-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

TÜRK DESTANLARI TÜREYİŞ DESTANI

Türk mitolojiisi
Türk mitolojisi


TÜREYİŞ DESTANI

Türk destanları, Türeyiş destanı 

Türeyiş destanına göre, Büyük Hun Hakanlarından birisinin emsalsiz güzellikte iki kızı vardır ve hakan dahil olmak üzere tüm Türkler, bu iki kızın insanlar için yaratılmadığını, onlarla ancak Tanrısal özellikteki varlıkların evlenebileceklerini düşünürler.

Hatta bu inanış öylesine ciddi bir hâl alır ki, hakan kızlarını tüm insanlardan uzak tutmak ve korumak için ülkesinin en kuzey ucunda, neredeyse hiç insan ayağının basmadığı yüksekçe bir yerde, çok yüksek bir kule yaptırır. 

Kızlara bu durumun gerekçesini açıkladıktan sonra, her ikisini de bu kuleye kapatır. 

Ve ondan sonra inandığı Tanrı’ya, kızlarına eş olacak Tanrısal bir varlık göndermesi için yalvarmaya başlar.

Hakanın iki kızı yüksekçe kulede insanlardan uzak yaşarken, bir süre sonra kulenin önüne bir börü (bozkurt) gelir. 

Adeta kulenin yanından hiç ayrılmadan gözlerini kızlara dikip bakar ve bu hâl yaklaşık üç ay devam eder. 

Bunun üzerine kızlardan birisi, diğerine;

“Atamız bizi Tanrı’ya sunmak için burada bıraktı. Sakın bu kurt Tanrı tarafından gelmiş olmasın.” der.

Bundan sonra kurdun yanına inen kızlar, onun eşi olurlar. 
Mitolojik unsurlar barındıran Türeyiş Efsanesinde kurtla kızların birleşmesinden pek çok çocuk doğar. 
Bu çocukların sesleri bile bozkurt sesine benzeyip hepsi pek yaman savaşçılar olmuş ve bunlara Dokuz Oğuz-On Uygur denilmiştir.

Sözün özü Türk Milleti, tarih boyunca kendisini istiklâl düşkünü bozkurtlarla özdeşleştirdiği gibi, aynı zamanda Tanrı’nın Türk Soyuna müdahale ederek bir anlamda onu kutsadığına inanmıştır.


Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun