-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

TÜRKİYE BÖLGESEL BİR GÜÇ MÜDÜR

Türkiye bölgesel bir güç müdür

Türkiye bölgesel bir güç müdür? Bölgesel bir güç olmanın tanımı nedir? Bu sorunun cevabını arayan birçok siyaset bilimci, tarihçi ve uluslararası ilişkiler uzmanı vardır. 

Bölgesel güç olmak ne anlama gelir

Bölgesel bir güç, kendi coğrafyasında etkili olan, bölge ülkeleriyle iş birliği veya rekabet içinde olan, bölgesel sorunlara müdahil olan ve küresel düzeyde de belli bir rol oynayan bir devlettir.
Bölgesel bir güç olmak için hem sert güç (askeri, ekonomik, demografik) hem de yumuşak güç (kültürel, ideolojik, diplomatik) unsurlarına sahip olmak gerekir.
Bölgesel bir güç olmak, aynı zamanda bölgesel liderlik yapabilmek anlamına gelir. 
Bölgesel liderlik, bölge ülkelerinin ortak çıkarlarını temsil edebilmek, bölgeye istikrar ve güvenlik sağlayabilmek, bölgeye yönelik dış tehditlere karşı koymak ve bölgeye yönelik küresel politikalara etki edebilmek demektir. 
Bölgesel liderlik yapabilmek için de hem bölge ülkelerinin tanıma ve kabulüne hem de küresel aktörlerin desteğine ihtiyaç vardır.

Bölgesel bir güç olmak karşılıklı olarak diğer güç kategorilerinin dışında kalmak anlamına gelmez. 
Bir devlet hem bölgesel hem de küresel bir güç olabilir. 
Örneğin ABD**Çin**, **Rusya** ve **Hindistan**
Hem kendi bölgelerinde hem de dünyada önemli bir rol oynayan devletlerdir. 
Bir devlet hem bölgesel hem de orta veya büyük bir güç olabilir. 
Örneğin **Türkiye**, **Brezilya** ve **Meksika**
Hem kendi bölgelerinde etkili olan hem de küresel düzeyde belli bir ağırlığı olan devletlerdir.

Bölgesel bir güç olmanın avantajları olduğu gibi dezavantajları da vardır. 
Bölgesel bir güç olmak, bir devlete prestij, nüfuz ve itibar kazandırır. 
Böylece devlet, kendi çıkarlarını daha iyi koruyabilir ve savunabilir. 
Ayrıca devlet, bölge ülkeleriyle daha fazla iş birliği yaparak ekonomik ve siyasi faydalar elde edebilir. 
Ancak bölgesel bir güç olmak, aynı zamanda sorumluluk da getirir. 
Böylece devlet, bölgedeki sorunlara kayıtsız kalamaz ve müdahale etmek zorunda kalabilir. Ayrıca devlet, bölgedeki rakipleriyle çatışma riskiyle karşı karşıya kalabilir.

Bölgesel güç olmanın tanımı nedir? 


Bu sorunun kesin ve net bir cevabı yoktur. 
Her devletin kendi coğrafyasında ve küresel düzeyde farklı özellikleri, farklı hedefleri ve farklı stratejileri vardır. 
Bu nedenle bölgesel güç olmanın tanımı da değişkenlik gösterebilir. 
Ancak genel olarak söyleyebiliriz ki; bölgesel bir güç olmak hem sert hem de yumuşak gücü kullanarak kendi coğrafyasında etkili olan ve küresel düzeyde de rol oynayan bir devlet olmaktır.

Bölgesel bir güç olmanın kriterleri nelerdir?


- Kendine ait kimliği ile tanımlanabilir bir bölgenin parçası olmalı.
- Bölgesel bir güç imajına sahip çıkmalı.
- Kendi ideolojik yapılanması kadar bölgenin coğrafik boyutunda kararlı etkisini göstermeli.
- Üst düzey askeri, ekonomi, demografi, politika ve ideoloji yetenekleri olmalı.
- Bölge ile bütünleşik olmalı.
- Bölgesel güvenliği yüksek önemde görmeli.
- Bölgedeki diğer kuvvetler tarafından ve özellikle diğer bölgelerdeki bölgesel güçlerce bir bölgesel güç olarak kabul edilmeli.
- Bölgesel ve küresel yapılarla bağlantılı olmalı.
- Bölgesel sorunların çözümünde etkin rol üstlenerek sorunun çözümünü mümkün hale getirebilecek güce ve yetkinliğe sahip olmalı.
- Bölgesel ve/veya küresel ölçekte oyun kurma (şekillendirme) ve/veya oyun bozma gücü ve yeteneğine sahip olmalı.

Türkiye bölgesel bir güç müdür? 


Bu sorunun cevabı hem evet hem de hayır olabilir. 
Türkiye'nin bölgesel bir güç olma potansiyeli ve iddiası vardır, ancak bunu gerçekleştirmek için karşılaştığı pek çok engel ve zorluk da vardır.

Türkiye'nin bölgesel bir güç olma potansiyeli, coğrafi konumu, nüfusu, ekonomisi, askeri gücü, kültürel mirası ve tarihi ilişkileri ile ilgilidir. 

Türkiye, Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının kesişim noktasında yer alır ve hem kara hem de deniz yollarının kontrolü açısından stratejik bir öneme sahiptir. 
Türkiye'nin nüfusu yaklaşık 85 milyon olup, bölgesindeki en kalabalık ülkelerden biridir. Türkiye'nin ekonomisi de bölgesindeki en büyük ekonomilerden biridir ve G20 üyesidir. Türkiye'nin askeri gücü de NATO'nun ikinci büyük ordusuna sahiptir ve nükleer silahlara sahip olmasa da balistik füze ve insansız hava aracı gibi gelişmiş silah sistemlerine sahiptir. Türkiye'nin kültürel mirası da çok zengindir ve hem İslam hem de Avrupa medeniyetlerinin etkisini taşır. 
Türkiye'nin tarihi ilişkileri de bölgesindeki pek çok ülke ile derin köklere sahiptir ve Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçısı olarak görülür.

Türkiye'nin bölgesel bir güç olma iddiası ise, özellikle son yıllarda izlediği aktif ve müdahaleci dış politika ile ilgilidir. 
Türkiye, bölgesindeki pek çok sorun ve çatışmaya doğrudan veya dolaylı olarak dahil olmuş ve kendi çıkarlarını savunmuştur. 
  • Türkiye, Suriye'de Esad rejimi ve terör örgütleriyle mücadele etmiş.
  • Libya'da Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne destek vermiş.
  • Irak'ta PKK'ya karşı operasyonlar düzenlemiş.
  • Kafkasya'da Azerbaycan'ın yanında yer almış.
  • Doğu Akdeniz'de Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi ile enerji kaynakları üzerinde anlaşmazlık yaşamış ve Somali'den Katar'a kadar pek çok ülke ile iş birliği yapmıştır. 

Türkiye ayrıca bölgesel kuruluşlara da liderlik etmeye çalışmış ve İslam İş birliği Teşkilatı, Ekonomik İş birliği Teşkilatı ve D-8 gibi platformlarda aktif rol oynamıştır.

Ancak Türkiye'nin bölgesel bir güç olma iddiasını gerçekleştirmesi için karşılaştığı pek çok engel ve zorluk da vardır, bunlar arasında;
  1. Siyasi istikrarsızlık
  2. Ekonomik kriz
  3. Demokratik açığı
  4. İnsan hakları ihlalleri
  5. Yargı bağımsızlığı sorunu
  6. Medya özgürlüğü eksikliği.
  7. Toplumsal kutuplaşma
  8. Terör tehdidi.
  9. Mülteci sorunu.
  10. Etnik ve dini azınlıkların durumu gibi iç faktörler sayılabilir.
A.ATAM
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun