Ressam Ahmet Yakupoğlu Hayatı Kişiliği Ve Eserleri |
Kütahya'nın Gururu, Sanatın İnsani Yüzü Ahmet Yakupoğlu: Hayat, Kişilik ve Eserleri
Ahmet Yakupoğlu, sadece bir ressam değil, aynı zamanda bir müzehhip, neyzen ve Kütahya'nın kültürel mirasına adanmış bir gönül adamıdır. 1920'de Kütahya'da doğan sanatçı, hayatını memleketi ve sanata adamış, Türkiye'nin en önemli sanatçılarından biri olarak kabul edilmektedir. Kütahya'da suların ressamı olarak bilinen Ahmet Yakupoğlu, Hacı Halil Ağa ve Şefika Hanım'ın oğludur
Bir Sanatçının Doğuşu ve Yetişmesi
Yakupoğlu, ortaöğrenimini Kütahya'da tamamladıktan sonra, Süheyl Ünver'in keşfiyle Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde eğitim görmeye başladı. Feyhaman Duran atölyesindeki eğitimiyle sağlam bir temel atan sanatçı, mezuniyetinin ardından doğduğu topraklara dönerek, Kütahya'nın tarihi dokusunu ve tabiatını tablolarına yansıtmaya başlar
Yakupoğlu sağlığında çok fazla sergi açmamış, soranlara evinin sergi olduğunu söylemiştir.
Ahmet Yakupoğlu Kişiliği: Tevazu ve Sanata Aşkı
Yakupoğlu, şöhret peşinde koşmayan, tevazu sahibi ve bilge bir kişiliğe sahipti. Sanata olan tutkusu, yaşamının merkezinde yer alırken, Kütahya'ya olan sevgisi de hiç eksilmedi. Halkın içinde bir gönül adamı olarak yaşayan sanatçı, Kütahya'nın "Ahmet Abi "si ve "Ressam Ahmet'i olarak anıldı.
Ahmet Yakupoğlu'nun sanatı ve kişiliği, Kütahya'ya dönüşünden sonra sadece resimle sınırlı kalmamış, aynı zamanda müzecilik faaliyetlerine de yoğunlaşmıştır. Vacidiye Medresesi'nin müze olarak düzenlenmesi, tanzimi ve personel yapısının oluşturulmasında önemli roller üstlenmiştir. Dört yıl süren bu görevinin ardından, İstanbul Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsü'nde Prof. Süheyl Ünver'e asistanlık yaparak uzmanlık eğitimini tamamlamıştır.
Prof. Süheyl Ünver Bey'in önerisiyle Resim Bölümünü seçer ve bu bölümden mezun olur(1941-1945). İstanbul'daki yıllarında Prof. Süheyl Ünver'den minyatür ve tezhip, Neyzen Halil Dikmen'den ney, Neyzen Nurullah Kılınç Bey ve Süleyman Erguner'den müzik dersleri alır.
Ahmet Yakupoğlu'nun Eserleri: Kütahya'nın Canlanan Tabloları
Ahmet Yakupoğlu'nun eserleri, ağırlıklı olarak Kütahya'nın tarihi ve doğal güzelliklerini konu alır. Sanatçı, fırçasıyla Kütahya'yı ölümsüzleştirerek, şehrin kültürel mirasına önemli katkılar sağlamıştır. Başta İstanbul Boğaziçi olmak üzere, Bursa, Konya, Amasya, Ankara ve İskenderun gibi birçok şehirden de yaptığı resimler, belgesel niteliği taşımaktadır.
Minyatür Ustası: Yakupoğlu, sadece yağlıboya resimle değil, aynı zamanda minyatür sanatıyla da meşgul olmuş ve bu alanda büyük başarılara imza atmıştır. 'Yaşayan En Büyük Türk Minyatür Ustası' olarak anılan sanatçı, minyatürleriyle Türk sanatına önemli katkılarda bulunmuştur.
Çinili Cami: Sanatçı, 1970'lerde kendi tasarımı olan Çinili Camii'ni inşa ettirmiştir. Bu cami, hem mimari hem de süslemeleriyle dikkat çekmektedir.
Ahmet Yakupoğlu'nun Mirası ve Etkisi
Ahmet Yakupoğlu, sadece eserleriyle değil, aynı zamanda yetiştirdiği öğrencilerle de sanat dünyasına önemli isimler kazandırmıştır. Sanatçı, 1964 yılına kadar "Çalışel" soyadını kullansa da, tablolarını, kütüphanesini ve evini Dumlupınar Üniversitesi'ne bağışlayarak, sanatın gelecek nesillere aktarılmasına önemli katkı sağlamıştır.
Yaşlılığında manevi kızı Havva Sökmener ile İzmir'de yaşamakta olan sanatçı, sağlığının kötüleşmesi üzerine Dumlupınar Üniversitesi Rektörlüğü'nün kararıyla 30 Ağustos 2015'te İzmir'den memleketi Kütahya'ya nakledilmiştir. DPÜ Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamının son günlerini misafir olarak geçirip tedavi görmüştür. Ahmet Yakupoğlu, 2 Ekim 2016 tarihinde tedavi gördüğü hastanede vefat etmiştir. Yakupoğlu'nun cenaze namazını, ney ve resim öğrencisi olan hemşerisi, Marmara İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Dr. Mehmet Nuri Uygun kıldırmıştır.
Ahmet Yakupoğlu'nun cenazesi, vasiyetine uygun olarak Hıdırlık'ta bulunan Ahi Erbasan Mezarlığı'nda, anne ve babasının yanına defnedilmiştir. 2 Ekim 2016'da Kütahya'da vefat eden Yakupoğlu, tüm eserleriyle kendini ölümsüzleştirmiştir. Onun ölümüyle Türk Resim Sanatında bir çağ kapanmıştır. Üsküdarlı Hoca Ali Rıza Bey ve Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver ekolünün son temsilcisi olan Yakupoğlu, gönüllerde daima yaşayacak bir sanatçıdır. Binlerce eseriyle Kütahyalı büyükler arasında yerini almıştır. Eserleri ve bıraktığı vakıf emanetleriyle anılacak olan Yakupoğlu, her zaman gönüllerde yaşamaya devam edecektir. Yakupoğlu'nun iki bine yakın eseri olduğu, bunların çoğunu dostlarına hediye ettiği ve eserlerinin büyük bir kısmının sokaklar, evler, çeşmeler ve suları konu aldığı bilinmektedir. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Ahmet Yakupoğlu, sadece bir ressam değil, aynı zamanda bir kültür elçisi, bir eğitimci ve bir gönül adamıdır. Onun eserleri ve yaşamı, Kütahya'nın ve Türkiye'nin kültürel zenginliğine önemli bir katkı sağlamıştır.
Yorum Gönder