İnsanlık öldü mü |
İnsanlık adına Bir Türkmen duası:
Tanrım, ilk önce dağa taşa ver.
Ormana, hayvanlara, suya ver.
Ondan sonra insanlara, kapı komşuya, muhtaç olana ver.
Kalırsa, en son bana ver.
Karga yaşlı annesini besler;
Bunun adı saygılı davranmaktır.
Horoz her şafak vakti öter,
Yaban kazları her bahar kuzeye ve her sonbahar güneye uçar;
Bunun adı söz tutmaktır.
Yaban kazı ve yeşilbaşlı ördek eşini kaybettikten sonra ölene kadar yeni bir eş bulmak istemez.
Bu ''sadakat'' olarak adlandırılır.
Bir geyik iyi bir otlağa rastladığında bütün grubu oraya davet eder ve paylaşır, karınca yemek gördüğünde bütün koloniyi oraya çağırır.
Bunun adı ''adalettir.
Eğer bir insan bu erdemlere sahip değilse, hayvandan beter bir halde yaşıyordur.İnsanların birbirlerinden Sıtkı sıyrıldı sanki
Kapattı kapısını insana, insanlığa
Kedisi köpeği en yakınından değerli hale geldi
Nasıl bir insan nesli türedi dünyamızda, bilmiyorum.
Rabbena hep bana!
Milyonlarca canlı ile birlikte insana dair umutlarımız, geleceğe dair hayallerimiz de kül oluyor.
İnsanlık öldü mü?
Evet, insanlık önce hafifçe karardı, tansiyonu düşmüşçesine.
Yerden kalkarken oldu bu
Ama sonra daha fazla dayanamayıp hissizlikten öldü.
Doyumsuz insan karnı doysa gözü doymadıİnsanoğlu o kadar çok doyumsuzdu ki, çünkü, anca hissizlikten ölebilirdi.
Başka acıları duymadı, hissetmedi İnsanoğlu.
İnsanlar ve insanlık öldürülürken, görmedi, insanlar tekme tokat dövülürken, o vurmalara tepki vermedi.
İnsanlar inandıkları her şey için hayatlarını verirken;
Dizi film gibi seyretti, İnsanoğlu;
Dürüstlüğü yedi.
Hakkaniyeti yedi.
Adaleti yedi
Mide fesatı geçiriyor bugün
İnsanoğlunun ruhundan, riyakarlık, sahtekarlık, şeytanlık, aldatmaca, işkencecilik, bencillikten başka bir şey çıkmaz oldu.
Önce karardı insanlık
Sonra tansiyonu düştü.
Lakin mütemadiyen insanlığından yemeğe tekrar devam etti.
Öyle çok yedi ki!
Hazımsızlıktan öldü.
İnsanlık mı?
Ucuz işçi gücü nedeniyle fakirlik
Engelli ve yaşlı insanlara saygısızlık
O doymak bilmeyen dünyevi iştiha
Başkalarının dramına seyirci kalma
Gurur, kibir, tamah.
Kim bilir, Habil tarlasına ilk sınırı çektiği an ölmüştü belki insanlık.
Kim bilir daha birçok nedenlerden dolayı, beklide hiç doğmadı ki İnsanlık.
Ölsün.
Peki o zaman biz neyiz
Ve hayvandan farkımız ne?
Kalpler taş kesilmiş, vicdanlar uyumuş,
Göz göre göre zulüm, garipler sessizce ağlar,
Ormana, hayvanlara, suya ver.
Ondan sonra insanlara, kapı komşuya, muhtaç olana ver.
Kalırsa, en son bana ver.
İnsanlık adına eski yazıtlardan biri:
Kuzu dizlerinin üzerine çökerek annesini emer.Karga yaşlı annesini besler;
Bunun adı saygılı davranmaktır.
Horoz her şafak vakti öter,
Yaban kazları her bahar kuzeye ve her sonbahar güneye uçar;
Bunun adı söz tutmaktır.
Yaban kazı ve yeşilbaşlı ördek eşini kaybettikten sonra ölene kadar yeni bir eş bulmak istemez.
Bu ''sadakat'' olarak adlandırılır.
Bir geyik iyi bir otlağa rastladığında bütün grubu oraya davet eder ve paylaşır, karınca yemek gördüğünde bütün koloniyi oraya çağırır.
Bunun adı ''adalettir.
Eğer bir insan bu erdemlere sahip değilse, hayvandan beter bir halde yaşıyordur.İnsanların birbirlerinden Sıtkı sıyrıldı sanki
Kapattı kapısını insana, insanlığa
Kedisi köpeği en yakınından değerli hale geldi
Nasıl bir insan nesli türedi dünyamızda, bilmiyorum.
Rabbena hep bana!
Milyonlarca canlı ile birlikte insana dair umutlarımız, geleceğe dair hayallerimiz de kül oluyor.
İnsanlık öldü mü?
Evet, insanlık önce hafifçe karardı, tansiyonu düşmüşçesine.
Yerden kalkarken oldu bu
Ama sonra daha fazla dayanamayıp hissizlikten öldü.
Doyumsuz insan karnı doysa gözü doymadıİnsanoğlu o kadar çok doyumsuzdu ki, çünkü, anca hissizlikten ölebilirdi.
Başka acıları duymadı, hissetmedi İnsanoğlu.
İnsanlar ve insanlık öldürülürken, görmedi, insanlar tekme tokat dövülürken, o vurmalara tepki vermedi.
İnsanlar inandıkları her şey için hayatlarını verirken;
Dizi film gibi seyretti, İnsanoğlu;
Dürüstlüğü yedi.
Hakkaniyeti yedi.
Adaleti yedi
Mide fesatı geçiriyor bugün
İnsanoğlunun ruhundan, riyakarlık, sahtekarlık, şeytanlık, aldatmaca, işkencecilik, bencillikten başka bir şey çıkmaz oldu.
Önce karardı insanlık
Sonra tansiyonu düştü.
Lakin mütemadiyen insanlığından yemeğe tekrar devam etti.
Öyle çok yedi ki!
Hazımsızlıktan öldü.
İnsanlık mı?
Ucuz işçi gücü nedeniyle fakirlik
Engelli ve yaşlı insanlara saygısızlık
O doymak bilmeyen dünyevi iştiha
Başkalarının dramına seyirci kalma
Gurur, kibir, tamah.
Kim bilir, Habil tarlasına ilk sınırı çektiği an ölmüştü belki insanlık.
Kim bilir daha birçok nedenlerden dolayı, beklide hiç doğmadı ki İnsanlık.
Ölsün.
Peki o zaman biz neyiz
Ve hayvandan farkımız ne?
İnsanlık şiiri:
Merhamet sönmüş, sevgi unutulmuş.
Nefret tohumları ekilmiş her bir gönüle,
İnsanlık, sevgi ve merhameti bilmeden ölmüş
Hakikatler çarpıtılmış, yalanlar büyümüş,
Hakikatler çarpıtılmış, yalanlar büyümüş,
Empati yok olmuş, bencillik sürüyormuş.
Kâr hırsı kör etmiş gözleri, vicdanları susturmuş,
İnsanlık, sanki hiç doğmadan ölmüş
Birbirini düşman sayanlar çoğalmış,
Birbirini düşman sayanlar çoğalmış,
Barış umutları solmuş, kinler büyümüş.
Adalet terazisi kırılırken, haklar gasp edilmiş,
İnsanlık, hak hukuk nedir bilmeden ölmüş?
Yaşlılar ağlarken, çocukların gülüşleri solmuş,
Yaşlılar ağlarken, çocukların gülüşleri solmuş,
Çıldırmış insanoğlu, dünya savaşlarla yanmış
Değerler çökmüş, ahlaklar bozulmuş,
Cenneti görmeden insanoğlu yaşarken ölmüş.
Masum kanı akarken, dünya sadece bakar.
Adalet terazisi, artık eğik durur,
İnsanlığı kaybeden kuduz köpek misali kudurur.
Ahmet Atam
Yorum Gönder