AKP Erdoğan Türkiye Memur İşçi Gelir Adaletsizliği


AKP Erdoğan Türkiye Memur İşçi Gelir Adaletsizliği
Türkiye Memur işçi Gelir Adaletsizliği 


Erdoğan işçi ve memur maaşlarını neden farklı belirliyor

Erdoğan Türkiye'sinde  Sosyal Adalet


Türkiye’de siyaset sahnesi tam bir tiyatro sahnesi gibi. Perdeler açılıyor, roller dağıtılıyor, alkışlar kopuyor ama sahnenin arkasında olan biteni gören pek yok. 
AKP’nin seçmen profiline baktığında tablo çok net: çoğunlukla eğitim seviyesi düşük vatandaşlar, kırsalda yaşayan çiftçiler, geçim derdindeki emekçiler. 
Erdoğan bu tabloyu öyle güzel okumuş ki, sanki elinde bir büyüteçle halkın nabzını tutmuş. Ama bu nabız tutma işi, herkese aynı reçeteyi yazmak anlamına gelmiyor.


🎓 Torpilli Memura Olana Bal Kaymak, Emekçiye Sabır Tahtası



Bak şimdi… 
Memur dediğin adam sabah 9 akşam 5, klimalı odada, çayını yudumlayarak çalışıyor. 
Maaşı desen, asgari ücretin neredeyse üç katı. 
E haksız da değil, okumuş, didinmiş, KPSS’siyle, mülakatıyla uğraşmış. Yetmemiş araya torpil girmiş, 
Ama işin garibi şu: 
Aynı sofrada oturuyoruz ama önüne gelen tabaklar farklı. Memura bal kaymak, işçiye kuru ekmek. 
Bu nasıl adalet?


🌾 Çiftçiye “Bereket” Masalı, İşçiye “Sabır” Hutbesi



Çiftçiye gelince… 
Tarlada güneşin alnında kavruluyor, mazot olmuş ateş pahası, gübre desen altınla yarışıyor. Ama ne hikmetse, her seçim öncesi bir “yerli ve milli” masalı, orada gaz burada petrol yatağı bulundu masalı, bir “bereket yılı” vaadi. 
Seçim geçince yine aynı tas, aynı hamam. 
İşçiye desen, “sabret kardeşim, ahirette mükâfat var.” E kardeşim, bu dünyada da biraz huzur istemek kul hakkı değil mi?


🧠 Eğitimli Kitleyi Sustur, İnançla Oy Topla



Erdoğan, eğitimli kesimin sorgulayıcı olduğunu biliyor. 
Onlara yüksek maaş vererek seslerini kısmaya çalışıyor. “Aman ses etmesinler, sistem tıkır tıkır işlesin.” 
Ama işçiye, çiftçiye gelince, orada başka bir strateji devreye giriyor: inanç. 

  • Din, 
  • Sabır, 
  • Tevekkül… 

Yani bir nevi “manevi rüşvet.” Karnı aç ama gönlü tok olsun diye uğraşıyorlar.


⚖️ Sosyal Adalet Nerede?



Sosyal adalet dediğin şey, herkesin aynı maaşı alması değil. Ama aynı sofrada oturuyorsak, herkesin tabağında en azından bir kaşık çorba olması. 
Biri biftek yerken diğeri kemik kemirmemeli. 
Bugün Türkiye’deki ücret politikası, adaletten çok uzak. 
Bu sistem, emeğiyle geçinenin değil, sisteme biat edenin ödüllendirildiği bir düzen.


📢 Son Söz: Uyan Türkiye!



Artık gözümüzü açma zamanı. 
Oy verirken sadece cebimize değil, vicdanımıza da bakalım. 
Çünkü bu düzen, sadece bugünü değil, yarınımızı da ipotek altına alıyor. 
Sosyal adalet, bir lüks değil; bir hak. Ve bu hakkı almak için önce sorgulamak, sonra ses çıkarmak gerek.


Adaletin Terazisi Kırık Şiiri


Erdoğan,
Bir ressam gibi çizmiş seçmen profilini.
Fırçası halkın cehaleti,
Boyası inançla karışık korku.
Ve tabloyu gören herkes
Ne güzel resmetmiş halkı diyor,
Ama kimse sormuyor:
Bu resimde neden
Gözler hep kapalı?

Bir sofradayız,
Ama tabaklar farklı.
Birinin önünde kuzu tandır,
Ötekinin elinde bayat simit.
Ve garip olan şu:
İkisi de aynı ülkenin evladı.


Bir yanda
Klimalı odalarda
Parmak uçlarıyla iş görenler,
Öte yanda
Nasır tutmuş elleriyle
Toprağa dua ekenler.


Memura üç kat maaş,
İşçiye sabır duası.
Çiftçiye “bereket yılı” masalı,
Ama tarlada kurumuş umutlar var.
Mazot kokusu değil artık,
Yanan hayallerin isidir
Burun deliklerinden ciğerlere işleyen.


Sahi,
Adalet neydi?
Bir teraziydi belki,
Ama kefesi çoktan kırılmış.
Bir kefeye inanç konmuş,
Öbürüne itaat.
Ve ağırlık hep
Susana verilmiş.


Birileri tok,
Çünkü diğerleri aç kalmaya razı edilmiş.
Birileri suskun,
Çünkü konuşanın sesi
Silivri'ye çarpıp geri dönüyor.


Ve biz hâlâ
Aynı masalda uyutuluyoruz:
Sabret, güzel günler gelecek.
Ama o güzel günler
hep başkasının takviminde.


Ben artık
Sorguluyorum.
Çünkü vicdanım
Bu gelir adaletsizliği ile geçinemiyor.
Çünkü adalet,
Birilerinin cebinde değil,
Herkesin yüreğinde olmalı.

Ahmet ATAM
Next Post Previous Post