari ilişkilerini sürdürüyor. 🕵️♂️ Ancak Suriye’de İran destekli güçlere karşı mücadele, ikiliyi aynı safta görüntülüyor. Gerçek mi?
Trump’ın 2012’de “Trump Towers İstanbul” projesini övmesi, Erdoğan’ın “Amerika ile ticaret 10 milyar doları geçsin” hedefi, bu ilişkinin ekonomik boyutunu gösteriyor. 💸 Ayrıca, Türkiye’nin S-400 alımına rağmen ABD’nin F-35’leri bloke etmemesi (!) veya Suriye’deki petrol sahalarının kontrolü, bu “sevginin” ne kadar iş odaklı olduğunu kanıtlıyor.
Bu “jeopolitik aşk hikayesi”, aslında karşılıklı çıkar takasından ibaret. Trump’ın “güçlü lider” hayranlığı ile Erdoğan’ın küresel dengelerde manevra alanı arayışı, samimiyetsiz bir flörtü besliyor.
Suriye'nin kuzeyinde dumanlar yükselirken,
Bir teklif yankılanır, gizemli ve derinden.
Trump'ın sevgi sözleri, bir fısıltı gibi yayılır,
Reise uzatıldı sanılan bir el, acaba tuzak mıdır?
Kürtlere özerklik, gözlerini yumacaksın,
İran'a saldırımda, yanımda duracaksın.
İktidarın sürsün, ben sana kefilim,
Ben şah olacağım, sende vezirsin.
Erdoğan düşünür, derin bir sessizlik içinde,
Geçmişin hayaletleri, geleceğin bilmecesi.
Dostluk maskesi altında, düşmanlık mı gizlenir,
Yoksa bir kurtarıcının niyeti belli midir..
Türkiye'nin kaderi, bir dönemeçte asılı,
Doğu ile Batı arasında, ince bir çizgi.
Tarihin sayfaları, yeni bir destan mı yazar,
Yoksa eski yaralar, yeniden mi kanar.
Siyasetin labirenti, karmaşık ve derin,
Her adımda bir tuzak, her sözde bir zehir.
Türkiye, kendi yolunu nasıl bulacak, nerede,,
Yoksa bir kukla mı, bu büyük oyunun içinde.
Bu şiir ve makalede, olası bir senaryoyu ele alırken, Türkiye'nin karmaşık jeopolitik konumuna ve liderlerin karşı karşıya kaldığı zorlu kararlara dikkat çektim.
Şiirde, Trump'ın Erdoğan sevgisini, ironik bir unsur olarak sunarken, Erdoğan'ın bu sevgiye nasıl karşılık vereceğini ve Türkiye'nin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceğini sorguladım.
🌍 Suriye: “Kankaların Kürt Kartı!
Trump’ın Suriye’den çekilme kararı, Türkiye’ye Kuzey Suriye’de hareket alanı açtı. “Barış Gücü” adı altında Türkiye’nin YPG’ye operasyonu, ABD’nin eski müttefiklerini sözde terk etmesiyle sonuçlandı. 🤝
Ancak bu “dostluk”, Trump’ın “askeri maceralardan bıktım” mottosu ile Erdoğan’ın bölgesel güç hedeflerinin kesişimi.
İronik olan?
ABD’nin sözde terk ettiği Kürtler, yine Trump'a göre bir zamanlar IŞİD’e karşı savaşan “kahramanlardı”. 🦸♂️➡️🎭
İsrail: “Sevgi” Paradoksu!
Erdoğan’ın İsrail’e yönelik sert eleştirileri ile Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması, iki lideri zıt kutuplara yerleştiriyor.
Peki nasıl oluyor da bu “sevgi” burada işliyor? 🧐
Cevap: Realpolitik ’in gizli bahçesi!
Türkiye, İsrail’le enerji iş birliği için kapıları aralarken, Trump’ın “Yüzyılın Anlaşması'nda Erdoğan’ın sessiz kalması, “karşılıklı göz yummayı işaret ediyor. 💰🔌
☢️ İran: Ortak Düşman, Sahte Kucaklaşma!
İki liderin İran’a karşı tutumu, bu “romantizmin” en az samimi yanı. Trump, İran’a yaptırımlarla rejim değişikliği hedeflerken; Erdoğan, İran’la ticari ilişkilerini sürdürüyor. 🕵️♂️ Ancak Suriye’de İran destekli güçlere karşı mücadele, ikiliyi aynı safta görüntülüyor. Gerçek mi?
Daha çok, “düşmanımın düşmanı, geçici dostumdur” stratejisi. 🎭🤝
🤑 “Sevginin” Gerçek Bedeli: Ticaret, Silahlar ve Otel Projeleri!
Trump’ın 2012’de “Trump Towers İstanbul” projesini övmesi, Erdoğan’ın “Amerika ile ticaret 10 milyar doları geçsin” hedefi, bu ilişkinin ekonomik boyutunu gösteriyor. 💸 Ayrıca, Türkiye’nin S-400 alımına rağmen ABD’nin F-35’leri bloke etmemesi (!) veya Suriye’deki petrol sahalarının kontrolü, bu “sevginin” ne kadar iş odaklı olduğunu kanıtlıyor.
🎭 Sonuç: “Aşk” mı, “İş” mi?
Bu “jeopolitik aşk hikayesi”, aslında karşılıklı çıkar takasından ibaret. Trump’ın “güçlü lider” hayranlığı ile Erdoğan’ın küresel dengelerde manevra alanı arayışı, samimiyetsiz bir flörtü besliyor.
Peki bu ilişki ne kadar sürecek?
Cevap: Çıkarlar değişene kadar! 🕰️💔
📌 Büyük devletler, küçük devletleri her zaman kullanır. 📌 Liderlerin en büyük önceliği, iktidarlarını sürdürmektir. 📌 Ortadoğu, tarih boyunca pazarlık masalarında şekillenmiştir
📌 Büyük devletler, küçük devletleri her zaman kullanır. 📌 Liderlerin en büyük önceliği, iktidarlarını sürdürmektir. 📌 Ortadoğu, tarih boyunca pazarlık masalarında şekillenmiştir
Siyasetin Labirenti Şiiri
Suriye'nin kuzeyinde dumanlar yükselirken,
Bir teklif yankılanır, gizemli ve derinden.
Trump'ın sevgi sözleri, bir fısıltı gibi yayılır,
Reise uzatıldı sanılan bir el, acaba tuzak mıdır?
Kürtlere özerklik, gözlerini yumacaksın,
İran'a saldırımda, yanımda duracaksın.
İktidarın sürsün, ben sana kefilim,
Ben şah olacağım, sende vezirsin.
Erdoğan düşünür, derin bir sessizlik içinde,
Geçmişin hayaletleri, geleceğin bilmecesi.
Dostluk maskesi altında, düşmanlık mı gizlenir,
Yoksa bir kurtarıcının niyeti belli midir..
Türkiye'nin kaderi, bir dönemeçte asılı,
Doğu ile Batı arasında, ince bir çizgi.
Tarihin sayfaları, yeni bir destan mı yazar,
Yoksa eski yaralar, yeniden mi kanar.
Siyasetin labirenti, karmaşık ve derin,
Her adımda bir tuzak, her sözde bir zehir.
Türkiye, kendi yolunu nasıl bulacak, nerede,,
Yoksa bir kukla mı, bu büyük oyunun içinde.
Bu şiir ve makalede, olası bir senaryoyu ele alırken, Türkiye'nin karmaşık jeopolitik konumuna ve liderlerin karşı karşıya kaldığı zorlu kararlara dikkat çektim.
Şiirde, Trump'ın Erdoğan sevgisini, ironik bir unsur olarak sunarken, Erdoğan'ın bu sevgiye nasıl karşılık vereceğini ve Türkiye'nin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceğini sorguladım.
Yorum Gönder