![]() |
| Cumhuriyetten Hanedanlığa mı?” Erdoğan Sonrası Dönem ve Bilal Erdoğan Tartışması |
Erdoğan Sonrası Dönem: Bilal Erdoğan
🏰 Bilal Erdoğan Tahtın Varisi mi, Erdoğan Sonrası Türkiye ve Liderlik Tartışması:
Türkiye gündemi son günlerde sıkça konuşulan Bir fısıltı ile çalkalanıyor, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisinden sonraki döneme oğlu Bilal Erdoğan'ı hazırladığı iddiaları var, toplumda konuları sadeleştirme mecazi olarak kullanılan ''Bilal'e anlatır gibi'' ifadesi ile özdeşleşen Bilal Erdoğan'ın adı, potansiyel liderlik koltuğu için mi anılıyor.
Bu senaryo sadece bir koltuk devri değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin temel direklerinden birisi olan demokrasinin geleceği üzerine devasa bir soru işareti düşürüyor, bir yandan babası gibi siyasi bir Demir yumruk gücüne sahip olup olamayacağı tartışılırken, diğer yandan da bu durumun ülkeyi bir cumhuriyetten, babadan oğula geçen bir monarşiye dönüşüp dönüştürmeyeceği endişesi de en can alıcı bir mesele olarak ortada duruyor.
💡 "Kral'ın Gölgesinde Büyümek": Bilal Erdoğan AKP Genel Başkanı Olabilir mi?
Adalet ve kalkınma partisi genel başkanlığı ve dolayısıyla cumhurbaşkanlığı adaylığı, parti içinde Sultan lakabı ile anılan Recep Tayyip Erdoğan'ın onayı olmadan neredeyse imkansız görünüyor.
Medya ve kamuoyunu yönlendirme gücünün büyük ölçüde elinde toplanmış olması, Erdoğan'ın bu konuda veto veya dayatma kartını kullanabileceği anlamına geliyor.
Eğer Erdoğan siyasi mirasını oğlu üzerinden sürdürmek isterse parti içinde buna karşı çıkılması, mevcut tabloda zor bir ihtimal olarak duruyor.
Bilal Erdoğan'ın şu an resmi bir siyasi görevi olmasa da TÜRGEV ve okçular vakfı gibi STK'lar üzerinden aktif bir arka kapı siyaseti yürüttüğü de biliniyor.
📜 "Veliahtlık" Zor Zanaat: Halkın Onayı ve Parti İçi Dengeler.
Lakin siyaset sadece bir babanın isteğiyle yürümüyor, Bilal Erdoğan'ın babasının karizmatik ve tabanla bağ kuran liderliğinin aksine, toplumda belirli tartışmalarla anılıyor olması, AK parti tabanının bile onu tam anlamıyla kabul etme sınavı ile karşı karşıya bırakabilir.
Parti için dinamikler, AK parti içinde de liderlik için bekleyen yıllardır parti davasını omuz vermiş güçlü figürler mevcut, Bir dışarıdan atama parti içince ciddi bir fay hattı yaratabilir.
Halkın kararı en nihayetinde cumhurbaşkanlığı bir seçimle belirleniyor seçmen taçlı liyakat yerine sandıkta tescillenmiş liyakatı tercih edecektir.
⛓️ "Babadan Oğula Geçen Cumhuriyet": Demokrasi mi, Diktatörlük mü?
Eğer bir Cumhurbaşkanı görevini bıraktıktan sonra bile gücünü kullanarak oğlu ya da aile ferdini ülkenin başına getirmeyi başarırsa, bu durum sadece bir liderlik değişimi değil rejimin dönüşümü anlamına gelir.
Bu durum, temeli ulusal egemenliğe dayanan cumhuriyetin özüne aykırıdır, Bir siyasi gücün seçim mekanizmasını kullanarak bile olsa iktidarı aile içinde tutma çabası uluslararası literatürde sıkça anılan seçimle gelen diktatörlük veya hanedanlaşma kavramını akla getirir.
Bu bir ticari işletmeyi devretmek gibi algılanabilir, oysa Bir ülkenin yönetimi miras yoluyla geçen bir unvan değil halkın verdiği bir vekalettir.
🔮 Sonuç: "Zamanın Kum Saati" Neyi Gösterecek?
Bilal Erdoğan'ın gelecekteki rolü hakkındaki Bu tartışmalar, Türkiye'nin demokrasi kalitesini masaya yatırıyor. Erdoğan'ın kendi sonrası için oğlunu dayatması, kısa vadede Ak partisinde bir sadakat testi yaratabilir, uzun vadede ise siyasi mirası için kurduğu kalenin sağlamlığını sorgulatabilir.
Türkiye siyaseti önümüzdeki dönemde bu potansiyel veliahtlık projesi karşısında ya kurumsal demokrasiye sarılacak ya da kişisel otoriteye teslim olma yoluna girecektir, son sözü siyasi kulisler değil her zaman olduğu gibi sandık ve halkın vicdanı söyleyecektir.
Son söz.
Sonuç olarak eğer Erdoğan gerçekten oğlu Bilal Erdoğan'ı kendi yerine hazırlıyorsa bu Türkiye'de siyasetin değil Cumhuriyet fikrinin kırılma noktası olur çünkü bu topraklarda irade bir aileye değil millete aittir.
Eğer yönetim artık sandık yerine soy üzerinden belirlenmeye başlarsa Bu sadece bir iktidar değişimi değil rejim değişimi anlamına da gelir.
Ve biz o gün geldiğinde sadece bir seçimi değil cumhuriyetin ruhunu da kaybetmiş oluruz.



Yorum Gönder