Oğuz türkleri 

Oğuzlar, Türkistan'da, Seyhun ve Ceyhun arasındaki memlekette yaşar ve ekseriya İran'ın  hükümdarları ile ve Arap halifeleriyle savaş halinde idiler, İslâm'ın Peygamberinin vefatından ancak üç yüz elli sene sonradır ki, Dağ Han neslinden Salur ve onunla birlikte iki bin aile İslam dinini kabul, ettiler, Salur han bu andan itibaren Çanak yahut Kara Han namını alarak, kendi kavmini de henüz putperest olan Türkler'den ayırmak için Türkmen ismini verdi. 

Oğuz Türkleri

Ta ki,  daha sonraları Türkmenler göç ederek bir kısmı batı Ermenistan'da,  bir kısmı da kısmen Hazar Denizi'nin doğusundaki sahillerine yerleştiler, 

Bu vesile ile ,batı Türkmenleri ve Doğu Türkmenleri olmak üzere ikiye ayrıldılar. 

Bulundukları coğrafya bugün dahi Türkmen memleketleri ismini taşırlar, 

Çanak Hân'ın oğlu Mûsâ, etrafına alimleri toplayarak, camiler, tekkeler, okullar inşa etti. 

Halefi ve amcası olup, Süleyman Han'ın oğlu bulunan Buğra Han Hânın, hükümetinin hudutlarını doğuya doğru Kaşgar ve Balasagun'un Ötesinde, ta Çin sınırına kadar genişletti ve Buhara'yı da (379/999) Samaniler'in elinden aldı. 

Oğuz Türklerinin İslamiyet'i kabulü

Ondan sonra gelen, Ahmed Han bin Ebu Nasr bin Ali, henüz putperest olan Türkler'i İslâmiyet'i kabule silâh ile zorladı. 

Onun biraderi Arslan Han Ebu'l-Muzaffer bin Ali -ki ismini Şerefüd-devle olarak değiştirmiştir- Ceyhun'un öte tarafındaki memleketleri kamilen elde etti (409/1018). 

Arslan Hân'ın vefatından sonra (423/1031) Buğra Hân'ın oğlu Yusuf Kadir Hân, İslâm dinini benimseyenlere karşı cömertliğiyle şöhret buldu. 

Kadir Hân'ın oğlu Kara Ömer Hân, mahbusu bulunan kardeşi Mahmud Hân ile birlikte zehirlendi (439/1047). 

O zaman memleket, Semerkand hükümdarı Tağmaç  Han'ın idaresine geçti. 

Tağmaç'ın oğlu Şemsül mülk bin ılik Han, Alp Arslan'ın kızıyla evlendi ve kendi hemşiresi Turhan'ı Sultan Melikşah'a vererek, Selçuklu hükümdar ailesine iki suretle bağlanmış oldu.

Kaynak ve alıntı
Büyük Osmanlı tarihi Joseph von Hammer