Nato Ülkelerin Savunma bütçelerini yükseltti: Türkiye yansıması nasıl olur
![]() |
Nato Ülkelerin Savunma bütçelerini yükseltti: Türkiye yansıması nasıl olur |
NATO’nun %5’lik Savunma Seferberliği: Türkiye Ekonomisi Mermiye Giderken Halk Ne Yapar?
NATO'nun savunma harcamalarını %5'e çıkarma planı, Türkiye gibi ekonomik zorluklar yaşayan ülkeleri nasıl etkileyecek?
Hepiniz savunmaya bütçenizin %5'ini ayıracaksınız!" Şu an biz %1.5 civarı harcıyoruz.
Yani diyorlar ki, "Parayı dört katına çıkar!" Abi, bu kararı duyunca aklıma hemen şu geldi:
Aile bütçesinden kira parasını dört katına çıkarmak gibi!
Nasıl mı? Anlatayım:
Barış istiyorsan savaşa hazırlan,” derlerdi…
Şu Anki Ekonomik Durum: Cebimiz Zaten Dar
Düşün ki, evin fırın, elektrik, su gibi temel giderleri var. Savunma da bunlardan biri.
Şimdi biz bu "fırın" giderini normalde 20 lira yakarken, birden 70 lira yakmaya başlarsak... Diğer masraflar nolcak?
İşte NATO'daki %5 talebi de tam bu: "Fırını körükle!" diyorlar, lakin yakacak odun nerede?
NATO’nun %5’lik "Kalkanı": Türkiye’ye Zırh mı, Zincir mi?
Barış istiyorsan savaşa hazırlan,” derlerdi…
Ama bu kadar hazırlık, cüzdanların barışını bozar mı, sormayı unuttular.
NATO, 2025 yazına girerken üyelerine yeni bir hedef koydu:
NATO, 2025 yazına girerken üyelerine yeni bir hedef koydu:
Savunma harcamaları GSYH’nin en az %5’i olacak.
Kulağa güçlü bir ittifak hedefi gibi geliyor.
Bizm ülkeye ortalama kabaca tabir ile 70 Milyar Dolar, vay anam vay.
Ama gelin görün ki Türkiye gibi zaten ekonomik minareyi eğri direklerle ayakta tutmaya çalışan ülkeler için bu, adeta ekonomik seferberliğin ilanı anlamına geliyor.
Nato'nun Ülkelerin Savunma Bürçelerini Yükseltmesinin Türkiye Ekonomisine Etkisi
- Bütçe Delinir: Devlet amcamızın cebi zaten sıkı. Bu kadar parayı nereden bulacak? Ya vergileri fırlatacak (KDV, ÖTV, gelir vergisi... hepsi tırmanır), ya da borç alacak. Her ikisi de cebimizi yakar.
- Enflasyon Fırlar: Düşün ki, devlet piyasaya dört kat fazla para salsın. Bu para, mal peşinde koşacak ama mal aynı mal... Sonuç? Fiyatlar roketlenir! Ekmek, benzin, kira... Hepsi uçuklar. Yani cebindeki 100 lira, bir bakmışsın 50 lira değerinde!
- Devlet Hizmetleri "Kül Olur": Okullar, hastaneler, yollar... Bunlara ayrılan para erir gider! Yani hastane kuyrukları daha da uzar, okullar daha kalabalık olur, yollar delik deşik kalır. Sosyal yardımlar? Onlar da kesilir. Yani refahımız "puf" diye uçar!
- Vergi Bombardımanı: Devlet bu parayı bulmak için her şeye zam yapar. Maaşının daha büyük kısmı vergi diye uçar gider. Aldığın her şey daha pahalı olur. Alım gücün, bir anda "buharlaşır".
- Geçim Sıkıntısı Patlar: Enflasyon + vergi artışı = Geçim zorluğu. Özellikle sabit gelirliler (emekli, memur, işçi) çok zorlanır. Temel ihtiyaçlar bile lüks olabilir!
- İşsizlik Artabilir: Devlet savunmaya para akıtınca, diğer sektörler unutulur. Özel sektöre kredi zorlaşır. Fabrikalar, dükkanlar dar boğaza girebilir. Yani işten çıkarmalar başlayabilir.
Ama Yerli Savunma İşi İyi Olmaz Mı? Diyeceksin...
Olur tabi Bilal Abi!
Yerli tank, yerli drone üretmek harika.
Hele ki, Altay, Kaan muhteşem.
Uzun vadede dışa bağımlılığı azaltır, teknoloji getirir, ihracat da yaparız.
Ama abi, bu çok uzun bir yol!
Bugün üç dört kat para harcayıp yarın "oh refahımız arttı" diyebilir miyiz?
Önce ekonomik canımızı yakan ekonomik krizi atlatmamız gerekmiyor mu?
Kısa vadede bu artış, faydadan daha çok zarar getirebilir.
Sonuç Olarak Bilal Abi: "Ayağını Yorgana Göre Uzat!"
NATO'daki %5 ısrarı, Türkiye için şu an "Ayağını yorganına göre uzat" prensibine taban tabana ters düşüyor.
Ekonomi zaten nefes nefese. Böyle bir yükü kaldırmak:
Vergileri patlatır,
Enflasyonu ateşler,
Halkın cebini kurutur,
Devlet hizmetlerini çökertir.
Yerli savunma elbette çok önemli, ama bu tempoyla değil! "Koşarak maratona başlamak" gibi olur. Hemencecik dalağımız şişer, nefesimiz tıkanır.
Akıllıca, planlı, ekonomiyi boğmadan ilerlemek şart. Yoksa "savunma" derken, "ekonomiyi savunmasız" bırakırız!
Ne dersin Bilal Abi? Dörtnala" gitmek her zaman iyi değil, bazen "ayağı yere basan" adımlar lazım değil mi?
Yerli ve Milli Kemer Sıkma
Yerli İHA’lar, milli SİHA’lar derken şimdi de “yerli kemer sıkma politikası” ile karşı karşıyayız. Ekonomi Bakanı her zamanki gibi umut dolu açıklamalar yapabilir:
Vatandaşımız bu sürece göğsünü gere gere destek olacak.Zaten başka seçenek var mı? Göğüs gere gere diyorlar ama göğüste çelik yelek yok, cebimizde kurşun geçirmez kart yok.
İlaveten sıkı ise karşı çık eleştir anında Silivri'de yerin hazır 😁
Sonuç:
Türkiye için NATO’nun bu %5’lik hedefi, askeri bir strateji değil, Türkiye için ekonomik bir operasyona dönüşebilir.
Elbette güvenlik önemli; ama unutmayalım ki, karnı aç olanın sabrı da kısa olur.
Sonuç:
Türkiye için NATO’nun bu %5’lik hedefi, askeri bir strateji değil, Türkiye için ekonomik bir operasyona dönüşebilir.
Elbette güvenlik önemli; ama unutmayalım ki, karnı aç olanın sabrı da kısa olur.
Çocuklarına süt bulamayan bir halkın, savaş uçağına alkış tutması beklenemez.Belki de artık şu soruyu sormalıyız:
Silah mı refah getirir, yoksa refah mı silahı gereksiz kılar?
Barışın Faturası Şiiri
Zırh büyür, kalkan parlar,
Faturası yine halkın cebinde patlar,
Asgari ücretin üstünden uçak geçerken,
Sofrada ekmek değil, NATO uçuş planı var.
Tankın paleti dönüyor asfaltın üstünde,
Asfalt çatlıyor, ama asıl kırılan umut.
Gökyüzüne füzeyle ulaşmak kolay,
Market rafına ulaşmak nanay.
Bize güvenlik derler,
Çocuk bezine zam gelir,
Bize savunma derler,
Süt, peynir rafa veda eder.
Milli gurur, Siha ile İha ile şişiyor,
Halkın midesi, boş hayallerle bitiyor.
Bir elinde bayrak, diğerinde boş cüzdanlar,
Alkışla savaşa, susarak açlığa yürütüyorlar.
Barış değil bu,
Cebimize dayatılan,
Zırhlı bir açlık politikası.
Mehmet Şimşek emmi, NATO %5 istedi, Reis okey dedi, sana da bize de ne olcek şinci bilin mi ? Bilal'e anlatır gibi yazayım dinle beni.