28 Mart Kütahya Gediz depremi |
28 Mart Kütahya Gediz depremi, her ne kadar unutulmaya yüz tuttu ise, acının yıldönümü, Gece saat 23 civarı, erken yatıyoruz o zamanlar, Kütahya gibi bir şehirde sosyal yaşam yok, TV daha yeteri kadar yayılmamış, akşam yemeğini yiyen, yatsı namazını kılar vurur kafayı yatar.
Yine öyle bir soğuk Kütahya gecesi.
Birden yer altından bir uğultu bir ses ile uyandık, yeni yatmış olmanın getirdiği mahmurluk ile ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz, farkına vardık ki deprem, lakin sanki yatay sallamıyor, aşağıdan yukarıya doğru vuran bir deprem, tek katlı gecekondu tarzı mütevazi bir konut evimiz, can havli ile kapıya koşmaya çalıştım ama nafile, yattığım yer ile, sokak kapısı arası en fazla 20 adım.
Deprem öyle şiddetli ki, her adımda dışarı kaçmaya çalışanı yere çarpıyor, 10 adımlık mesafeyi deprem sona ermeden geçemedim kısacası.
Don gömlek sokağa fırlatan fırlayana, ne yaparsın can tatlı, lakin hava soğuk.
Sokak şaşkın insanlarla doldu bir an, deprem oldu da merkezi üssü neresi, şiddeti ne, depremin olduğu havalide yaşayan eş dost akrabaların ahvali ne.
Bilmek mümkün değil ki
Radyolar susmuş
TV zaten hem sayılı hanede hem de birkaç saat yayın yapıp kapanıyor.
Elektrik yok
Haberleşme Yok, var olan sade karanlık ve o karanlıkta can havli ile sokağa çıkan insanlar.
Ne olup bittiğini ancak ertesi gün hava aydınlanınca ve radyo haberleri ile öğrenmeye başladık, büyük bir yıkımdı, büyük bir kaostu.
Kütahya Gediz depremi Tarihler28 Mart 1970'de saat 2300 idi.
Türkiye 7.1 büyüklüğünde şiddetli bir depremle sarsıldı.
Deprem Gediz Nehri'nin yukarı kesimlerinde meydana geldi ve:
Depremde Kütahya il genelinde 1.000 kişinin üzerinde bir yaşam kayboldu
500 kişinin üzeri ise yaralı
Toplam 1086 ölü 1258 yaralı, Mal kayıplarını yazmaya gerek yok, kaybedilen mal geri gelir, ya yitip giden canlar.
Aradan tam 54 YIL geçtikten sonra, Hatay depreminin ardından o anlar tekrar canlandı gözümün önünde
1970 yılında Kütahya'da yüksek katlı bina birkaç adeti geçmezdi, yapılar daha çok ahşap ve en fazla iki katlı idi
Ya şimdi!
Ben dahi on katlı bir binada oturuyorum, yapılaşma daha çok Kütahya'nın tarım arazileri üzerinde
Ve Kütahya aynı şiddetteki bir depreme hiç hazırlıklı değil
Allah muhafaza aynı şiddette bir depremin tekrarlaması halinde şehir merkezinin yarısının yerle yeksan olması mümkün. Bu kez tam bir fecaat yaşanması olası.
O yıllarda evler ahşap ve tek katlı idi
Bugün sulak arazi ürerinde on kat.
Gediz depreminde bulunduğumuz yer bahçe içi idi, bir tarafımızda şimdi öğretmen evleri olarak anılan, yaklaşık yirmi dönümlük bir bahçe, bir tarafımızda şimdi Sebil erenler Camii olarak adlandırılan, o zamanlar Kütahya'nın meşhur Kasabı Kasap Haşim'in besihanesi vardı.
Yani çok geniş bir barınma ve toplanma alanları mevcut olup, evler hep tek katlı idi, ağaçlar altına halı kilim ve battaniyelerden oluşan çadırlar kurduk.
Bugün Kütahya'da yeterinde toplanma bölgesi yok,
Toplanma bölgesi olması da yeterli değil, altyapı lazım, kanalizasyon ve ve su şebekesi şart.
Afetin ne zaman geleceği belli olmaz, her daim hazırlıklı olması gerekenler mahalli idare yöneticilerdir.
Kahraman Maraş depremi yıktı geçti, öyle çabuk unutuyoruz ki.
Çünkü balık hafızalıyız, yaşadıklarımızdan ders almıyor, kolaya ve ucuza kaçıyor, Allaha havale ediyoruz, sanki suçlu kaderi yazan Allah.
Allah korusun.
KÜTAHYA GEDİZ DEPREMİ
Yine öyle bir soğuk Kütahya gecesi.
Birden yer altından bir uğultu bir ses ile uyandık, yeni yatmış olmanın getirdiği mahmurluk ile ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz, farkına vardık ki deprem, lakin sanki yatay sallamıyor, aşağıdan yukarıya doğru vuran bir deprem, tek katlı gecekondu tarzı mütevazi bir konut evimiz, can havli ile kapıya koşmaya çalıştım ama nafile, yattığım yer ile, sokak kapısı arası en fazla 20 adım.
Deprem öyle şiddetli ki, her adımda dışarı kaçmaya çalışanı yere çarpıyor, 10 adımlık mesafeyi deprem sona ermeden geçemedim kısacası.
Don gömlek sokağa fırlatan fırlayana, ne yaparsın can tatlı, lakin hava soğuk.
Sokak şaşkın insanlarla doldu bir an, deprem oldu da merkezi üssü neresi, şiddeti ne, depremin olduğu havalide yaşayan eş dost akrabaların ahvali ne.
Bilmek mümkün değil ki
Radyolar susmuş
TV zaten hem sayılı hanede hem de birkaç saat yayın yapıp kapanıyor.
Elektrik yok
Haberleşme Yok, var olan sade karanlık ve o karanlıkta can havli ile sokağa çıkan insanlar.
Ne olup bittiğini ancak ertesi gün hava aydınlanınca ve radyo haberleri ile öğrenmeye başladık, büyük bir yıkımdı, büyük bir kaostu.
Kütahya Gediz depremi Tarihler28 Mart 1970'de saat 2300 idi.
Türkiye 7.1 büyüklüğünde şiddetli bir depremle sarsıldı.
Deprem Gediz Nehri'nin yukarı kesimlerinde meydana geldi ve:
- Kütahya,
- Emet,
- Simav ve Uşak ile
- Kasabaları arasındaki bölgeyi etkiledi.
Depremde Kütahya il genelinde 1.000 kişinin üzerinde bir yaşam kayboldu
500 kişinin üzeri ise yaralı
1970 Gediz depremi can kayıpları Can kayıpları dökümü
- Gediz ve 80 Köy 976 ölü 842 yaralı
- Emet ve 77 Köy 105 ölü 310 yaralı
- Aslanapa ve 32 Köy 3 ölü 17 yaralı
- Simav ve 67 Köy 2 ölü 5 yarılı
- Diğer il ve ilçeler 84 yaralı
Toplam 1086 ölü 1258 yaralı, Mal kayıplarını yazmaya gerek yok, kaybedilen mal geri gelir, ya yitip giden canlar.
GEDİZ DEPREMİNDE YARIM ASIR SONRA KÜTAHYA
Aradan tam 54 YIL geçtikten sonra, Hatay depreminin ardından o anlar tekrar canlandı gözümün önünde
1970 yılında Kütahya'da yüksek katlı bina birkaç adeti geçmezdi, yapılar daha çok ahşap ve en fazla iki katlı idi
Ya şimdi!
Ben dahi on katlı bir binada oturuyorum, yapılaşma daha çok Kütahya'nın tarım arazileri üzerinde
Ve Kütahya aynı şiddetteki bir depreme hiç hazırlıklı değil
Allah muhafaza aynı şiddette bir depremin tekrarlaması halinde şehir merkezinin yarısının yerle yeksan olması mümkün. Bu kez tam bir fecaat yaşanması olası.
O yıllarda evler ahşap ve tek katlı idi
Bugün sulak arazi ürerinde on kat.
Gediz depreminde bulunduğumuz yer bahçe içi idi, bir tarafımızda şimdi öğretmen evleri olarak anılan, yaklaşık yirmi dönümlük bir bahçe, bir tarafımızda şimdi Sebil erenler Camii olarak adlandırılan, o zamanlar Kütahya'nın meşhur Kasabı Kasap Haşim'in besihanesi vardı.
Yani çok geniş bir barınma ve toplanma alanları mevcut olup, evler hep tek katlı idi, ağaçlar altına halı kilim ve battaniyelerden oluşan çadırlar kurduk.
Bugün Kütahya'da yeterinde toplanma bölgesi yok,
Toplanma bölgesi olması da yeterli değil, altyapı lazım, kanalizasyon ve ve su şebekesi şart.
Afetin ne zaman geleceği belli olmaz, her daim hazırlıklı olması gerekenler mahalli idare yöneticilerdir.
Kahraman Maraş depremi yıktı geçti, öyle çabuk unutuyoruz ki.
Çünkü balık hafızalıyız, yaşadıklarımızdan ders almıyor, kolaya ve ucuza kaçıyor, Allaha havale ediyoruz, sanki suçlu kaderi yazan Allah.
Allah korusun.
Yorum Gönder