Agnostisizm nedir? Agnostisizm, Tanrı'nın varlığı veya yokluğu konusunda kesin bir bilgiye sahip olmadığımızı veya sahip olamayacağımızı savunan bir felsefi görüştür.
Tanrı'nın Varlığına Dair Kesin Bilgiye Sahip Olamayacağımız Felsefi Yaklaşım: Agnostisizm
Agnostisizm, ateizm veya teizm gibi bir inanç değil, bir bilgi iddiasıdır.Agnostikler, Tanrı'nın varlığına inanıp inanmamaktan ziyade, bu konuda bilgi sahibi olup olmadıklarını sorgularlar.
Agnostisizmin kökeni Antik Yunan felsefesine kadar uzanır.
Agnostisizmin kökeni Antik Yunan felsefesine kadar uzanır.
Sokrates, bilginin sınırlarını vurgulayan ve kendisinin hiçbir şey bilmediğini söyleyen bir filozoftu.
Agnostisizm terimi ise 19. yüzyılda İngiliz biyolog Thomas Henry Huxley tarafından ortaya atıldı.
Huxley, Tanrı'nın varlığına dair herhangi bir kanıt olmadığını ve bu nedenle bu konuda agnostik olduğunu belirtti.
Agnostisizmin türleri
Agnostisizmin çeşitli türleri vardır. Örneğin, güçlü agnostisizm, Tanrı'nın varlığı veya yokluğunun insan aklının kavrayabileceği bir konu olmadığını iddia eder.Zayıf agnostisizm ise, Tanrı'nın varlığı veya yokluğunun bilinebilir olduğunu ancak şu anda yeterli kanıt olmadığını savunur.
Ayrıca, pratik agnostisizm, Tanrı'nın varlığı veya yokluğunun hayatımızda önemli bir fark yaratmadığını ve bu nedenle bu konuya ilgi duyulmaması gerektiğini öne sürer.
Agnostisizm, felsefi bir tutum olarak pek çok eleştiriye maruz kalmıştır.
Agnostisizm, felsefi bir tutum olarak pek çok eleştiriye maruz kalmıştır.
Bazıları, agnostisizmin kararsızlık veya kayıtsızlık göstergesi olduğunu düşünür.
Bazıları ise, agnostisizmin Tanrı'nın varlığına dair olasılıkları eşit gördüğünü ve bu nedenle mantıklı olmadığını ileri sürer.
Agnostikler ise, eleştirilere karşı, agnostisizmin rasyonel ve dürüst bir yaklaşım olduğunu savunur.
Agnostisizm hakkında ünlü filozofların görüşleri
Agnostisizm, Tanrı'nın veya başka metafizik varlıkların varlığı veya doğası hakkında kesin bilgi sahibi olmanın mümkün olmadığını savunan bir felsefi akımdır.Agnostisizm, ateizm veya teizm gibi inanç sistemlerinden farklı olarak, Tanrı'nın varlığına veya yokluğuna dair bir iddia veya yargıda bulunmaz.
Agnostisizm, bilimsel olarak kanıtlanamayan veya gözlemlenemeyen şeyler hakkında bilgi sahibi olmanın insanın yeteneklerinin ötesinde olduğunu kabul eder.
Agnostisizm terimi, ilk olarak 19. yüzyılda İngiliz doğa bilimci Thomas Henry Huxley tarafından kullanılmıştır.
Agnostisizm terimi, ilk olarak 19. yüzyılda İngiliz doğa bilimci Thomas Henry Huxley tarafından kullanılmıştır.
Huxley, her türlü manevi veya mistik bilgi iddialarını reddeden bir felsefe ortaya koymuştur. Huxley, agnostisizmi şöyle tanımlamıştır:
Bu basitçe bir insanın, bilmek veya inanmak konusunda bilimsel bir temeli olmadığını, yani bildiğini veya inandığını söyleyemeyeceği anlamına gelir." [1]
Ancak agnostik düşünce, çok daha eski zamanlara dayanmaktadır.
Örneğin, MÖ 5. yüzyılda yaşamış Yunan filozofu Protagoras, Tanrıların varlığı hakkında agnostik bir görüş sergilemiştir.
Protagoras, "Tanrılar hakkında ne söyleyebilirim?
Var olduklarını mı yoksa olmadıklarını mı?
Ya da ne şekilde olduklarını mı?
Bu konuda hiçbir şey bilmediğimi biliyorum." [2] demiştir.
Agnostisizm, farklı dini ve felsefi görüşlerle uyumlu olabilir.
Agnostisizm, farklı dini ve felsefi görüşlerle uyumlu olabilir.
Bir kişi hem teist hem de agnostik olabilir; yani Tanrı'nın var olduğuna inanırken, aynı zamanda Tanrı'nın doğası hakkında kesin bilgi sahibi olamayacağını kabul eder.
Benzer şekilde, bir kişi hem ateist hem de agnostik olabilir; yani Tanrı'nın var olmadığına inanırken, bu konuda kesin bilgi sahibi olamayacağını kabul eder.
Agnostisizm, tarihte pek çok ünlü filozofun görüşünü etkilemiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
- David Hume:
Agnostisizm, tarihte pek çok ünlü filozofun görüşünü etkilemiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
- David Hume:
İskoç Aydınlanması'nın önde gelen filozoflarından biri olan Hume, dini inançların rasyonel temellerinin olmadığını savunmuştur.
Hume'a göre, Tanrı'nın varlığı ya da yokluğu hakkında kesin bir sonuca ulaşmak mümkün değildir.
Hume, "Tanrının varlığı ya da yokluğu hakkında hiçbir zaman kesin bir karara varamayız; çünkü bu konuda hiçbir deneyimimiz yoktur." [3] demiştir.
- Immanuel Kant:
- Immanuel Kant:
Alman felsefesinin kurucularından olan Kant, insan aklının sınırlarını ortaya koymuştur.
Kant'a göre, insan aklı sadece fenomenal dünyayı, yani duyularla algılanabilen nesneleri kavrayabilir.
Tanrı gibi noumenal dünyaya ait olan nesneler ise insan aklının erişemeyeceği şeylerdir.
Kant,
Tanrının varlığı ya da yokluğu hakkında hiçbir zaman kesin bir bilgiye sahip olamayız; çünkü bu konu insan aklının yetkinlik alanının dışındadır." [4] demiştir.
- Bertrand Russell:
20. yüzyılın en önemli filozoflarından biri olan Russell, agnostisizmi savunmuştur.
Russell, Tanrı'nın varlığına dair hiçbir kanıt olmadığını, ancak Tanrı'nın yokluğunu da kanıtlayamayacağını söylemiştir.
Russell,
Tanrının varlığına dair hiçbir kanıt yoktur; ancak Tanrının yokluğunu da kanıtlayamayız. Bu nedenle, Tanrı konusunda agnostik olmak en mantıklı tutumdur." [5] demiştir.
Agnostisizm, günümüzde de pek çok insanın felsefi görüşünü yansıtmaktadır. Agnostisizm, din ve felsefe alanlarında sağduyu ve alçakgönüllülüğü savunan bir yaklaşım olarak görülebilir.
Kaynaklar:
[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Agnostisizm
[2] https://www.gercekbilgi.com.tr/agnostisizm-nedir-tarihteki-unlu-agnostik-dusunurler/
[3] https://www.hurriyet.com.tr/egitim/agnostisizm-nedir-agnostik-ne-demek-felsefede-agnostisizm-bilinemezcilik-akimi-ozellikleri-kurucusu-ve-temsilcileri-41652681
[4] https://www.britannica.com/topic/agnosticism
[5] https://www.youtube.com/watch?v=1bZv3pSaLtY
Yorum Gönder