Nereden Buldun Bilal

Ahmet Atam
8 Tem, 2025
Nereden Buldun Bilal

Türkiye’de Yolsuzluğun Anatomisi ve Tek Çıkış Yolu

“Kendi hırsızına göz yumanın hiç mi suçu yok Bilal?” Türkiye’de yolsuzluk, kaynağı belirsiz servetler ve suskunluk düzeni üzerine yazılmış çarpıcı bir analiz.

🧠 Giriş: Bilal, Bu Ülke Soyuluyor Farkında mısın?

Bak Bilal, lafı hiç dolandırmayacağım. 
Bu memleketin iliğini kemiğini sömürdüler. 
Kim geldi, kim geçtiyse cebini doldurdu. 
Sağcısı da yaptı, solcusu da. 
Her gelen kendi hırsızını kutsal ilan etti, kendi yandaşını zengin etti. 
Sonra da “milli irade” deyip susturdu bizi. 
E biz de sustuk, çünkü susturulduk. Ama artık yeter.

💸 Kaynağı Belirsiz Zenginler: Gölge Gibi Geziyorlar

Sokakta yürüyen takım elbiseli birini görüyorsun, altındaki araba 10 milyonluk. 
Soruyorsun: “Nereden buldun?” 
Cevap yok. 

  • Çünkü o servetin kaynağı yok. 
  • Ya da var da, açıklanabilir değil. 
  • İhale mi? Komisyon mu? 
  • Arsa spekülasyonu mu? Yoksa sadece “doğru kişiyi tanımak” mı?

Bu ülkede zenginlik artık çalışarak değil, çalarak elde ediliyor Bilal. Adam kayırarak, dosya kaydırarak, ihale kaydırarak...

🧳 Paralar Kaçıyor, Vicdanlar Susuyor

Bu zengin tayfa, kazandığı parayı da bu topraklarda tutmuyor. 
Çünkü biliyor ki, bu düzen bir gün değişirse, o paraya el konabilir. 
O yüzden paralar ya İsviçre’de, ya Malta’da, ya da Dubai’de. 
Yani Bilal, bu milletin alın teriyle çalınan paralar, başka milletlerin bankalarında faize ranta dönüşüyor. 
Bizler burada kuru ekmeğe talim ederken, onlar yurt dışında yat kat alıyor.

🧱 Sahte Sermaye ile Gerçek Refah Olmaz

Devlet eliyle zengin yaratmaya çalışıyorlar. 
Ama bu zenginler asla üretmiyor. 
İstihdam yaratmıyorlar. 
Vergi vermiyorlar. 
Sadece iktidarın borazanı oluyor. 
Yani Bilal.
Bu adamlar zengin değil, sadece şişirilmiş balon. Ve balonlar gün gelir patlar.

🧨 Çözüm: Nereden Buldun Yasası (Ama Gerçekten)

Tek bir çıkış yolu kaldı: Nereden Buldun Yasası. 
Ama öyle göstermelik değil. 
Gerçek, dişli, ısıran bir yasa. 
Ve bu yasayı uygulayacak kurumlar, 

  • İktidarın gölgesinden uzak olacak. 
  • Yani yargı bağımsız olacak. 
  • Mali denetim şeffaf olacak. 
  • Medya özgür olacak. 

Aksi halde, yasa sadece kâğıt üstünde kalır.

🧮 Bu Yasa Ne Sağlar?

  • Kaynağı belirsiz servetler açıklanmak zorunda kalır
  • Devletin kasası hortumlanamaz
  • Halkın güveni artar
  • Gerçek üretici, gerçek yatırımcı ortaya çıkar
  • Refah daha adil dağılır
  • Ve en önemlisi: Bu ülke yeniden nefes alır

🗣️ Son Söz: Bilal, Artık Uyan

Bilal, bu düzen böyle gitmez. 
Her sabah aynı yalanla uyanıyoruz: “Ekonomi şahlanıyor.” Ama senin cebin hâlâ delik. 
Çünkü bu sistem, senin değil, onların şahlanmasını sağlıyor. 
Artık sormak zorundasın: 

Yolsuzluk Şiiri


Altında zırhlı araç, üstünde caka, 
Cebinde servet, kaynağı yok ama. 
Sorarım sana ey vicdanı suskun: 
Bu malı nereden buldun Bilal, ha?

Bir adam geçiyor yanından,
Gözlerinde yaldızlı bir hiçlik,
Ayak izleri asfaltı yakıyor.
Sırtında görünmez bir çuval:
İçinde ihale, komisyon, sus payı,
Ve senin çalınmış geleceğin.

Bilal, bu ülkede zenginlik artık bir ter damlası değil, 
Bir imza, bir selam, bir susuş. 
Bir bardak çayın buharında kaybolan adaletin hikâyesi bu.

Paralar, 
Göçmen kuşlar gibi sıcak ülkelere uçuyor. 
Ama bu kuşlar geri dönmüyor. 
Çünkü yuvaları yok, vicdanları yok, 
Sadece hesap numaraları var.

Ve sen ,
Hâlâ ekrana bakıyorsun, 
Bir bardak çayın dibinde geleceğini demliyorsun. 
Ama çay acı, şeker pahalı, umut ise ithal.

Bilal, bir yasa var aslında, adı: 
Nereden Buldun. 
Ama bu yasa, bir kılıç gibi keskin olmalı, 
Bir terazinin kefesi gibi dengeli, 
Ve bir annenin duası kadar temiz.

Çünkü bu düzen, 
Bir çürük elmanın etrafında dönen kurtların hikâyesi. 
Ve sen 
O elmayı hâlâ yıkayıp yemeye çalışıyorsun.

Uyan artık Bilal. 
Sadece sor: 
Bu servet hangi yoksulluğun üstüne kuruldu?
Ve sonra bağır: “Nereden buldun lan?”

Birde divan edebiyatından gazel ile bitirelim

Servet ile gezer âlemde nice bî-hayâ cân, 
Sormaz oldu kimse artık: “Nereden buldun ey nâdan?”
Bir selâm, bir ihsan ile döner devr-i zamân, 
Adl-i mahkeme susar, konuşur rüşvetle fermân.
 
Ey Bilâl, susma artık, sor ki titresin saray, 
Bir “nereden buldun” yeter, yıkılır nice devrân.
Ahmet der ki: Bu gazel, bir vicdan nîzâmıdır, 
Sözle değil, hesapla kurulur adl-i imân.

 Ahmet ATAM
Next Post Previous Post