Tripolice de ve morada Türk Katliamı
![]() |
Rumların Türk katliamları |
Rumların Tripoliçe'de ve Mora'da Türk Katliamı:
1821 Yunan İsyanı sırasında on binlerce Türk sessizce yok edildi.
Bu acımasız sivil katliam, gaddarlığın zirvesine ulaştı.
Yaklaşık 10 binden fazla Türk öldürüldü; paralarını sakladığından şüphe edilenlere işkence edildi, kolları ve bacakları kesildi, ateşin üzerinde yavaş yavaş kızartıldılar.
Hamile kadınların karınları deşildi, kafaları kesildi, ve günler boyunca hava katledilenlerin çığlıklarıyla inledi.
Bir Yunanlı, 90 kişiyi öldürdüğüyle övünüyordu.
Haftalarca aç bırakılan Türk çocukları çaresizlik içinde yıkıntılar arasında koşarken Yunanlar tarafından yere atılıp öldürüldüler.
Su kuyuları cesetlerle dolduruldu,
son Türk ölünceye dek durulmadı.
Yunanistan'da yaşayan Türkler çok az iz bırakarak yok oldular.
"Keşke Yunan galip gelseydi" diyenlere ve o vatan hainlerini baş tacı yapıp ziyaret eden Türk düşmanlarına bunları okutun.
"Keşke Yunan galip gelseydi" diyenlere ve o vatan hainlerini baş tacı yapıp ziyaret eden Türk düşmanlarına bunları okutun.
Belki atalarının kanlarıyla suladıkları bu toprakların değerini anlarlar.
1821 yılının ilkbaharında, dünyanın geri kalanı tarafından arkalarından gözyaşı dökülmeden ve fark edilmeden aniden yok edildiler.
1821 yılının ilkbaharında, dünyanın geri kalanı tarafından arkalarından gözyaşı dökülmeden ve fark edilmeden aniden yok edildiler.
Bir zamanlar Osmanlı hakimiyeti altındaki Yunanistan'da, ülkenin dört bir yanına dağılmış büyük bir Türk nüfusunun bulunduğuna inanmak bugün gerçekten zor.
Yunanistan'da yaşayan bu aileler arasında varlıklı çiftçiler, tüccarlar ve memurlar bulunuyordu. Yüzlerce yıl boyunca burada yaşamış, buraları kendi yurtları olarak benimsemişlerdi. Ancak bilinçli, kasıtlı ve acımasız bir şekilde öldürüldüler.
Ve hiçbir zaman pişmanlık gösterilmedi, diye kaydediyor Oxford'lu tarihçi William St. Clair, "That Greece Might Still Be Free" adlı kitabında (1972, Oxford). Başka bir İngiliz tarihçi Walter Alison Phillips ise "The War of Greek Independence, 1821 to 1833" (1897, Londra) adlı kitabının 61. sayfasında aynı konuya değiniyor.
Yunanistan'da yaşayan bu aileler arasında varlıklı çiftçiler, tüccarlar ve memurlar bulunuyordu. Yüzlerce yıl boyunca burada yaşamış, buraları kendi yurtları olarak benimsemişlerdi. Ancak bilinçli, kasıtlı ve acımasız bir şekilde öldürüldüler.
Ve hiçbir zaman pişmanlık gösterilmedi, diye kaydediyor Oxford'lu tarihçi William St. Clair, "That Greece Might Still Be Free" adlı kitabında (1972, Oxford). Başka bir İngiliz tarihçi Walter Alison Phillips ise "The War of Greek Independence, 1821 to 1833" (1897, Londra) adlı kitabının 61. sayfasında aynı konuya değiniyor.
Tripoliçe'de Türk katliamı hakkında:
Üç gün boyunca burada yaşayan Türkler, bir vahşi çetenin insafına bırakıldı.
Yaş ve cinsiyet ayrımı gözetilmeden tüm kadınlar ve çocuklar, öldürülmeden önce işkencelere maruz kaldı.
Katliam o kadar büyüktü ki Kolokotronis, kapıdan hisara kadar atının ayaklarının yere değmediğini söyledi.
Şehirdeki Yunan katliamından sonra yollar cesetlerle doldu.
Aralarında kadınlar ve çocukların da bulunduğu Müslüman Türkler, yakınlardaki dağlarda sığır gibi katledildi.
Biz Türklere her fırsatta barbar diyen Avrupalıların bunları yaptığına inanmak güç değil mi?
Ne yazık ki savaş, her zaman kazananın haklı olduğu bir kumardı.
Amerika, atom bombasıyla yüz binlerce sivili tek bir bombayla öldürdüğünde de sözde demokrasi savaşı veriyordu, değil mi!
Yunanistan'da yaşayan Türklere ne oldu:
Peki katliam sadece Tripoliçe’de mi yaşandı?
Mora Yarımadası’nda hiç Türk yok muydu?
Türkiye’ye mübadele ile gelen Balkan Türkleri neden hep Filibe, Kavala, Selanik, Florina gibi yerlerden geldi de Atina’dan gelmedi?
Orada 400 yıl boyunca yaşayan Türklere ne oldu?
İskoç tarihçi George Finlay, Phrantzes adında bir Rom rahibinin Mora’daki katliama tanıklık ettiğini ve onun anlattıklarını eserinde kullandığını söyler.
Rahibin aktardıkları ise dehşet vericidir. “Yıllardır aklımdan çıkmıyor,” der.
Mermiler ve kılıçlarla yaralanan kadınlar, kaçmak umuduyla denize koşar, ancak bu sırada özellikle hedef alınarak vurulurlar.
Kollarında bebekleri olan annelerin giysileri çıkarılır ve dehşet içinde tek sığınacak yer olan denize yönelirler.
Suda çömelirken tüfekli askerler tarafından acımasızca vurulurlar.
Tripoliçe ve Mora katliamı sonuçları:
Katliamda 50.000 kişiden yalnızca 160 kişi hayatta kalabildi.
Yunanlar, bebekleri annelerinin kollarından alıp kayalara veya yerlere çarptılar.
Üç ve dört yaşlarındaki çocuklar ise denize atılarak boğuldu.
Korkunç bir sivil katliamın ardından, cesetler ya denize atıldı ya da sahile yığıldı ve bu durum salgın hastalık tehdidine yol açtı.
Olaylar başlamadan önce Yunanistan'da 50.000 kadar Türk yaşıyordu (katledilmeselerdi bugün muhtemelen 2,5 milyon olacaklardı).
Olaylar başlamadan önce Yunanistan'da 50.000 kadar Türk yaşıyordu (katledilmeselerdi bugün muhtemelen 2,5 milyon olacaklardı).
1821 yazına gelindiğinde, bu insanların neredeyse tamamı ya öldürülmüş ya da kaçmaya zorlanmıştı.
Katliamdan sadece 160 kişi kurtulabildi.
Yunanistan'da yaşayan Türkler, geride çok az iz bırakarak 1821 yazında aniden ve tamamen yok oldular.
Bu yok oluşa kimse ses çıkarmadı.
Tüm dünyanın gözünden uzak gerçekleşti ve arkalarından kimse ağlamadı.
Çünkü arkalarında ağıt yakacak kimse bırakmadılar.
Hepsini yok ettiler.
50 binden fazla yaşlı, erkek, kadın ve çocuk Türk, yıllardır birlikte yaşadıkları komşuları Yunanlar tarafından birkaç hafta içinde öldürüldü.
Katliamlar acımasızca ve tereddütsüz bir şekilde uygulandı.
Bu katliamlar, Balkanlar'da yaşayan Türklerin geleceğini kökten etkiledi.
Balkan Türkleri, Osmanlı'nın en çok yatırım yaptığı ve en eğitimli elit kesimini oluşturuyordu. Bugün eğer onlar hayatta olsaydı, Türkiye bambaşka bir yerde olabilirdi.
Balkan Türkleri, Osmanlı'nın en çok yatırım yaptığı ve en eğitimli elit kesimini oluşturuyordu. Bugün eğer onlar hayatta olsaydı, Türkiye bambaşka bir yerde olabilirdi.
Avrupa'nın bize barbar deyip tarih dersi vermeye çalışırken Cezayir'de, Mora'da ve daha yakın zamanda Bosna'da yaptıkları ortadayken hala bu tavırlarını sürdürmeleri gerçekten üzücü Keşke, "Ermenilerden özür dileyelim", "Pontus Rumlarından özür dileyelim" diyenler, "Süryaniler nerede?", "Kürtler katledilmiş" söylemlerinde bulunmadan önce bu gerçekleri de göz önünde bulundurabilseydi.
SONUÇ
Türkleri Ermeni katliamı ile suçlayanlar (Ermeniler katledilmiş olsa bile bunu yapanlar bellidir), keşke bu olayları da insanlık dışı olarak değerlendirebilseler.
SONUÇ
Türkleri Ermeni katliamı ile suçlayanlar (Ermeniler katledilmiş olsa bile bunu yapanlar bellidir), keşke bu olayları da insanlık dışı olarak değerlendirebilseler.
Ancak böyle davranarak hümanizm maskesi altındaki amaçlarını bize açıkça gösteriyorlar. Osmanlı, Mora’da Tripoliçe’de yaşanan Türk katliamlarının intikamını alma fırsatı bulamadı. Ancak bizler bu katliamı unutmadık; dişlerimizi sıkarak bekliyoruz. Türk milletiyle oynanmayacağını anlamak için yakın tarihinizi tekrar okuyun.