OSMANLIDA İLK BANKA


osmanlida-ilk-banka
Osmanlı da ilke banka ne zaman kuruldu

OSMANLIDA İLK BANKA NE ZAMAN KURULDU?


Osmanlı ekonomisini iflas noktasına getiren ve çöküşüne yol açan başlıca etkenler arasında dış borçlar ile emperyal ülkelerin kurduğu bankacılık sistemi yer alıyordu. Bugün ise Cumhuriyet döneminde büyük emeklerle kurulan milli bankalar ne yazık ki yabancı sermayenin eline geçmiş durumda. Senaryo aynı, tarih tekerrür ediyor. Yaklaşık bir yıllık çalışmaların ardından, 1856 yılında İngiliz diplomat Layard başkanlığında, her biri 20’şer sterlin değerinde 25 bin hisseden oluşan ve kuruluş sermayesi 500 bin sterlin olan, merkezi Londra’da bulunan The Ottoman Bank (Osmanlı Bankası) kuruldu.

Osmanlı da ilk bankanın kuruluş öyküsü


Osmanlı Devleti bütçe açığı verdiğinde, açığı kapatmak için iltizam usulüyle vergi toplar veya mültezimlerden borç alırdı. Dış borçlanmaya pek sıcak bakmazdı. Ancak 19. yüzyıldan itibaren iç kaynakların yetersiz kalması, yabancı kaynaklardan borçlanmayı da beraberinde getirdi. İlk borçlanmalar, Galata Borsası olarak bilinen ve Galata’da yaşayan Venedik ile Cenovalı Latin kökenli Avrupalı sarraflardan (Levanten) yapılmıştır.

Devletin bütçe açıklarının artması ve yabancı ülkelerle ticari ilişkilerin gelişmesi, Galata Bankerlerinin yetersiz kalmasına yol açtı ve bu nedenle ilk bankaların kurulması için çalışmalar başlatıldı. İlk banka kurma girişimi 1836’da İngiltere tarafından yapıldı. Bu girişimi Fransızlar ve İsveçliler izledi ancak hükümetten izin alınamadığı için kurulamadılar. Osmanlı’da koordineli bir para politikasının olmaması ve bankacılık gibi kurumların bulunmaması, ekonominin ciddi zorluklarla karşılaşmasına sebep oluyordu.

Altın liranın değerini korumak, döviz kurlarını sabit tutmak, kaimenin (kâğıt paranın) değer kaybını önlemek ve genel olarak ekonomiyi istikrara kavuşturmak amacıyla 1844 yılında para reformları yapıldı. Bu politikaların hayata geçirilebilmesi için ise 1856’dan itibaren modern bankacılık sistemi kurulmaya başlandı.

Bu hedeflerle, Osmanlı Devleti’nde ilk banka, hükümetin himayesinde 1847 yılında Galata bankerleri Jacques Alléon ve Manolaki Baltazzi tarafından Bank-ı Dersaadet-İstanbul Bankası (Banque de Constantinople) adıyla kuruldu. Böylece, Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk kez dış ödemeleri düzenleme görevini üstlenen bir banka faaliyete geçmiş oldu.

Osmanlı Devleti’nde banka kurma girişimlerinden biri, 1853-1856 Kırım Savaşı sırasında yaşanan mali sıkıntıların ardından ortaya çıktı. Devlet, bu savaş sürecinde ilk kez dış borçlanmaya gitmek zorunda kaldı. 4 Ağustos 1854’te 5 milyon sterlin, 24 Ağustos 1854’te 3 milyon 300 bin sterlin ve 27 Haziran 1855’te 5 milyon 500 bin sterlin borç alındı. Bu durum, kredi ve borçlanma işlerini yürütecek geniş imtiyazlara sahip bir devlet bankasının kurulmasını beraberinde getirdi.

Yaklaşık bir yıl süren çalışmaların ardından, 1856 yılında İngiliz diplomat Layard başkanlığında, her biri 20’şer sterlin değerinde 25 bin hisseden oluşan ve toplamda 500 bin sterlin sermayeye sahip olan, merkezi Londra’da bulunan The Ottoman Bank (Osmanlı Bankası) kuruldu.

Osmanlı Bankası, Londra’daki merkez ofisinin açılışından on gün sonra, 13 Haziran 1856’da İstanbul’da halka kapılarını açtı. Ancak beklenen başarıyı yakalayamadı. 1860’lardan itibaren yeni bir devlet bankası kurulması için çalışmalar başladı. 

Osmanlı Bankası’nın ortakları, Galata bankerleri ve birçok yabancı sermayedar, Osmanlı hükümetine pek çok ulusal banka projesi sundu. Hükümet, kurulacak bankanın yönetiminin kendisiyle hissedarlar arasında paylaşılmasını isterken, girişimciler kontrolün tamamen kurucularda olmasını talep ediyordu.
Bank-ı Şahane-i Osmani Bu gelişmelerin ardından Osmanlı Bankası’nın (TheOttoman Bank) hissedarları ile Fransız sermayedarların oluşturduğu grup 1862 yılında Paris’te bir anlaşma yaptı.

Böylece, 1856’dan beri hayata geçirilmeye çalışılan devlet bankası imtiyazına sahip ulusal bir banka kurma yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Yedi yıldır faaliyet gösteren Osmanlı Bankası (Ottoman Bank), 1863’te tasfiye edilerek Osmanlı hükümetinin de katılımıyla Bank-ı Şahane-i Osmani adıyla yeni bir banka olarak kuruldu.

Kuruluş anlaşmasının Sultan Abdülaziz tarafından hızla onaylanmasıyla banka resmen faaliyete geçti. İmtiyaz sözleşmesinde öne çıkan bazı maddeler şunlardı: Banka, bir devlet bankasıdır ve “Osmanlı Bankası” adıyla anılacaktır (Madde 1). 
Tüm işlemlerinde Osmanlı hukukuna tabi olacaktır (Madde 2). 

Osmanlı Devleti, banka üzerindeki hukuki denetimi görevlendireceği bir nazır (bakan) aracılığıyla yürütecektir (Madde 3). Böylece İngiliz ve Fransız ortaklığıyla kurulan, Osmanlı hukukuna tabi, yönetimi ve denetimi Londra ve Paris’teki büroların elinde olan bu yeni banka, 30 yıl boyunca banknot basma imtiyazı ve tekeline sahip bir devlet bankası olarak çalışmaya başladı.

Bankanın faaliyetlerinde önemli bir dönüm noktası, 1875’te padişah fermanıyla devletin mali durumundaki gelişmeleri izleme, bütçeyi ve devletin gelir-giderlerini kontrol etme yetkisinin verilmesiydi. Bank-ı Şahane-i Osmani ise uzun süre hem devlet bankası hem de devlete borç veren bir hazine gibi çalışarak, Osmanlı’da altyapı ve pek çok yatırımın finansmanına katkıda bulunan bir ticaret bankası rolünü üstlendi.

Osmanlı hükümeti, tam yetkili bir devlet bankasına sahip olarak devletin gelir-gider dengesini, kredi işlemlerini, dış borçlanma ve ödemelerini yürütecek güvenilir bir aracı kurum elde etti. Osmanlı Şahane Bankası (Imperial Ottoman Bank) 1863’ten 1924’e kadar faaliyet gösterdi. I. 

Dünya Savaşı, bankanın çalışmalarını olumsuz etkiledi. İngiliz ve Fransız ortaklığıyla faaliyet göstermesi, bankanın düşman bir kuruluş olarak algılanmasına yol açtı. Savaş sırasında Fransız ve İngiliz banka müdürleri görevlerinden ayrılırken, hükümet bankanın banknot basma imtiyazını kaldırdı. 

Cumhuriyet döneminde de faaliyetlerine devam eden banka, ismini Osmanlı Bankası olarak değiştirdi ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kurulana kadar devlet bankası olarak hazine işlemlerini sürdürdü.
Next Post Previous Post
No Comment
Add Comment
comment url