Öcalan Erdoğan Eli İle Rojova Devlet Başkanlığına


Kürdistan Abdullah Öcalan'ın Rüyası mı, Pentagon’un Projesi mi?

🧩 Haritayı Kim Çiziyor?

📌 Salih Müslim'in açıklamaları, Kuzey Suriye Kürt devleti ve PKK ile PYD'nin bağımsızlık talepleri, Erdoğan'ın çözüm süreci sonrası Öcalan'ın serbest kalma ihtimali, Türkiye'nin PKK/PYD'ye askeri müdahalesi ve BOP projesi kapsamında Erdoğan'ın rolü.

Güney Kürdistan (Rojova) Türk Devletinin Göz Yumması ile mi kuruluyor


Salih Müslim’in “ya federalizm ya bağımsızlık” çıkışı, yalnızca bir siyasi talep değil; aynı zamanda bölgesel satrançta yeni bir hamlenin işaretçisi. 
Bu açıklama, Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmaya çalışılan yeni sınırların artık kalemle değil, silah ve diplomasiyle şekillendiğini gösteriyor. 
Müslim’in bu cesareti nereden aldığı sorusu ise bizi Washington’un koridorlarına, Tel Aviv’in stratejik masalarına ve Şam’daki diplomatik pazarlıklara götürüyor.

🗺️ Kuzey Suriye: Yeni Bir Devlet mi, Eski Bir Senaryo mu?

Salih Müslim’in açıklamaları, Suriye’deki Kürt hareketinin artık “özerklik” yerine “devletleşme” hedeflediğini net bir şekilde gösteriyor. 
Bu hedefin arkasında, uzun süredir SDG’ye silah ve eğitim desteği sağlayan ABD ile PYD ile temaslarını sürdüren İsrail’in olduğu biliniyor. 
Müslim’in “adil barış” vurgusu ise aslında “bizimle masaya oturmazsanız, kendi masamızı kurarız” anlamına geliyor.

🧨 Erdoğan’ın Açılımı: Barış mı, Bekleme Odası mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK’nın silah bırakma sürecinin PYD’yi de kapsadığını açıkça belirtti. 
Bu durum, Türkiye’nin Suriye’deki Kürt oluşumunu “entegre ol, yoksa sonuçlarına katlan” şeklinde değerlendirdiğini ortaya koyuyor. 
Ancak Erdoğan, aynı zamanda çözüm sürecinin devam ettiğini ve Öcalan’ın serbest kalma ihtimalinin gündemde olduğu da ifade ediliyor. 
Bu tutarsızlık, Türkiye’nin bir yandan barış sürecini sürdürürken diğer yandan sınır ötesi müdahale seçeneğini elinde tuttuğunu gösteriyor.

🧠 Öcalan: İmralı’dan Rojava’ya Bir Geçiş Hayali mi?

Pervin Buldan’ın açıklamalarına göre Öcalan, Rojava’yı “kırmızı çizgim” olarak nitelendiriyor ve burayla iletişim kurmaya büyük önem veriyor. 
Bu durum, Öcalan’ın yalnızca Türkiye içindeki değil, bölgesel Kürt siyasetindeki rolünü de ortaya koyuyor. 
Eğer süreç sonunda serbest kalırsa, Suriye’nin kuzeyinde kurulacak bir yapının liderliğini üstlenme ihtimali artık sadece bir spekülasyon değil, diplomatik bir olasılık olarak değerlendiriliyor.

🏞️ Fırat ve Dicle: Sınır mı, Senaryo mu?

Kuzey Suriye’de kurulacak bir Kürt devleti, Türkiye’nin Fırat ve Dicle havzalarındaki jeopolitik kontrolünü zayıflatabilir. 
Bu durum yalnızca su kaynaklarını değil, enerji, tarım ve güvenlik gibi stratejik alanları da etkileyebilir. 
Eğer bu yapı Öcalan liderliğinde şekillenir ise, Türkiye’nin üçte birini “duygusal olarak” kaybetme riski ortaya çıkabilir. 
Harita değişmese de, zihinlerdeki sınırlar yeniden çizilebilir.

🎭 BOP: Bir Proje mi, Bir Rol mü?

Erdoğan’ın geçmişte “BOP eş başkanıyız” açıklamaları, bugün yeniden gündeme geliyor. Eğer bu süreç, Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir parçasıysa, Erdoğan sadece bir aktör değil, bir senaryonun yürütücüsü olabilir.
Bu durumda Türkiye’nin askeri müdahale ihtimali, sadece ulusal güvenlik değil, küresel dengelerle de bağlantılı hale gelir.

PYD/PKK'ye Askeri Müdahale İhtimali ve Olası Sonuçlar

Türkiye'nin, ABD ve diğer batılı ülkelerin desteğini arkasına alan PYD/PKK'ya karşı askeri bir müdahalede bulunması, oldukça riskli bir senaryodur. Böyle bir hamle, Türkiye için ciddi ekonomik, askeri ve siyasi sonuçlar doğurabilir.

  • Askeri Sonuçlar: Türkiye, ciddi bir askeri güçle karşılaşabilir ve beklenenden daha uzun süren, maliyetli bir çatışmaya sürüklenebilir.

  • Ekonomik Sonuçlar: Operasyonun maliyetinin yanı sıra, uluslararası yaptırımlar ve yatırımcı güveninin sarsılması gibi ekonomik baskılarla karşılaşma riski vardır.

  • Siyasal Sonuçlar: En önemlisi, ABD ve Avrupa Birliği ile ilişkilerin daha da gerilmesi, hatta tamamen kopma noktasına gelmesi söz konusu olabilir.

Ancak Türkiye, bu risklere rağmen sınırında bir terör devleti kurulmasını engellemek için askeri müdahaleyi bir seçenek olarak değerlendirmeye devam etmektedir. Bu durum, bir tür "son çare" politikasıdır.

🧵 Sonuç: Satrançta Piyonlar Değil, Zihinler Kaybedilir

Türkiye, ekonomik yaptırımları, askeri riskleri ve diplomatik yalnızlığı göze alarak Suriye’nin kuzeyine müdahale edebilir mi? 
Belki. 
Ama asıl soru şu: 
Bu müdahale, bir devletin sınırlarını mı koruyacak, yoksa bir zihinsel haritayı mı?
Çünkü bu satrançta taşlar değil, ideolojik anlamlar oynanıyor.
Bunların hiçbirine gerek yoktur.
Türkiye ve Türk halkı kendi göbeğini kendi kesmeli, valileri seçim ile iş başına gelecek, üniter ulus yapıyı muhafaza eden 81 eyalet modeline geçmelidir.
 .
Next Post Previous Post