Nedir baba olmak derseniz, eşinizin bir akşam eve geldiğinizde usulca ve birazda kızararak , sana bir şey söyleyeceğim sözü ile başlayıp , ömür boyu süren kelimelerle tarifi mümkün olmayan muhteşem bir duygu
Kendi anne ve babanızdan binlerce kere duyup,'' anne baba olunca anlarsın sözünün'' haklılığını bizzat yaşayarak yeni hayata boyun eğiştir Baba olmak .
Hastane odasında kucağınıza bıraktıkları buruşuk minicik bir şeydir.
El kadar
Nasıl tutacağınızı bilemediğiniz küçük.
Minik minnacık bir canlı ..
Nedir Baba olmak
Gün geldiğinde;
Belki de elinizde
Belki de elinizde
Ya da sizden geriye kalacak olan son şeydir.
Ahirete intikal ettiğiniz zamanlarda
Hayatınızın sizin genlerinizi taşıyan biri tarafından
Hayırla ve sevgi ile hatırlanması umududur.
Baba olmak
Kalabalıkların içinde yanlızlaştığınızda ;
Bir çaredir
Yalıtılmışlığınıza karşı ise bir umuttur baba olmak
Sana benzeyen .
Seninle bir olan ile bir ömür el ele
Göz göze bir sevdadır baba olmak .
Yanında olmak hep yanında hissetmektir ..
Baba olmak anlatılmaz sadece yaşanır ..
Öncelikle sorumluluk almaya hazırlanmak demektir Baba olmak .
Geçi çoğumuz daha yetişkinlik sorumluluğunun dahi ne anlama geldiğini öğrenemeden baba olduk .
Hane nüfusu iki iken
Bir baktık üç
Gözümüzü açasıya dört olduk .
İlk başlarda anlamasak ta ,
Yıllar geçtikçe ne muhteşem bir duygu ve inanılmaz bir sorumluluk olduğunun farkına vardık
Baba olmak gerçekten muhteşem bir şey
Tüm yaşamınız değişmiştir
Her şey artık eve gelen ailenin yeni bireyin ihtiyaçlarına göre şekillenmeye başlar .
Baba ikinci plana atılmıştır
En önemli görevi
Çocuk bezi al, mama al, ses çıkarma, televizyonu çok açma, sakın sigara içme ile sipariş ve kısıtlamalara da dönüşür
Hiç mümkünatı yok, ilk başlarda bir bebek sahibi olmanın keyfini yaşamak
Ne zaman yüzünüze gülücükler attı, ne vakit serçe parmağınızı yakaladı
İlgi her daim çocuğu emziren bakımını yapan anneyedir, haklı olarak
Babaların yüreği sevinç ve mutluluktan uçsa da bir köşeye atılır
Ta'ki son durağa kadar
Eşiniz tarafından da artık ikinci plandasınızdır .
Günün saatleri bile eve yeni gelen bireye, ona göre ayarlanır .
Eve gelirsiniz yorgun argın .
Öyle koltuğa kurulup yemek beklemek devri sona ermiştir .
Akabinde uykusuz geceler başlar
Öksürse, gece yarısı doktor peşindesinizdir artık .
Herkes nasibi ile doğar diyorlarsa da !
Pek de öyle olmuyor
Çocuklar büyüdükçe ihtiyaçlarda büyüyor, hatta zorluklar da büyüyor, çocukla beraber.
Her çağda farklı
Ve gün geçtikçe büyüyen ihtiyaçlar ..
Lakin hayırlı helal süt emmiş evladın zevkini sürmenin keyfide anlatılmaz, yaşanır .
Ne demiş atalarımız
Deh demeden yürüyen atBuyurmadan gören evlatHele birde güzelse avratÇal oynaGül oyna
Umutla beklersiniz emeklemesini, sonra da yürümesini, her bir safha geçildiğinde büyütmenin biraz daha kolay olacağını zannedersiniz de.
Hiç de öyle olmaz
Hele ki bir yürüsün
Evin içinin dizaynı dahi değişir
Çekmeceler bantlanır sehpalar toplanır, çocuğa zarar vereceğini düşündüğünüz her şey ortalık yerden kaldırılır.
On üç on beş yaşlarına geldiğinde
Artık kendini birey sınıfına koyar, her şeye karşı gelmeye başlar, ebeveynlerin en zor ve sıkıntılı zamanıdır
Liseyi bitirdiğinde üniversite başlar
Artık o gün can kuşu yuvadan uçar
Ömrünüz artık onu beklemekle geçer
İlk doğumda ki beklemekten de zordur bu bekleyiş
Bayramlar, özel günler gelmek bilmez ki
Ne yazık ki analar kadar kıymet verilmez babalara, analar için çocukların yanında her daim bir yer vardır da, babalar villalara bile sığmaz
Babaların kaderi de budur işte
A.Atam