Tarihsel Süreç İçinde Kütahya Demografisi

Kütahya'nın demografik yapısı

Tarihsel Süreç İçinde Kütahya Demografisi

Kütahya'nın demografik yapısı,

Antik dönemlerden günümüze kadar gelen çok katmanlı ve değişken bir tarih barındırmaktadır. Bu demografik değişim dört ana dönem üzerinden incelenmektedir. 
Roma döneminde Antik Aizanoi kentinin tahmini 80 bin kişilik nüfusa ulaşması, bölgenin tarih boyunca önemli bir çekim merkezi olduğunu kanıtlamaktadır.

Bu ihtişamlı dönemin ardından, Selçuklu ve Germiyanoğlu beylikleri dönemine dair kaynakların azlığı, nüfusun belirgin bir şekilde azaldığını göstermektedir. 
Osmanlı döneminde ise, özellikle 16. yüzyıl tahrir defterleri ve 19. yüzyıl salnameleri sayesinde çok daha net bir görüntü ortaya çıkmaktadır; bu dönemde şehir çok etnik gruplu bir yapıya sahip olmuş, ancak 16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sosyo-politik olaylar ve iç göçler sebebiyle gayrimüslim nüfus oranı düşmüştür. 

19. yüzyılın sonlarına gelindiğinde şehir nüfusu 27 bin ile 45 bin arasında değişirken, vilayet genelinde Müslümanlar nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturmaktaydı. 
20. yüzyılın başlarında yaşanan savaşlar, işgaller ve mübadele süreçleri, Kütahya'nın demografik yapısında büyük bir değişime neden olmuş ve şehir nüfusu 1927'de 17.300'e kadar düşmüştür. 

Günümüzde TÜİK verileri, 21. yüzyılda Kütahya'nın nüfus artışının durgunlaştığını ve sürekli göç verdiğini göstermektedir. 
Özellikle genç ve üretken nüfusun göç etmesi, ekonomik sorunlar ve hizmet yetersizlikleri gibi nedenlerle ilin gelecekteki demografik potansiyelini tehdit etmektedir.

Kütahya'nın Demografik Tarihine Bakış


Bu metin, Kütahya'nın kuruluşundan günümüze kadar demografik yapısında meydana gelen değişimleri, mevcut tarihsel verilerin birleştirilmesiyle analitik bir yaklaşımla ele almayı amaçlamaktadır.

Nüfus sayılarının ötesinde, bu veriler etnik ve dini yapı, mekânsal dağılım ve demografik dinamikler gibi konularda önemli bilgiler sunmaktadır. 
Anadolu'nun merkezindeki stratejik konumu, Kütahya'nın tarih boyunca dış etkenlerden sürekli olarak etkilenmesine neden olmuştur. 
Ancak, farklı dönemlere ait kaynakların niteliği ve tutarlılığı değişiklik göstermektedir.

Bu nedenle, yazıda antik döneme ait arkeolojik tahminlerden Osmanlı dönemi kayıtları ve seyahatnamelere, erken Cumhuriyet dönemi nüfus sayımlarından günümüz verilerine kadar geniş bir veri yelpazesi sentezlenmiştir. 
Bu çeşitli kaynaklardan elde edilen bilgiler, Kütahya'nın demografik tarihinin karmaşık ve döngüsel yapısını anlamak için birbirine bağlanmıştır.

Bölüm I: Antik Çağdan Erken Türk Dönemine Nüfusun İzleri

Antik Aizanoi Kenti: Arkeolojik Verilere Dayalı Nüfus Tahminleri

Kütahya'nın bilinen en eski yerleşim yerlerinden biri olan ve Roma döneminde önem kazanan Aizanoi Antik Kenti'nin nüfusuna dair bilgiler, bölgenin antik çağdaki değerini ortaya koymaktadır. 
Arkeolojik kazılara göre, Roma İmparatorluğu döneminde bu antik kentte yaklaşık 80 bin kişinin yaşadığı düşünülmektedir. 
Bu rakam, yalnızca o dönemin Anadolu kentleri için değil, günümüz Kütahya ilinin toplam nüfusuyla kıyaslandığında da oldukça yüksek bir seviyededir. 
Bu nüfus, Aizanoi'nin sadece bir yerleşim yeri değil, aynı zamanda bölgenin idari, ticari ve kültürel merkezlerinden biri olarak planlı şekilde geliştiğini göstermektedir. 

Antik kentteki tapınaklar, stadyum ve tiyatro gibi büyük kamusal yapılar, bu nüfusun ihtiyaçlarını karşılayan karmaşık bir sosyal ve kentsel organizasyonun varlığını kanıtlar niteliktedir. 
Bu yoğun nüfus, kentin ticaret yolları üzerindeki stratejik konumu ve verimli tarım arazilerinin sağladığı ekonomik refahla yakından ilişkilidir.

Erken Orta Çağ: Kaynak Kıtlığı ve Genel Eğilimler

Antik Çağ'ın sonu ile Orta Çağ'ın başları, Kütahya'nın demografik tarihi açısından belirsiz bir dönemdir. 
Bu döneme dair spesifik nüfus verileri kaynaklarda bulunmamaktadır. 
Ancak, Selçuklu hakimiyetine girişi (1182), 
Bizans'ın tekrar ele geçirmesi (1197) 
Ve nihayet 1233'te kesin olarak Selçuklu yönetimine geçmesi gibi sık sık el değiştirdiği bilinmektedir. 

Bu istikrarsızlık, antik çağın sonundaki yüksek nüfus ile Osmanlı dönemindeki daha düşük nüfus rakamları arasındaki farkı açıklamaktadır. 
Savaşlar, salgın hastalıklar ve sürekli değişen hakimiyetler, bölgenin nüfusunu büyük ölçüde azaltarak demografik sürekliliği kesintiye uğratmıştır. 

Germiyanoğulları aşiretinin 1260'ta bölgeye yerleşmesi, bu demografik boşluğun yeni bir nüfusla dolmaya başladığını gösterirken, öncesinde ciddi bir nüfus kaybının yaşandığı genel olarak kabul edilmektedir.

Bölüm II: Osmanlı Tahrir Defterleri ve Seyyahnamelerde Kütahya Demografisi

16. Yüzyıl: Nüfus Büyüklüğü, Etnik ve Dini Yapı

Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşundan itibaren düzenli şekilde tutulan tahrir defterleri, Kütahya'nın demografik yapısı hakkında en ayrıntılı bilgileri sunar. 
16. yüzyılın başlarında Kütahya, farklı etnik ve dini grupların bir arada yaşadığı hareketli bir merkezdi. 
1520 yılı kayıtlarına göre şehir merkezindeki 28 mahallede toplam 4.313 kişi bulunuyordu bu nüfusun.

  • 3.378'i Müslüman, 
  • 935'i ise gayrimüslimdi. 

Bu veriler, o dönemde şehrin toplam nüfusunun %21.68'inin gayrimüslimlerden oluştuğunu göstermektedir. 
Gayrimüslimlerin en kalabalık grubu, toplam nüfusun %16.90'ını oluşturan 729 kişilik Ermeni topluluğuydu. 
En büyük mahalle, 145 haneli Ermeni mahallesiydi ve bu, en yakın Müslüman mahallesinin hane sayısının iki katına denk gelmekteydi. 
Ancak, bu demografik denge yüzyılın ikinci yarısında değişim göstermeye başlamıştır.


1530'da Müslüman nüfus %22 artışla 4.146 kişiye yükselirken, gayrimüslim nüfus %12 azalarak 821 kişiye gerilemiştir.

1571 kayıtlarına gelindiğinde ise şehirdeki mahalle sayısı 37'ye çıkmış, ancak gayrimüslim nüfusun oranı %7.12'ye kadar düşmüştür.


Bu düşüş özellikle Ermeni nüfusunda dikkat çekicidir; 

1520'deki 145 haneden 1571'de 68 haneye gerilemiştir.

Bu hızlı demografik değişim, yalnızca doğal artış ve azalışlarla açıklanamaz.


16. yüzyılın ikinci yarısında Anadolu'yu derinden etkileyen Celali İsyanları gibi sosyo-politik krizler, kırsal kesimde yaşayan halkı şehirlere göçe zorlamış, ancak bu göç dalgası Müslüman ve gayrimüslim nüfus üzerinde farklı sonuçlar doğurmuş olabilir.

Ayrıca, Yahudi hane sayısının 1520'de 15 iken 1571'de 6'ya düşmesi, bu kriz döneminde gayrimüslim nüfusun bir kısmının bölgeden ayrıldığını düşündürmektedir. 


Bu dönemin nüfus verileri sadece sayısal bir tablo sunmakla kalmayıp, aynı zamanda Kütahya'daki ekonomik ve sosyal yapının karmaşıklığını da gözler önüne sermektedir.

Osmanlı kayıtları, gayrimüslimlerin özellikle zanaat ve ticaret alanlarında yoğunlaştığını ortaya koymaktadır. Bu durum, Osmanlı toplumunda bazı etnik ve dini grupların belli mesleklerde uzmanlaştığı bir iş bölümünün varlığını göstermektedir. Böylece Kütahya, sadece bir idari merkez olmaktan çıkarak önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir.

17. Yüzyıl: Evliya Çelebi'nin Gözünden Şehir Nüfusu


Ünlü Osmanlı seyyahı Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi, 17. yüzyıl Kütahya'sının demografik yapısını anlamak için değerli bir kaynaktır. 
Çelebi, Kütahya'da yaklaşık 7 bin toprak damlı ev bulunduğunu belirtir. 
Bir hanede ortalama 4 kişinin yaşadığı varsayıldığında, bu sayı yaklaşık 28 bin kişilik bir nüfusa işaret eder. 

Bu tahmin, 19. yüzyıl sonundaki nüfus verileriyle dikkat çekici bir benzerlik taşır. 
Bu durum, Kütahya'nın 17. ve 19. yüzyıllar arasında nüfus açısından büyük bir artış göstermediğini, durağan bir yapı sergilediğini veya nüfusunun belirli dönemlerde artıp tekrar azaldığını düşündürür. 
Ayrıca, Çelebi'nin 34 mahalleden bahsetmesi, şehrin geniş bir alana yayıldığını ve idari olarak belli bir büyüklüğe ulaştığını gösterir.

19. Yüzyıl: Modernleşme Sürecinde Nüfusun Yeniden Yapılanması


Osmanlı İmparatorluğu'nun modernleşme çabaları, demografik verilerin daha düzenli bir şekilde toplanmasını sağlamıştır. 
19. yüzyılın sonlarına doğru şehir nüfusunun, farklı kaynaklara göre 27000 ile 35.000 arasında olduğu tahmin edilmiştir. 
1865 tarihli bir kaynak ise şehir merkezindeki nüfusu 45.000 olarak belirtmiştir. 
Sancak düzeyinde yapılan sayımlarda nüfus daha kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. 
1881-1882/1893 sayımına göre Kütahya Sancağının toplam nüfusu 321.004 olarak kaydedilmiştir. 
Dönemin önemli araştırmacılarından ise sancak nüfusunu 342.317 olarak ifade etmiştir.


Bu yüzyıldaki etnik dağılım, sancak nüfusunun büyük çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğunu göstermektedir.
Bu oran %88.30 idi. 
Gayrimüslimler arasında en kalabalık gruplar:
  • Rumlar (%8.51) 
  • Ermeniler (%2.93) idi. 
Ermenilerin Kütahya şehir merkezinde 
  • Balıklı, 
  • Lala Hüseyin Paşa, 
  • Ahi Erbasan, 
  • Şehreküstü Alo Paşa Mah.
Gibi mahallelerde Müslümanlarla iç içe yaşadığı bilinmektedir. 
Ayrıca, bu dönemde Ermeni nüfusunun Gregoryan ve Katolik mezheplerine ayrıldığı da kaydedilmiştir.

Bu yüzyıldaki nüfus sayımları arasındaki çelişkili rakamlar, sadece veri toplama metodolojisindeki zorluklardan değil, aynı zamanda siyasi motivasyonlardan da kaynaklanmaktaydı. 
Örneğin, Ermeni Patrikhanesi'nin, Berlin Konferansı sonrası azınlık hakları ve ıslahat taleplerini meşrulaştırmak amacıyla Ermeni nüfusunu abartılı göstermesi bu duruma örnek teşkil etmektedir.

Bölüm III: Savaşlar, Göç ve Erken Cumhuriyet Dönemi

Milli Mücadele Döneminde Yaşanan Kırılmalar

Yüzyılın başı, Kütahya'nın demografik yapısında büyük bir kırılmaya yol açmıştır. 
Osmanlı Devleti'nin son döneminde yaşanan savaşlar ve özellikle Milli Mücadele, nüfus yapısında radikal bir değişime neden olmuştur. 
1914 yılı itibarıyla Kütahya Sancağı'nın toplam nüfusu 316.894 olarak kaydedilmiştir. 
Bu tarihte gayrimüslim nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yalnızca %4 civarındaydı, bu da Kütahya'nın o dönemde dahi önemli bir Müslüman çoğunluğuna sahip olduğunu göstermektedir.

Ancak bu rakamlar, Kurtuluş Savaşı sırasında yaşanan olayların ardından tamamen değişmiştir. 
Savaşın getirdiği kayıplar, yangınlar ve 13 aydan fazla süren Yunan işgali, şehirdeki nüfusu ciddi şekilde azaltmıştır. 
Özellikle The Daily Telegraph gibi uluslararası basın organlarında yer alan iddialara göre, Kütahya'daki Ermeni ve Rumların, Yunan birliklerine destek verdikleri gerekçesiyle Türk birlikleri tarafından şehirden sürüldüğü öne sürülmektedir. 
Bu tür olaylar, Kütahya'nın çok etnisiteli yapısının sona ermesine ve demografik bir boşluk oluşmasına yol açmıştır.

Mübadelenin Etkileri ve Cumhuriyetin İlk Sayımları

Savaşların ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk nüfus sayımı olan 1927'de Kütahya şehir merkezinin nüfusu yalnızca 17.300 olarak tespit edilmiştir. 
Bu sayı, 19. yüzyılın sonlarındaki 27-45 bin kişilik nüfusa göre büyük bir azalmayı göstermektedir. 

Bu demografik düşüş, hem savaş kayıpları hem de Lozan Antlaşması sonrası gerçekleşen Türk-Yunan nüfus mübadelesiyle ilişkilidir. 
Kütahya'ya özgü mübadil nüfusu hakkında kesin bilgi bulunmasa da mübadelenin, Türkiye genelinde yeni bir demografik yapıya neden olduğu ve Anadolu'daki eski Rum yerleşimlerinin mübadillerle yeniden iskân edildiği bilinmektedir. 

Kütahya'nın nüfusu, 1950'ye kadar yaklaşık 19.500 civarında sabit kalmış, ancak 1950'den sonra hızla artarak 1960'ta 39.700'e ulaşmıştır. 
Bu artış, hem doğal nüfus artışının bir sonucu hem de Cumhuriyet'in sanayileşme ve kentleşme çabalarıyla başlayan iç göç hareketlerinin bir etkisidir.

Bölüm IV: Modern Dönem Demografik Yapısı ve Göç Dinamikleri

21. Yüzyıl: Nüfus Durgunluğu ve Sürekli Göç

21 yüzyılda Kütahya'nın demografik yapısı, nüfusun durağanlaşması ve sürekli göç verme eğilimi ile karakterize edilmektedir. 
2007'de 583.910 olan toplam il nüfusu, 
2024 yılı itibarıyla 571.078'e gerilemiştir. 

Bu dönemde nüfus zaman zaman artış gösterse de, özellikle 2023 ve 2024 yıllarındaki negatif büyüme hızları (%-0.87 ve %-0.80) bu trendin devam ettiğini kanıtlamaktadır.

Kütahya'nın demografik sorunlarının temelinde sürekli göç vermesi yatmaktadır.

2008-2014 yılları arasındaki göç verileri, net göç dengesinin sürekli negatif olduğunu (2012 yılı hariç) ortaya koymaktadır. 
Bu durum, ilin dışarıya verdiği insan sayısının, dışarıdan aldığı insan sayısından fazla olduğunu göstermektedir. 
Araştırmalar, göçün temel nedenlerinin ekonomik faktörler ve işsizlik olduğunu belirlemektedir. Bununla birlikte, eğitim ve sağlık hizmetlerindeki yetersizlikler de göçün önemli ikincil nedenleri arasında sayılmaktadır. 

Bu göç dalgası yalnızca nüfus kaybına değil, aynı zamanda nitelikli işgücü kaybına da neden olmaktadır. 
Özellikle 25-44 yaş grubundaki genç ve üretken nüfusun il dışına göç etmesi, ilin demografik yapısını genç nüfus aleyhine, yaşlı nüfus lehine değiştirmekte ve ilin dinamizmini, ekonomik potansiyelini ciddi şekilde tehdit etmektedir. 
Bu bağlamda, Dumlupınar Üniversitesi gibi büyük kurumlar, sağladıkları istihdam ve çevre illerden personel çekmeleri sayesinde göçü bir ölçüde dengeleyen bir "çekim merkezi" rolü üstlenmektedir.

İlçe Bazlı Demografik Farklılıklar

Kütahya'nın nüfus dağılımı il genelinde eşit bir şekilde dağılmamaktadır. 
2024 verilerine göre, nüfusun neredeyse yarısı (%48.17) merkez ilçede yaşamaktadır ve onu %17.71 ile Tavşanlı izlemektedir. 

Bu iki ilçe, il nüfusunun büyük bölümünü barındırarak merkezileşmeyi artırmakta ve diğer küçük ilçelerden göç aldıklarını göstermektedir. 
Buna karşılık, Çavdarhisar, Dumlupınar ve Pazarlar gibi küçük ilçelerde, il genelinin ortalamasını aşan oranlarda nüfus kaybı yaşanmaktadır. 
Bu durum, il içinde demografik bir kutuplaşmanın ve bölgesel eşitsizliğin giderek derinleştiğini ortaya koymaktadır.

Bölüm V: Kütahya Nüfusunun Güncel Profili ve Gelecek Öngörüleri

Nüfusun Cinsiyet ve Yaş Yapısı

Kütahya'nın nüfusu, cinsiyet açısından oldukça dengeli bir dağılım göstermektedir. 
2024 itibarıyla nüfusun.
  • %49.29'u erkek, 
  • %50.71'i kadındır. 
İl, yaş yapısı açısından giderek yaşlanan bir profil sergilemektedir. 2018 verilerine göre, nüfusun.
  • %23.4'ü 0-14 yaş grubunda, 
  • %67.8'i 15-64 yaş grubunda, 
  • %8.8'i ise 65 yaş ve üzerindedir. 
Ortanca yaşın 32 olduğu belirtilmiştir. Kütahya'da genç bağımlılık oranı (%34.5), ülke ortalamasının altında, yaşlı bağımlılık oranı ise (%12.9) ülke ortalamasının üzerindedir. 
Bu durum, ildeki yaşlanma eğilimini açıkça göstermektedir. 
Son sekiz yılda yaşlı nüfusta %1.21 oranında bir artış kaydedilmiştir.

Nüfus Yoğunluğu ve Mekansal Dağılım

Kütahya, 12.043 km²'lik bir yüzölçümüne sahip olup, kilometrekare başına düşen 47 kişiyle genel olarak kırsal bir yapıya sahiptir. 
Ancak nüfusun dağılımına bakıldığında, halkın büyük çoğunluğunun (%86.1) kentlerde yaşadığı görülmektedir. 
Bu durum, kırsal alanlardan kent merkezlerine doğru sürekli bir göç olduğunu ve Kütahya nüfusunun giderek şehirlerde yoğunlaştığını göstermektedir.

TÜİK Projeksiyonları ve Demografik Gelecek

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) nüfus projeksiyonları, Kütahya'nın gelecekteki demografik yapısına dair önemli veriler sunuyor. 
Projeksiyonlara göre, Kütahya'nın nüfusunun 2025 yılında 565.664'e düşmesi bekleniyor. 
Bu düşüş trendi, ülke genelindeki nüfus artışı beklentiler farklı bir tablo çiziyor. 
2000 yılında nüfus sıralamasında 34. sırada yer alan Kütahya, 2014 yılında 36. sıraya gerilemiş durumda ve bu eğilim devam ediyor. 

Genç ve nitelikli nüfus kaybı, ortanca yaşın artışı ve yaşlı bağımlılık oranının yükselmesi, Kütahya'nın demografik açıdan zor bir döneme girdiğini gösteriyor. 
Bu durum, ilin sosyo-ekonomik kalkınma hedeflerini tehdit ediyor ve gelecekteki politika süreçlerinde mutlaka göz önünde bulundurulması gereken bir mesele olarak öne çıkıyor..

Tarihsel Süreç İçinde Kütahya Demografisi Sonuç ve Politika Önerileri


Kütahya'nın demografik geçmişi, antik çağda bir nüfus merkeziyken Osmanlı döneminde çok etnisiteli bir şehir haline gelmesiyle dikkat çeken, erken Cumhuriyet dönemindeki demografik krizlerden modern dönemde durağan ve göç veren yapısına kadar uzanan karmaşık bir hikâyedir. 
Antik dönemdeki 80.000 kişilik nüfus zirvesi, şehrin tarihsel önemini ortaya koyarken, Osmanlı dönemi kayıtları sosyo-politik krizlerin nüfus yapısını nasıl köklü bir şekilde etkilediğini göstermektedir. 
20. yüzyılın başlarındaki savaşlar ve mübadele, bu çok kültürlü yapıyı sona erdirerek yeni bir demografik dönemin kapılarını açmıştır.


Günümüzde Kütahya'nın en ciddi demografik sorunu, sürekli nüfus azalması ve yaşlanan nüfus yapısıdır. 


Bu durum öncelikli olarak ekonomik nedenlere dayanmaktadır; işsizlik, düşük gelir düzeyi ve sınırlı kariyer imkanları, gençleri ve nitelikli iş gücünü büyük metropollere göçe zorlamaktadır. Bunun yanı sıra, ilçe bazlı hizmet eksiklikleri ve bölgesel eşitsizlikler de bu göçü tetikleyen önemli etkenler arasındadır.

Bu demografik eğilimi tersine çevirmek ve ilin gelecekteki potansiyelini güvence altına almak için çeşitli politika adımları önerilmektedir. 
Öncelikle, ekonomik kalkınmayı ve istihdamı destekleyen, özellikle gençlere yönelik iş fırsatları sunan politikalar uygulanmalıdır. 
Ayrıca, küçük ilçeler başta olmak üzere, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlerin kalitesinin artırılması, iç göçü önlemekte etkili olabilir. 

Son olarak, Dumlupınar Üniversitesi gibi "çekim merkezi" olma potansiyeline sahip kurumların ilin sosyo-ekonomik yapısına daha fazla entegre edilmesi ve üniversite-sanayi işbirliğinin teşvik edilmesi, Kütahya'nın dışarıdan nüfus çeken bir merkez haline gelmesini sağlayabilir..


Next Post Previous Post