İYİLİK YAPMAK BEKLENTİ MİDİR İYİLİK KARŞILIK BULUR MU
İyilik Yaparken Karşılık Beklemek İnsan Doğasının Bir Parçası mı?
İyilik yaparken karşılık beklemek, insan doğasının bir parçası mı yoksa gizli bir ego tatmini mi?
İyilik Yaparken Karşılık Beklemek: Ruhun Merhameti mi, Egonun Ticareti mi?
Kimi zaman birine yardım ederiz, içimizden bir ses “Aferin sana!” der.
Ama bazen o sesin tonu değişir: “Ee, bari bir teşekkür etseydi…” İşte o an, içimizdeki gönüllü melek, yerini alacaklı muhasebeciye bırakır.
Peki soralım:
Peki soralım:
İyilik yaparken karşılık beklemek insan doğasının bir parçası mı?
Yoksa modern çağın fayda odaklı iyilik tüccarlığı mı?
Bir Avuç Şeker ve Bir Ton Beklenti 🍬
Çocukken bayramlarda şeker verirlerdi bize, karşılığında “el öpme hizmeti” beklenirdi.
O zamanlar biz sanırdık ki şeker, iyiliğin kendisi.
Meğer o bir davetiyeymiş; “Bak ne verdim, hadi sıra sende” diyen bir göz kırpması.
Büyüdük… Şeker yerine yardım teklif ediyoruz, zaman ayırıyoruz, emek harcıyoruz.
Büyüdük… Şeker yerine yardım teklif ediyoruz, zaman ayırıyoruz, emek harcıyoruz.
Ama içimizden hâlâ şu cümle geçiyor:
Ben olsam bana böyle yapılmazdı.
Demek ki iyiliğin altına gizlenmiş görünmez bir fatura var.
Ben olsam bana böyle yapılmazdı.
Demek ki iyiliğin altına gizlenmiş görünmez bir fatura var.
Yazmaz ama kesilir: “Bir tebessüm, bir övgü, bir ‘iyiki varsın’ alacağım var.”
Melek Maskeli Tüccar mı, Ruhsal Gönüllü mü? 😇
İnsan, doğası gereği sosyal bir varlık.
Yardımlaşmak, dayanışmak, kolektif bilincin temelidir.
Ancak çoğu zaman iyilik, bilinçaltında bir alışverişe dönüşür.
Oysa gerçek iyilik, karşılık beklemeyen bir yağmur damlası gibidir.
- Ben ona doğum gününü hatırlattım, o benimkini unuttu.
- Onun için sabahladım, bana bir mesajı çok gördü.
Oysa gerçek iyilik, karşılık beklemeyen bir yağmur damlası gibidir.
Toprağa karışır ve görünmez.
Ama ne hikmetse, biz yağmuru sadece gökkuşağı varsa alkışlıyoruz.
Sosyal Medya Çağında İyilik Pozu 📸
Birine yardım ettiysen ve bunu paylaşmadıysan…
Modern çağın iyilik tanrısı, görünürlük.
“Ben bugün bir sokak kedisini besledim” cümlesi, altına konacak 3 kalp emojisi ve bir "Sen harikasın!" yorumu olmadan eksik hissediliyor.
Gizli kahramanlık out, etiketli yardım in.
İyilik bile PR ister oldu.
Karşılıksızlık: En Büyük Karşılık 🎁
İyilik, aslında kendi içinde bir ödüldür.
Birine yardım ettiğinde onun mutluluğuyla ruhun yıkanır.
Ama biz onu “kar getirmeyen yatırım” olarak görünce anlamını kaybettiriyoruz.
İyilik, yürekle yapılır, karneyle değil.
Ve her iyiliğin sonucu, bazen sadece iç huzurudur.
Bu az mı?
İyilik, yürekle yapılır, karneyle değil.
Ve her iyiliğin sonucu, bazen sadece iç huzurudur.
Bu az mı?
Sonuç: İnsan Doğası mı, Ego Çarpması mı? 🤔
Evet, insan doğası gereği takdir görmek, değerli hissetmek ister.
Ancak bu, iyilik yaparken elimizi terazide tutmamıza gerekçe mi?
Belki de her yardımda bir ego çırpınışı, bir “beni fark et” fısıltısı vardır.
Belki de her yardımda bir ego çırpınışı, bir “beni fark et” fısıltısı vardır.
Ama gerçek iyilik, sessizliğe alışık olanın işidir.
Unutma, çiçek arıdan bir teşekkür beklemez; sadece açar.
Sen de iyiliğini yap ve aynaya bak: “Bugün bir insanın hayatına dokundum.”
Gör bak, o iç ses nasıl gururla fısıldar:
"Bravo be!" (Ve bu sefer içten.)
Bir el uzattı, düştüğünü gördü,
Kalkınca bir teşekkür borçlu sandı.
Kalbi cebinden fiş arar oldu,
Sandı ki iyiliği taksitle yaptı.
Gül verdi, dikenini hesap etti,
Koklamadı, o da “ne güzel” demedi.
İçinden bir ses bağırdı:
Sen hayır kurumu musun, geri dönüşsüz sevgi mi olur be!”
Bir çocuğun gözyaşını sildi,
Annesi görmedi, içi buruldu.
Galiba o kahraman olmayı
Perde kapanınca seviyordu..
Oysa ne hayali vardı:
İyilik melekleri kulübü" kuracaktı,
Ama üyelik şartı ağır geldi:
Karşılıksızlık.
Unutma, çiçek arıdan bir teşekkür beklemez; sadece açar.
Sen de iyiliğini yap ve aynaya bak: “Bugün bir insanın hayatına dokundum.”
Gör bak, o iç ses nasıl gururla fısıldar:
"Bravo be!" (Ve bu sefer içten.)
İyiliğin Faturası Şiiri
Bir el uzattı, düştüğünü gördü,
Kalkınca bir teşekkür borçlu sandı.
Kalbi cebinden fiş arar oldu,
Sandı ki iyiliği taksitle yaptı.
Gül verdi, dikenini hesap etti,
Koklamadı, o da “ne güzel” demedi.
İçinden bir ses bağırdı:
Sen hayır kurumu musun, geri dönüşsüz sevgi mi olur be!”
Bir çocuğun gözyaşını sildi,
Annesi görmedi, içi buruldu.
Galiba o kahraman olmayı
Perde kapanınca seviyordu..
Oysa ne hayali vardı:
İyilik melekleri kulübü" kuracaktı,
Ama üyelik şartı ağır geldi:
Karşılıksızlık.
Ahmet ATAM