İyilik karşılık bulur mu? |
İyilik yapmak karşılık bulur mu?
İyilik karşılık bulur elbette, lakin bazen de gün gelir yaptığın iyilik sana bir görev olarak geri döner.
Yaptığın iyilikler, iyi insan olmak çabası hayatını anlamlı hale getirdikçe insanoğlu olgunlaşıyor, eğer karşılığını bulamıyorsa da gün gün tüketiyor insanı.
İyilik karşılık bulur mu?
Bu soru, insanın doğasını ve toplumun işleyişini anlamaya çalışan birçok filozofun, yazarın ve düşünürün üzerinde durduğu bir konudur.
İyilik yapmak, sadece kendimiz için değil, başkaları için de bir değer taşır.
İyilik yapmak, bizi daha mutlu, daha sağlıklı, daha üretken ve daha güvenilir kılar.
İyilik yapmak, aynı zamanda bize saygı, sevgi ve takdir kazandırır.
İyilik yapmanın karşılığı nedir?
Her zaman iyilik görmek mi?
Yoksa iyilik yapmanın kendisi bir karşılık mıdır?
İyilik yapmanın karşılığı her zaman iyilik görmek değildir.
Bazen yaptığımız iyiliklerin farkına varılmaz, bazen de kötüye kullanılır.
Bazen de yaptığımız iyilikler bize bir yük olur, bizi zor durumlara sokar veya bizi başkalarının gözünde küçültür.
Bu durumlarda iyilik yapmanın anlamını kaybeder miyiz?
Hayır. Çünkü iyilik yapmak, sadece karşılık beklemeden değil, aynı zamanda sonuçlarına katlanarak da yapılır.
İyilik yapmak, bir erdemdir ve erdemli olmak da kolay değildir.
İyilik yapmak karşılık beklemek midir?
İyilik yapmanın kendisi bir karşılıktır.
Çünkü iyilik yapmak, bize kendimizi iyi hissettirir. İyilik yapmak, bize hayatın güzelliklerini hatırlatır.
İyilik yapmak, bize insanlığımızı gösterir.
İyilik yapmak, bize umut verir.
İyilik yapmak, bize anlam katar.
İyilik yapmak, bize iyidir.
İyilik karşılık bulur mu?
Evet, bulur.
Ama her zaman beklediğimiz şekilde değil.
İyilik karşılık bulduğunda sevinmeliyiz, bulmadığında üzülmemeliyiz.
Çünkü iyilik yapmak, bizim için bir seçimdir ve seçimlerimizin arkasında durmalıyız.
Yaptığımız iyilik ne derce karşılık bulur?
Bu soru, insanlık tarihi boyunca pek çok kişinin merak ettiği ve cevap aradığı bir sorudur.
İyilik yapmak hem kendimize hem de başkalarına fayda sağlayan bir davranıştır.
Ancak, iyilik yapmanın karşılığını beklemek, iyiliğin özünü bozar mı?
Yoksa, iyilik yapmanın bir ödülü olmalı mıdır?
Bu sorulara farklı filozof ve düşünürler farklı cevaplar vermişlerdir.
Bazı filozof ve düşünürler, iyilik yapmanın karşılığını beklemenin doğal ve haklı bir beklenti olduğunu savunmuşlardır.
Örneğin, Aristoteles, iyilik yapmanın insanın mutluluğunu artırdığını ve insanın doğasına uygun olduğunu söylemiştir.
Aristoteles'e göre, iyilik yapmak, insanın erdemli olmasını sağlar ve erdemli olmak da insanın en yüksek amacıdır.
Bu nedenle, iyilik yapan kişi hem kendisi hem de toplum için iyi olanı yapmış olur ve bunun karşılığında da mutlu olmayı hak eder.
Bazı filozof ve düşünürler ise, iyilik yapmanın karşılığını beklemenin yanlış ve zararlı olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Örneğin, Kant, iyilik yapmanın bir görev olduğunu ve bunun için herhangi bir çıkar veya ödül beklemeden yapılması gerektiğini savunmuştur.
Kant'a göre, iyilik yapmak, insanın ahlaki yasasına uygun davranmak demektir ve bu yasa evrensel ve değişmezdir.
Bu nedenle, iyilik yapan kişi, sadece ahlaki yasaya saygı duyduğu için iyilik yapar ve bunun karşılığında da hiçbir şey talep etmez.
Bu iki görüş arasında bir orta yol bulmaya çalışan bazı filozof ve düşünürler de olmuştur. Örneğin, Hume, iyilik yapmanın hem duygusal hem de rasyonel bir temeli olduğunu iddia etmiştir.
Hume'a göre, iyilik yapmak, insanın doğal olarak sahip olduğu bir merhamet duygusundan kaynaklanır.
Ancak, bu duygu tek başına yeterli değildir.
İyilik yapmanın aynı zamanda akıl yürütme gerektirdiğini ve insanın kendi çıkarlarını da gözetmesi gerektiğini söylemiştir.
Bu nedenle, iyilik yapan kişi hem başkalarının hem de kendi mutluluğunu artırmayı amaçlar ve bunun karşılığında da makul bir beklenti içinde olabilir.
Sonuç olarak, yaptığımız iyilik ne derce karşılık bulur, sorusunun kesin bir cevabı yoktur.
Her filozof ve düşünür, kendi bakış açısına göre bu soruya farklı yanıtlar vermiştir.
Ancak, ortak nokta şudur ki; iyilik yapmak, insanın hem kendisine hem de başkalarına iyi gelir.
İyilik yapmanın karşılığı ise; bazen maddi veya manevi bir ödül olabilir, çoğu zamanda sadece içsel bir tatmin duygusudur.
Sana kötü davranan, kandıran, yalan söyleyen, hatta bazen küçümseyen insanlara iyilikle karşılık vermek aptallık mıdır?
Bu soru, birçok insanın hayatında karşılaştığı bir durumdur. Bazıları, bu tür insanlara karşı sert ve tavizsiz olmak gerektiğini düşünür. Bazıları ise, onlara iyilik yaparak onları değiştirebileceğine veya en azından vicdanlarını rahatlatabileceğine inanır.
Peki, hangisi doğru?
Bu sorunun kesin bir cevabı yoktur.
Her durum, farklı faktörler ve koşullar içerir.
Ancak, genel olarak, sana kötü davranan insanlara iyilikle karşılık vermenin aptallık olmadığını söyleyebiliriz.
İşte bunun için bazı nedenler:
İyilik yapmak, insanın karakterini yansıtır.
Sana kötü davranan insanlara iyilik yapmak, onların seni nasıl etkilediğini değil, senin nasıl bir insan olduğunu gösterir. Sen, kendi değerlerine ve prensiplerine bağlı kalan, saygılı, olgun ve hoşgörülü bir insansın. Onların yaptıkları seni değiştirmeyecek veya seni onlara benzetecek.
İyilik yapmak, insanın ruh halini iyileştirir.
Sana kötü davranan insanlara iyilik yapmak, sana mutluluk ve huzur verir.
Çünkü sen, kendinle barışık ve vicdanen rahat bir insansın. Onlara karşı kin, nefret veya öfke beslemek, sadece seni yıpratır ve stres yaratır. İyilik yaparak, bu olumsuz duygulardan kurtulursun.
İyilik yapmak, insanın beşerî ilişkilerini geliştirir.
Sana kötü davranan insanlara iyilik yapmak, onların sana olan tutumunu değiştirebilir veya en azından yumuşatabilir.
Belki de onlar, senin iyiliğini anlayacak ve sana daha iyi davranmaya başlayacaklardır.
Belki de onlar, senin iyiliğinden utanacak ve sana zarar vermeyeceklerdir.
Belki de onlar, senin iyiliğinden etkilenerek kendilerini sorgulayacak ve daha iyi insanlar olmaya çalışacaklardır.
Her ne olursa olsun, senin iyiliğin onların üzerinde bir etki bırakacaktır.
İyilik yapmak, senin örnek olmanı sağlar.
Sana kötü davranan insanlara iyilik yapmak, çevrendeki diğer insanlara da ilham verebilir. Senin davranışın, onlara da iyilik yapmanın önemini ve güzelliğini gösterebilir.
Senin davranışın, onlara da kötülükle mücadele etmenin en iyi yolunun iyilik olduğunu öğretebilir.
Senin davranışın, onlara da daha iyi bir dünya için katkıda bulunmanın mümkün olduğunu kanıtlayabilir.
Sonuç olarak, sana kötü davranan insanlara iyilikle karşılık vermek aptallık değil, aksine akıllılıktır.
-----
A.Atam
İyilik yapmak, senin örnek olmanı sağlar.
Sana kötü davranan insanlara iyilik yapmak, çevrendeki diğer insanlara da ilham verebilir. Senin davranışın, onlara da iyilik yapmanın önemini ve güzelliğini gösterebilir.
Senin davranışın, onlara da kötülükle mücadele etmenin en iyi yolunun iyilik olduğunu öğretebilir.
Senin davranışın, onlara da daha iyi bir dünya için katkıda bulunmanın mümkün olduğunu kanıtlayabilir.
Sonuç olarak, sana kötü davranan insanlara iyilikle karşılık vermek aptallık değil, aksine akıllılıktır.
Çünkü bu şekilde hem kendine hem de başkalarına fayda sağlarsın.
Tabii ki bu demek değil ki her zaman herkese iyilik yapmalısın veya kendini ezdirmelisin. Sınırlarını bilmeli ve haklarını savunmalısın.
-----
A.Atam
Yorum Gönder