 |
| Neden sessiz kalırız |
Nedir sessiz kalmak.
Sessizlik, en ölümcül kavga etme biçimidir. Her şeyin farkında olmak, lakin dışa vuramamaktır,. Ancak ayrıntılara gömülüp konuşmak ya da sessiz kalmak arasında karar vermek zordur.
Sessiz kalmak, içe vurmaktır ve vadesi dolmamış ilişkilerin iç kanamasıdır.
Sessizliğe boğulmak, bazen zorunluluktan, bazen fırsat bulamamaktan dolayı mecbur olunmaktır. Yaşam hızlı aktığından, konuşmak için ağız açıldığında bile, dinlemek istemeyenlerin umursamazlığında boğuluvermektir.
İnsan konuştuklarından sorumludur, bazen konuşmak hiç mümkün olmaz.sessizlik ise bazen hapsi, ya da ölümü göze almaktır.
Bazen de dik duruş için sessiz kalmak gerekir.
Karşımızdakini incitmemek için içimizi acıtırız.
Kötülerin değil, iyilerin sessizliği de bizi içine kapanmaya iter.
Sessizliğin faydaları:
Sessiz kalmak, karşınızdakilerin yaptıklarının sizi ne kadar incittiğini daha güçlü bir şekilde anlatabilmenizi sağlar.
Evet, bu yöntem karşınızdakini sürüm sürüm süründürür ve can yakar, ancak anlayabilenler için çok etkili bir yoldur.
Evet, bu yöntem karşınızdakini sürüm sürüm süründürür ve can yakar, ancak anlayabilenler için çok etkili bir yoldur.
Sessizliği zararları:
Bazen de, sessiz kalmak, suça ortak olmak ve kişiliksizliktir.
Günümüz Türk toplumu sayısız hukuksuzluğa sessiz kalmaktadır.
İkili ilişkilerde de bu mantık hüküm sürmektedir.
Sessiz kalarak sorunları ardımızda bıraktığımızı zannedebiliriz, ancak gerçek ortaya çıktığında bunun mümkün olmadığı anlaşılır.
Sessizlik ne kadar az insana yarıyorsa o denli komik, ne kadar çok insana yarıyorsa o denli trajiktir. Sessiz kalan toplumlar, yalanlar üzerinde bir konsensüse varır ve resmi bir tarih yazılır.
Dürüst davranan insanlar "ifşa" kavramının ağırlığı altında ezilirken, kokuşmuşluğun yüzeye vurması karşısında patlayan gürültü, çoğu şeyi bünyesinde saklar.
Artık saklanmasını bilenler bile korkmalıdırlar.
Günümüz Türk toplumu sayısız hukuksuzluğa sessiz kalmaktadır.
İkili ilişkilerde de bu mantık hüküm sürmektedir.
Sessiz kalarak sorunları ardımızda bıraktığımızı zannedebiliriz, ancak gerçek ortaya çıktığında bunun mümkün olmadığı anlaşılır.
Sessizlik ne kadar az insana yarıyorsa o denli komik, ne kadar çok insana yarıyorsa o denli trajiktir. Sessiz kalan toplumlar, yalanlar üzerinde bir konsensüse varır ve resmi bir tarih yazılır.
Dürüst davranan insanlar "ifşa" kavramının ağırlığı altında ezilirken, kokuşmuşluğun yüzeye vurması karşısında patlayan gürültü, çoğu şeyi bünyesinde saklar.
Artık saklanmasını bilenler bile korkmalıdırlar.
Sessizliğin toplumsal zararları:
Suskunluğun, seni güçsüz ve savunmasız bırakır.
Görmezden geldiğin tehlikeler, yarın seni ve sevdiklerini tehdit edebilir.
Sessiz kalmak, bazan hem benliğini hem de varlığını yok edebilir.
Artık ağlamak yerine, sesini yükseltme zamanıni bilmelidir ünsanoğlu.
Kamu mallarının yağmalanmasını görmezden gelirken, her şeye yapılan zamlardan şikayet etmek ne derece tutarlıdır.
Görmezden geldiğin tehlikeler, yarın seni ve sevdiklerini tehdit edebilir.
Sessiz kalmak, bazan hem benliğini hem de varlığını yok edebilir.
Artık ağlamak yerine, sesini yükseltme zamanıni bilmelidir ünsanoğlu.
Kamu mallarının yağmalanmasını görmezden gelirken, her şeye yapılan zamlardan şikayet etmek ne derece tutarlıdır.
Bu ülkenin en öncelikli sorunu ahlâk ve vicdan:
Eğer soygunu talanı, yalanı görmezden gelip susuyorsan, sen de bu sorunun ortağısın. Timsah gibi göz yaşı dökmeyeceksin.
Ülke sessizce işgal edilirken, işgalciler ülkeye ortak olurken, ülkesine ihanet edenleri kucaklarsan.
Yarın sokaklar güvenliğini kaybettiğinde, suçu başkalarına atmayacaksın. Ağlamayacaksın. Çünkü, yarın dökeceğin gözyaşları, bu günkü sessizliğinden olacak.
Ahmet Atam
1 yorum
Sende ortaksın timsah göz yaşı döküp ;
Ağlamayacaksın