Kütahya belediyesi Kent lokantaları

 Ölüm her şeyi eşit kılar mı

Ölüm herkesi ve her şeyi eşit kılar derler, acaba öyle mi? 

Cennet ve cehennem dünya yaşamındaki bir imtihan sonucu mudur, istediğin kadar çabala didin, en nihayeti bir avuç toprak, vade dolduğunda herkesin gideceği yer aynı, ister ağzında gümüş kaşık ile doğ, ister inciler ipekler içinde yaşa, son durak belli.

Cennet ya da cehenneme nasıl gidilir.
Sözüm ona dünya imtihan dünyası imiş.
Neyin imtihanı ki!
Kimisi varlık ile!
Kimisi yokluk ile imtihan olur derler.

Demek ki öte tarafta da eşitlik yok.
Yokluğun imtihanı mı olur.
Aç tavuk darı ambarı deler.

Ölüm her şeyi eşit kılar mı Eşitlik gerçekten var mı?

Ebette var.
Lakin yaşarken değil;
Ölürken bir nebze eşittir, herkese iki metre kefen bezi iki kürek toprak.
Lakin geride kalanlar zengine türbe.
Fukaraya ise derin bir çukur kazar.

Ne demiş ünlü şair Yunus emre;

Şurada bir garip öldü diyeler
Kırk gün sonra duyalar
Cesedin soğuk su ile yuğalar
Söyle garip bencileyin

İnsanoğlu ölümde bile eşit değildir

O da keşke kolay ve acısız olsa, geliverse habersiz uykuda iken.
Ya da bir makinanın stop ettiği gibi aniden duruverse insanın kalbi.
Hele birde insanların tercihine kalsa, zannedersem insan insanoğlu yok olur gider kâinattan.
Nedir bu zulüm, bu kargaşa bu kavga;
Boşuna dememişler.
İki el bir boğaz içindir diye.
Ölüm bir tecrübe midir?
Aslında ölüm en büyük bir tecrübedir de ikinci kez yaşamın garantisi yok, gittin mi gidersin, neyini tecrübe edeceksin.
Nerede değerlendireceksin ki o tecrübeyi
Ya neyin imtihanıdır bu yaşam
Daha ne kadar sürecek bu safha onu da bilen yok, adam binlerce yıl önce taşa kazıtmış da ne olmuş.
Neye çare olmuş.
Ne değişmiş
Her kelimesi bugünde aynı,
Bir şey öğrendi İsem yaşamdan.
O da İnsan insanın kurdudur Sözünün doğruluğu.
İmtihan, imtihan hiçbir zaman eşit koşulla da olmayan bir imtihan sonucu ise, cennet ve cehennem.

Gerçi Ömer Hayyam'ın asırlar önce söylediği gibi.
Onu da kim gidip görmüş ki!
Aslında gözümüzün önünde yaşadığımız dünya hem cennetimiz hem de cehennem insanoğluna, sadece insanın elinde olan
Lakin insanoğlunun fıtratı bozuk.
Gücü ya da parayı eline geçiren kendi cennetini yaratma çabasında, diğerlerine cehennem azabı çektirmek pahasına;

İki bin yıl önce aynı imiş.
İki bin yıl sonra da aynı olacak.
Yaratıcı bozuk yaratmış insanoğlunu.
İnsanoğlunun kabahati değil ki.
Gidin mezar taşlarıma sorun bakalım
İmtihan ne oldu
Geçtin mi, kaldın mı?
Duyacağınız ses, sadece varsa çınarların rüzgâra karşı çıkardıkları sesten başka bir şey olmayacak.

Yaşam bir imtihan her imtihan ise bir tecrübe, Peki tecrübenin cenneti kazanmanın ya da cehennem çukuruna düşmenin üzerinde etkisi ne
Hemen cevap verelim, yaşadığın hayat boyunca öğrendiğin bilgilerin, daha doğrusu hayat boyu yediğin kazıkların toplamıdır tecrübe.
Lakin öte tarafta bu tecrübeden faydalanma durumu yoktur, bilesiniz.
Bu yaşamda cennetin sorularını çalmanın da.

Diyor ki Seneca!

M.S. yetmiş beş yılında Seneca adlı bir düşünür mezar taşına kazıtmış, günümüzde dahi ne denli geçerli sözler.
Acaba imtihan soruları bunlar mı?

1. Para ile satın alınan sadakat, daha fazla para ile de satılır.
2. Başlayan her şey biter.
3. Büyük bir servet, büyük bir köleliktir.
4. Ölüm, bazen ceza, bazen bir armağan, çoğu zaman da bir lütuftur.
5. Yeryüzünde gün ışığına layık olmayan nice insanlar vardır ama, güneş her gün yeniden doğar.
6. Hayatı komedi sananlar, son espriyi iyi düşünsünler!
7. Yaşıyorsak, hala umut var demektir.
8. Aza sahip olan değil, çok isteyen fakirdir.
9. Hayatı kaybetmekten daha acı bir şey vardır, yaşamın anlamını kaybetmek.
10. Unutmazsan senin, affetmezsen onun canı acıyacaktır.
11. Unutma, affetmek ve unutmak sadece iyi insanların intikamıdır.
12. Ey hayat, senin bu kadar önemli tutulman ölüm sayesindedir.
13. Unutma ki, birlikte olduğun insanın geçmişini kurcalamak, onunla kurmayı düşündüğün geleceği yok etmekten başka bir şeye yaramaz.
14. İnsanları tanımak için onları sınamaktan korkmayın, çünkü kaybedilmesi gerekenler, en önce kaybedilmelidirIer.
15. Gençliğinde bilgi ağacını dikmeyen, yaşlılığında rahatlayacağı bir gölge bulamaz.
16. Hafif acılar konuşabilir ama, derin acılar dilsizdir.

Alın size imtihan soruları, gerçi imtihanı bu dünyada kim yapacak
İmtihan olmadan liyakatli insan nasıl kazansın ki
Keşke soruların hepsini bilsek
Ya da kim ve ne tarafından nerede saklandığını bulup çalabilsek şu imtihan sorularını

Yoksa ölümde ve öte tarafta bile adalet olmayacak.

Ahmet Atam

MS 65 "Seneca" isimli bir düşünüre ait.
Antakya müzesindeki bir lahitten alıntı

Related Posts