KÜTAHYA NEDEN GELİŞEMEDİ

Kütahya neden gelişemedi,
Kütahya neden gelişemedi,


Kütahya neden gelişemedi, makus talihini bir türlü yenemeyen kadim şehir ve bu şehrin bir türlü kırılamayan makus talihinin müsebbibi biliniz' ki yine Kütahyalıdır.

Kütahya neden gelişemedi geri kaldı?

Kütahya, Türkiye'nin en eski ve tarihi şehirlerinden biridir. 
Ancak, son yıllarda ekonomik, sosyal ve şehircilik açısından gelişme gösterememiş, hatta geri kalmıştır. 
Bu durumun nedenleri nelerdir? 
Bu yazıda, Kütahya'nın karşılaştığı sorunları ve bunların çözüm yollarını kendi bakış açımla analiz edeceğiz.

Kütahya neden gelişemedi, ekonomik sorunlar


Kütahya'nın ekonomik sorunlarının başında, sanayileşmenin yetersizliği gelmektedir. 
Kütahya, çoğunlukla tarım ve hayvancılığa dayalı bir ekonomiye sahiptir. 
Ancak, bu sektörlerde verimlilik düşüktür ve rekabet gücü azdır. 
Ayrıca, Kütahya'nın doğal kaynakları da sınırlıdır. 
Seramik, mermer ve termal turizm gibi potansiyeli olan alanlar ise yeterince değerlendirilememektedir. 

Bu nedenle, Kütahya'nın gelir düzeyi düşük, işsizlik oranı yüksek ve göç veren bir şehir haline gelmiştir.

Kütahya'nın sosyal sorunları ise, eğitim, sağlık ve kültür alanlarında yaşanmaktadır. Kütahya'nın eğitim kalitesi ve okullaşma oranı Türkiye ortalamasının altındadır. 
Özellikle kırsal kesimdeki okullarda altyapı, öğretmen ve materyal eksikliği vardır. 
Sağlık hizmetleri de yetersizdir. 
Kütahya'da hastane sayısı az, doktor sayısı kısıtlı ve sağlık personeli niteliksizdir. 
Kültür alanında ise, Kütahya'nın zengin tarihi ve kültürel mirası korunamamakta, tanıtılamamakta ve yaşatılamamaktadır. 
Kütahya'da sanat, spor ve eğlence olanakları da kısıtlıdır.

Kütahya neden gelişemedi, sosyal sorunlar


Kütahya'nın şehircilik sorunları ise, planlama, ulaşım ve çevre konularında ortaya çıkmaktadır. Kütahya'da kentleşme süreci plansız ve kontrolsüz bir şekilde gerçekleşmiştir. 
Bu da kent dokusunun bozulmasına, tarihi ve doğal sit alanlarının tahribine ve kentsel dönüşüm ihtiyacının artmasına yol açmıştır. 

Ulaşım sorunu da Kütahya'nın gelişmesini engelleyen bir faktördür. 
Kütahya'nın karayolu, demiryolu ve havayolu bağlantıları yetersizdir. 
Şehir içi ulaşımda da toplu taşıma araçları az, trafik yoğun ve park yeri sıkıntılıdır. 
Çevre sorunu ise, Kütahya'nın hava, su ve toprak kirliliği ile karşı karşıya olduğunu göstermektedir. 
Sanayi tesisleri, termik santraller, maden ocakları ve atık depolama alanları çevreye zarar vermektedir.

Kısacası, Kütahya ekonomik, sosyal ve şehircilik anlamında gelişememiş ve geri kalmış bir şehirdir. 

Bu durumun değişmesi için, Kütahya'nın sanayileşmesini sağlayacak, tarım ve hayvancılığı destekleyecek, doğal kaynaklarını değerlendirecek ve termal turizmini geliştirecek politikalar uygulanmalıdır. 

Ayrıca, Kütahya'nın eğitim, sağlık ve kültür hizmetlerini iyileştirmek, tarihi ve kültürel mirasını korumak ve tanıtmak için yatırımlar yapılmalıdır. 

Kütahya'nın planlı, sürdürülebilir ve katılımcı bir kentleşme sürecine girmesi, ulaşım altyapısını güçlendirmesi ve çevre sorunlarını çözmesi de gereklidir. 
Kütahya'nın gelişmesi için, yerel yönetimler, merkezi hükümet, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, iş dünyası ve vatandaşlar iş birliği içinde olmalıdır.

Şehirleri güzelleştiren daha çok içinde yaşayan insanlardır 


Çok uzun süredir acı çekiyor KÜTAHYAM
Sokakları omuzları çökmüş kaderine razı olmuş ihtiyarlar
İş beğenmeyip, işsiz gezen gençler
Ucuz mağazaların önündeki çaputları, evde koyacak yeri kalmadığı halde tavuk gibi eşeleyen kadınlar.

Başkasına selam vermek zorunda kalmamak için kafası önünde at gözlüğü takmış gibi gezen, sorsan cebinde çay parası olmayan kibir abidesi mutsuz insanlar.

Şehirler mi tayin eder insanların kaderini, insanlar mı tayin eder şehirlerin kaderini?
Bence yaşadığımız şehrin insanları, bir kentin kaderini etkiliyor

Üzerinde ölü toprağı bulunun güzelim şehrimden canlı nağmeler çıkmıyor
Üzüm üzüme bakarak kararır derler ya
Kopyalanmış insanlar, birbirine bakarak kararıyor.
Ezelden beridir sevmiyor Kütahya'm başka renkleri
Görüntü aldatmasın sakın sizi
Orta çağın bağnazlığında yaşar bu şehir
Onun için farklı renkleri sevmez, dışlar.

Öğleye kadar uyur Kütahyalı


Esnafı kınar, saat ondan önce dükkân açmıyor diye
Evin kadını kocasını işe oğlunu okula yolcu eder, vurur kafayı öğleye dek tekrar yatar
Öğle sonu ise gezektedir , alışveriş ikindiden sonra akşama doğrudur,
Sabah sekizde açsın esnaf gece on ikiye dek beni beklesin der.

Soakları metruk binalar ile dolu Tek caddeye mahkumdur Kütahyalı


Gerçi son zamanlarda Sn Alim Işık ile beraber viranelerde bir yıkım başlamıştır, lakin ağır işlemekte ve yetersizdir, yeni caddelere ihtiyacı vardır Kütahyalının,
Lakin burada da gerek sit alanları gerekse çamurdan topraktan yapılmış sözde tarihi eser statüsü kazanmış viraneler elini kolunu bağlar belediyenin.

Alışveriş güzergahı da bellidir Kütahyalının
Vazo da başlar Kapanaltı'nda biter
Cevahir satsan başka yerde işlemez
Bu sebep ile bu güzergâhtaki işyeri kiraları çok yüksektir
İş yeri sahibi kirasını gidere yansıtmak zorunda kalır
Bu sefer de şikâyet eder Kütahyalı
Mal ve hizmetler pahalı diye!

Aslında kazanan kiracı değildir
Kütahyalı mal sahibidir, güçlüdür de.

Rantım düşmesin diye alternatif caddelerin açılmasına bile rıza göstermez.

İradesi ipotek altındadır Kütahyalının


İş yapacak bir vekil ya da Başkan'ı kendi hür iradesi ile seçmez Kütahyalı!
Nüfusunun büyük kısmı akşamları ya tarikat sohbetlerinde ya cemaat vaazlarındadır
Aklını şeyhine ve hocasına kiraya veren garibim onun işaret ettiği bir adayın haricinde oy vermez talimatlarının dışına çıkmaz, çıkamaz.
Çünkü birey değildir olamamıştır Kütahyalı.

Yalnızlığını çaresizliğini hayallerini ve dahi beklentilerini, bir güç odağı olduğunu düşündüğü tarikat ve cemaatlerde arar.
Huzuru orada bulduğunu düşünür, eleştirmem hatta bazen Hak'ta veririm.
Adaletsiz bir düzenin sığınağı olarak görür gittiği topluluğu.
Benimkisi sadece bir şahsi tespitin ötesine geçmez.

Kütahyalı tembel midir?

Gelelim tembelliğe miskinliğe
Kamu yatırımı hep isteriz her daim, alışmışız çünkü, Kütahya zamanında kamu yatırımının bol olduğu bir şehirdi, ilk açıldıklarında çalışacak eleman bile bulunamıyordu.
Kütahya altmışlı ve yetmişli yıllarında nispeten altın çağını yaşadı
Kafalarda düşünce hep şu idi
Oğlanı Azot'a koyarım.
Bende Ilıca'dan bir ev alırım
Alabilirsem birkaç daire alır kiraya veririm
Vizyon bu kadar.

Uşakta bir söz vardır
ÜÇ kişi bir araya gelince bir iş kurar
Maalesef KÜTAHYA da üç kişi bir araya gelince dedikodu başlar, Ahmet batmış, Mehmet 'de bugün yarın.

Kütahya'nın Zenginleri bir araya gelip bir ekmek kapısı açmaz.
Birkaç istisna.
Elbette az da olsa istisnaları var, Güral ailesi başta olmak üzere.
İmza toplayalım da başkalarının emek ve sermayelerini buraya getirmelerini sağlayalım, o başkaları aptaldı sanki.

Kütahyalıya teklifimdir.
Ali Güral'ın heykelini dikin heykelini.
Memleketin fabrikaları üç beş kişiye peşkeş çekilirken kafasını kuma gömen Kütahyalı
Hiç araştırmaz, ya da duymaza yatar.
Malını kim almış kime gitmiş, sadece bağırır sattırmam.
El oğlu babalar gibi satar, sattı da!

Sen vekillerini hangi kıstasa göre seçtin 'ki kardeşim
Kamu fabrikaları özelleşti, Kütahyalı artık asgari ücrete talim eder oldu, o da torpille!
Seyit Ömer termik, Şeker, kime gitti hiç araştırdın 'mı? ,
Sen tespih çekmeye ve kafanı kuma gömmeye devam et kardeşim

KISACASI

Kütahya'nın gerek şehircilik alanında gerek ekonomik sosyolojik ve kültürel konularda neden geri kaldığı hakkında ciltler dolusu kitaplar yazılabilir.
Kısaca;

İnsanın Yaşadığı kentin talihi veya talihsizliği, içinde yaşayanların eğitim bilgi ve kültürleri ile ayrıca siyasete doğrudan katılımı ile doğru orantılıdır.

Sürçü lisan ettikse affola, sizde Kütahya'nın neden gelişemediği hakkındaki fikirlerinizi makaleye yorum olarak yazabilirsiniz.
Vesselam

AHMET ATAM


0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun