-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Duygusuz ve sevgisiz bir nesil: Altın Kafeste Yetişen Çocuklar

Duygusuz ve sevgisiz bir nesil: Altın Kafeste Yetişen Çocuklar
Duygusuz ve sevgisiz bir nesil: Altın Kafeste Yetişen Çocuklar  

Yaşamın gerçeklerinden habersiz yeni bir nesil mi geliyor:


Bilin ki, duygusuz ve sevgisiz bir nesil yetişiyor ardımızda. Aşırıya kaçan sevgimiz ve onları her şeyden koruma çabamız, ne yazık ki dünyayı anlamaktan uzak, sevgiden yoksun, maddiyata yönelik bir gençlik bırakacak geride. Bizim nesil, öğretmenine büyük bir saygı gösterirdi; yüz metre uzaktan öğretmenini gördüğünde hemen koşup selam verirdi. Ancak şimdiki gençler, öğretmene adeta bir düşmanmış gibi bakıyorlar, hatta her yıl haberlerde öğrenciler tarafından bıçaklanarak öldürülen öğretmenlerin hikayelerini okuyoruz.

Elbette, her çocuğun böyle yetiştirildiğini söylemiyorum, böyle bir iddiam da yok. Her gün belediye otobüsünü kullanıyorum ve inanın, en az yarısı, elindeki cep telefonuna dalmış olduğu için yaşlı bir adamı bile fark etmiyor. Daha da kötüsü, ebeveynleri yanında olsa bile bu durum değişmiyor. Bunu abarttığımı düşünmeyin, çünkü biliyorum. 
Saygısı olmayanın sevgisi de olmaz; sevgisiz ve saygısız toplumlarda ne millet olur ne de ümmet.

Duyarsız ve bencil bir nesil geliyor; vatan için şehit düşen Mehmetçik için gözyaşı döken ebeveynlerini anlamıyorlar. Başkalarının çocukları için duyulan üzüntüyü kavrayamıyorlar. Savaş, yoksulluk ve kıtlık acılarıyla boğuşan diğer çocukların dramlarına alaycı bir tavırla yaklaşıyorlar. Yaşamın, onlara zarar veremeyecek bir çizgi film olduğunu düşünüyorlar. 

Öyle bir bencillik hakim ki, umursamamak onların tek gerçeği. Yedi yaşındaki bir çocuk, bilet parası ödediği için yaşlı bir adamı ayakta bırakıyor. Ailelerinin ve ülkenin kendileri için yaptığı fedakarlıklardan bihaberler. Değer bilmeyen ve vefasız bir tutum içindeler. Herkesin onlara hizmet etmesi gerektiğini düşünüyorlar.
Karşılarındakilere gösterdikleri önem, kişisel isteklerinin yerine getirilip getirilmemesiyle doğru orantılı. Ellerinden telefonları ve tabletleri alındığında zombiye dönüşüyorlar.

Tarihle ilgileri yok, geçmişlerine karşı bir vefa hissi de taşımıyorlar. Atalarının canları pahasına düşmana teslim etmedikleri bu vatan toprağını, parayı verene peşkeş çekecek kadar milli değerlerden yoksunlar. Bazıları için bu kutsal vatan, bir iPhone'dan daha değersiz.

Duygusuz ve sevgisiz bir nesil yüzünden Türk milletinin geleceği tehlikede midir?

Bir gün onlar da ana baba olacaklar. Peki, kendine fayda sağlamayan bu yeni kuşak, nasıl çocuklar yetiştirecek?
Sorumsuz ve sevgisiz olarak görülen bu kuşak, evlerini nasıl geçindirecek?
Ülkeyi nasıl yönetecek?
Vatanı nasıl savunacak?
Neden böyle olduk, sebepleri nelerdir diye sorarsanız, cevaplar karmaşık olabilir.

Duygusuz ve sevgisiz bir nesil yetişmesinin suçlusu kim:

Tüm kabahat bizim nesilde, Çünkü biz onları yetiştirdik, altın kafesler içerisinde uçmayı bilmeyen kuşlar gibi. bugünün çocukları, önlerindeki yaşamdan habersiz.

  • Hiç açlık görmediler, yedikleri önlerinde, yemedikleri çöpte, ebeveyn olarak acıkmalarına bile izin vermedik
  • Hiç susuzluk çekmediler, uzak mahallelerden sırtlarında su taşımadılar, su onlar için musluğu çevirmekten ibaret oldu.
  • Hiç bir zaman üşümediler, babalarının paltosuz büyüdüğünü hiç bir zaman bilmediler
  • Hiç bir zaman ıslanmadılar, servis arabaları kapıdan aldı, kapıya bıraktı onları
  • Yorgunluk onlar için eğlence sonrası oluşan bir rehavet oldu.
  • Soba yakmak için bodrumdan kömür çıkarmadılar, odun kırmadı hiç bu günü çocukları.
  • Yokluğu hiç hatırlamıyorlar
  • Dedelerinin hatta babalarının kahvaltıda sana yağı bulduklarında ne kadar mutlu olduklarından habersizler
  • Beş çeşit kahvaltıya burun kıvırıyor bu günü çocukları gençleri
  • İlla da hamburger
  • Hiç terlemediler
  • Bu sebeple de varlığın kıymetini bilmiyorlar
  • Kız çocuklarını eline örgü örmediği için hiç tığ batmadı, mutfağa girmediği için elini bıçak kesmedi
  • Soğanın acısı gözlerini yakmadı hiç.
  • Anneler kıyamadı kızlarına mutfağa sokmadı
  • İyimi oldu dersiniz
  • Şimdi akşam yemeğini eve sipariş vererek getirtiyorlar
  • Tamam da nereye kadar.  
  • Çocuklar gençler yaşamı acıları ile yaşamadıkları için hissetmiyorlar.
  • Hiç aç kalmadıkları için yoksulun açın halinden de anlamıyorlar 
  • Hiç üşümedikleri için evsizin halinden anlamıyorlar
  • Sorsanız çoğunun ekmeğin fiyatından haberleri yoktur
  • Ekmek anne ve babaların eve getirmekle yükümlü oldukları bir gıda maddesi onlar için
  • Çocukların acıma duygusu ana babanın hayatı öğretmemesi, onları hayata alıştırmaması yüzünden köreldi.

SONUÇ

Bu durum, gelecekte ülkemiz için faydalı olmayacaktır. Devlet ve milli eğitim, bu sorunu derhal ele almalıdır. Bizim kuşak, ilkokulda hayat bilgisi ve yurttaşlık bilgisi dersleri aldık. Milli eğitim müfredatı acilen yeniden şekillendirilmelidir. Türkiye, gençliğiyle birlikte geleceğini kaybediyor, bunu bilin.
 
 
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun