Yangınla Yanan, Depremle Sarsılan Bir Ülke

🧭 Kader mi, Uyarı mı? Bu Yılın Sessiz Çığlığı

🤯🤔Bu Kadar da Olmaz Dedirten Bir Yıl: Kader mi, Uğursuzluk mu, Yoksa...

Batıl inancım yoktur ama, bu yıl başka bir şey, yaz boyu ciğerlerimiz yandı, ormanlar cayır cayır, gökyüzü is ile doldu, yangınlar bitti dedik bu sefer yerin Altı hareketlendi .

Batı Anadolu Beşik gibi sallanıyor, daha nefes alamadan Uzmanlar çok sert bir kış geliyor diye uyarıyor, ekonomik kriz zaten kapımızda, Şimdi bir de Doğa mı sırtını döndü bize .

Tüm bunlar Kader mi uğursuzluk mu? yoksa doğa kendinize gelin mi diyor, benim aklımda hepsi var.

Toprak kendisine iyi bakmayanı sarsar, belki de bu yaşadıklarımız yıllardır görmezden geldiklerimiz şeylerim faturası.

Yanan sadece ağaçlar değildi, kuşlar böcekler köyler umutlar her yangın bir geçmişi kül etti ve biz ekran başında Yine mi demekten öteye geçemedik.

⛰️ İkinci Perde: Sallanan Zemin:

Yangınlar sona erdi bir oh diyemedik bu sefer de deprem gerçeği yüzümüze tokat gibi çarptı Batı Anadolu'nun sürekli sallanması hepimizde bir kaygı deprem ülkesiyiz bunu hepimiz biliyoruz peki bu bilgiyle ne yapıyoruz binalarımız Ne kadar sağlam riskli alanlar ne kadar dönüştürüldü her saldırı bize sadece fay hatlarını değil yönetimdeki ve şehir planlamasındaki fay hatlarımızı da hatırlatıyor kader deyip geçmek kolay mı değil bilim ve tedbir dururken kadere sığınmak en büyük tembelliğimiz değil mi.

Batı Anadolu bir zamanlar bereketin üretimin kültürüm merkezi şimdi yerin altı konuşuyor sanki beni unuttunuz diyor. Her sarsıntı bir uyarı gibi, uzmanlar da diyor ki bu kış son yılların en sert kışı olabilir, ama biz zaten soğuktayız, ekonomik krizin etkisi altında donuyoruz, doğalgaz faturası mı market fiyatları mı yoksa içimizdeki üşüme mi daha ağır.

Kış dediğin sadece rakam değil ki, işsiz insanlar, umutsuz gençler, çaresiz yaşlılar ve biz hala geçer diye bekleyeceğiz ama geçmiyor, çünkü geçmesi için bir şeylerin değişmesi gerek.

Uğursuzluk değil hazırlıksızlık meselesi.

Tüm bu yaşananlar zincirine baktığımda benim için ne bir uğursuzluk var ne de bir kaçınılmaz Kader, yaşadıklarımızın çoğu iklim krizinin kaçınılmaz sonuçları, coğrafyamızın jeolojik gerçeği ve maalesef ki yetersiz hazırlık planlama ve yönetim beceriksizliklerinin bir bileşimi.

Uğursuzluğa inanmamaya devam edeceğim. ama artık elimizde mumla beklemek yerine bilime kulak verip, hesap soran ve çözüme odaklanan bir vatandaş olmalıyız, çünkü bir sonraki yangın, bir sonraki deprem, bir sonraki kriz gelmeden önce alacağımız her önlem, ektiğimiz her ağaç , denetlediğimiz her bina ve uyguladığımız her doğru ekonomik politika kaderimizi değiştirecek yegâne gücümüzdür.

Kül boğuldu gökyüzü, ayaz indi yere,

Bir adam donmuş, bakar ileriye.

Ne yanan orman, ne yıkık evler,

Söyleyin şimdi: umut nerede?