26231957
Bookmark

AHLAK MI DEĞER KAYBETTİ YOKSA İNSAN MI

 

Kapitalizm Ahlakı Bozar mı? Türkiye Üzerinden Toplumsal Bir Analiz
Vahşi Kapitalizmin Türk Toplumunda Yol Açtığı Ahlaki Erozyon ve Çürüme

Ahlak mı Değer Kaybetti, Yoksa İnsan mı? Vahşi Kapitalizmin Hesabı:

Vahşi Kapitalizm Türk Toplumunu Nasıl Çürüttü?


Benim derdim ideoloji, siyaset ya da parti değil; gözlerimle gördüğüm hayat. Eskiden ayıp dediğiniz şeyler vardı, şimdi buna fırsat diyorlar. 

Vahşi kapitalizm dediğimiz olgu, toplumun ahlak terazisinin ayarını bozdu. 
Terazi hâlâ duruyor ama ibresi yok. 
Ben de şunu sorguluyorum: 
Vahşi kapitalizm Türk toplumunda ahlaki erozyona mı yol açtı, yoksa biz mi göz yumduk?

Vahşi kapitalizm nedir, neden bu kadar yıkıcı?


Vahşi kapitalizm, kural tanımayan, vicdanı olmayan ve “önce ben” diye haykıran bir sistemdir. Aslanın ceylanı parçalaması doğaldır ama, Aslan'ın çakallar tarafından yenmesi işin vahşetidir. Eskiden rekabet vardı.
Şimdi acımasız bir eleme var.
Eskiden çalışanın hakkı vardı, şimdi ise “kime yakınsın” sorusu soruluyor.

Para her şey olursa, insan ne olur?


Para artık araç olmaktan çıktı, bir amaç haline geldi.
İnsan ise amaç olmaktan çıkıp araç oldu. 
Dostluk çıkar ortaklığına.
Evlilik yatırım projesine.
Çocuk ise gelecek güvencesine dönüştü; 
İnsan adeta bir maliyet kalemi gibi görülüyor. 
Ben buna insanın bir Excel tablosuna dönüşmesi diyorum: satırlar ve sütunlar var ama içinde ruh yok.

Türk toplumunda ahlaki erozyon nereden başladı?


Bence kırılma noktası, çalmayanın enayi olarak görülmeye başlandığı gündü. 
O gün dürüstlük sahtelik oldu, emek aptallık sayıldı, kurnazlık ise zeka diye pazarlandı. 
Bir ülkede ahlak başarıya engel gibi gösteriliyorsa, orada çürüme çoktan başlamıştır. 
Tencere kaynıyor ama içi boş, dışı parlak, içi ise kömür gibi yanık.

Vahşi kapitalizm aileyi ve mahalleyi nasıl yok etti?


Eskiden mahalleler vardı, şimdi siteler var. 
Kapı vardı, şimdi kartlı anahtarlı giriş var. 
Selam vardı, şimdi “görmedim” var. 
Eskiden komşuma “Aç mısın?” diye sorardık, şimdi “Hisse senedim ne oldu, altın dolar bugün kaç lira?” diye bakıyoruz. 
Aile bile şirket gibi değişti; sevgi bilançoya girdi, sabır ise gider kalemi oldu.

Dindarlık arttı mı, ahlak mı azaldı?


En acı soru şu: İbadet arttı ama merhamet azaldı; sözler kutsal ama davranışlar kirli. 
Vahşi kapitalizm dini bile pazara çıkardı; vicdan indirimde, gösterişler ise tam fiyatta.

Bu çürümenin sonu nereye gider?


Eğer durum böyle devam ederse:
Güçlü olan haklı, 
Zayıf olan suçlu, 
Suskun olan ise yok sayılacak. 
Toplum dediğin şey, aynı olma hissiyle ayakta kalır. 
Şimdi herkes filikayı kapma derdinde ve en tehlikelisi, bu çürümeye alışmak; kokuya alışan, zehirlendiğini fark etmez.

-----

Bir terazimiz vardı,
Adalet derdik adına.
Şimdi bir kefesinde altın,
Öbüründe “olsun o kadar” duruyor.
İbresi kırık, vicdanı paslı.

Bu memlekette Ahlak, 
Artık zamlı bir ürün.
Alabilene helal,
Alamayana kader.

Parayı Tanrı yaptık,
Sonra şaşırdık:
Niye dua etmiyor bu millet?
Etti.
Bankaya.

Eskiden “ayıp” vardı,
Şimdi “fırsat penceresi”.
Eskiden utanırdık,
Şimdi yakalanmadıkça
Başarı sayılıyor.

Çalmayan enayi,
Soran terörist,
Susmayan provokatör,
Düşünen zaten problem.

Mahalle vardı,
Herkes birbirini tanırdı.
Şimdi site var,
Kimse kimseyi tanımaz
Ama herkes birbirinin arabasına bakar.

Komşu aç mı?
Bilmem.
Ama SUV dolu.

Dindarlık arttı diyorlar, doğru.
Secde çoğaldı, merhamet azaldı.
Dualar uzun, hesaplar kısa.

Allah büyük dedik, kul küçük kaldı.
Hatta kul artık bir maliyet kalemi.
Fazlaysa çıkar, zararsa at.

Aile şirket oldu,
sevgi prim sistemi.
Çocuk gelecek yatırımı,
yaşlı amortisman.
Anne emekli edilmeden
vicdan kapanmıyor.

Bu düzen vahşi değil, bu düzen aç.
Yiyor, doymuyor.
Yedikçe büyüyor,
büyüdükçe insanı kemiriyor.

Herkes kendine diyorlar,
Çok doğru.
Ama kimse
İnsanlığına değil.

Ve en kötüsü ne biliyor musun?
Bu kokuya alıştık.
Çürüme artık rahatsız etmiyor.
Sadece fiyatı soruluyor.

Ben zenginliğe kızmıyorum,
Ben utanmazlığa küfrediyorum.
Kazanmaya değil,
Ezerek kazanmaya isyan ediyorum.

Çünkü bu terazi böyle durursa,
Yarın hepimiz aynı kefeye düşeceğiz.
Altın dolu olana değil,
Boş kalana.

Sıkça Sorulan Sorular

Türkiye'de uygulanan Vahşi kapitalizm nedir?

Vahşi kapitalizm; denetimsiz, kural tanımaz ve vicdanı piyasa koşullarına terk eden ekonomik düzendir. Bu sistemde insan, amaç değil maliyet kalemidir.

Vahşi kapitalizm Türk toplumunu nasıl derinden etkiledi?

Türk toplumunda vahşi kapitalizm; ahlaki erozyon, toplumsal çürüme, bireyselleşme ve “herkes kendine” anlayışını güçlendirmiştir.

Türkiye'de ahlaki erozyon neden bu kadar hızlandı?

Dürüstlük safdillik, emek aptallık, kurnazlık ise başarı olarak sunulmaya başlandı. Değerler piyasanın gerisine düştü.

Para gerçekten insani ilişkileri bozdu mu?

Para araç olmaktan çıkıp amaç hâline geldiğinde, dostluklar çıkar ortaklığına, aileler şirket yapısına dönüştü.

Türkiye'de dindarlık artarken ahlak neden azaldı?

Gösteriş arttı, merhamet azaldı. İbadet çoğaldı ama vicdan piyasanın insafına bırakıldı.

Ülkedeki bu toplumsal çürümenin geri dönüşü var mı?

Çürüme normalleşmediği sürece vardır. Aksi hâlde toplum kokuyu fark etmeden zehirlenmeye devam eder.

Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun